Konuyla ilgili soruları cevaplandıran Olcayto; hangi fikirde olursa olsun, her gazetenin muhabirine eşit davranılması gerektiğini belirterek, "Baskıyla basını sindirmek mümkün değildir. Bu akreditasyonun kesinlikle ortadan kalkması lazım." dedi. 

Akreditasyon sıkıntısının çok alışıldık bir sorun olmaya başladığını ifade eden Olcayto şunları söyledi: "Bir kere belli bir gazete topluluğunun ya da yayın topluluğunun görseli de katarsak, okurlarının bilgilenmesine daha doğrusu genelde halkın bilgilenmesini, doğru haber alma hakkını engelleyen bir davranış. Hangi fikirde olursa olsun, her gazetenin muhabirine eşit davranılması gerekir. Çağdaş demokrasilerde bu böyledir. Yeni başbakanın da Sayın Davutoğlu'nun da akreditasyon uygulatması gazetecilere yanlış bir yol. Kendisi Dışişleri Bakanlığı yaptı, dışarıdaki uygulamaları da biliyor. Dolayısıyla bu tarz bir çalışma bize göre basına indirilmiş yeni bir darbedir. Çünkü demin de dediğim gibi basına eşit şekilde davranılması gerekir. İster sol tandanslı olsun, ister kendilerine göre ne derlerse adına, işte cemaat gazeteleri desin, şu desin bu desin ama o gazetede çalışanların orada bulunma, haber izleme hakları vardır. Bu hakların engellenmemesi gerekir."

Olcayto, akreditasyon uygulanan gazetecilerin toplantı salonu dışında da tutulmamasıyla ilgili "O belki tamamen siyasilerden kaynaklanmıyor ama öyle bir koruma ordusu yaratıldı ki, öyle yetkilendirildi ki, bir anlamda polisten sanki daha etkili ve yetkililer, işte 'Şunları bunları almayın' diyorlar. En az saydığınız gazeteler kadar sol gazeteler de tedirgin. Özgür Gündem de alınmıyor, Evrensel de alınmıyor, Birgün de alınmıyor. Bu akreditasyonun kesinlikle ortadan kalkması lazım. Türkiye'de gazetecilik dediğiniz zaman yalnız ana akım medya değil." açıklamasını yaptı. 

TGC yönetiminde konuyu görüşeceklerini ortak bir karar alınması durumunda yazılı bir açıklama yapacaklarını belirten Olcayto, "Yasaklarla yeni Türkiye olmaz. Yasaklar, çağdaş demokraside olmayan şeyler. Temel insan hak ve özgürlükleri, adalette eşitlik sağlanmadan Türkiye'de yenilik olmaz. Türkiye yıllardır demokrasicilik oynuyor. Artık gerçekten demokrasiye gidilecekse bunun çözümü yapılmalı çünkü iktidarın elinde bunu yapacak güç var. Bunu yapacak milletvekili sayısı var. İsterse bunu becerebilir." dedi.

Bu uygulamalarla basının sindirilemeyeceğini vurgulayan Olcayto, sözlerini şöyle tamamladı: "Böyle bir şey olmaz. Basını sindiremezler. Daha önce deneyimleri yapıldı, bütün ülkelerde yapıldı. Baskıyla basını sindirmek mümkün değildir. Kaldı ki bu dijital ortamda, bu teknolojinin son derece geliştiği ortamda haber almayı engellemek mümkün değildir. Haber almayı engellersiniz, bu defa daha kötüsü çıkar karşınıza. Kulak gazetesi çıkar, abartılı haber çıkar o da iktidarın, iktidarların, siyasetçilerin aleyhine olur."