"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Baskı altındaki yargı vicdanı adalet dağıtamaz

01 Ağustos 2019, Perşembe
Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, “İnançların, ideolojilerin ya da korkularının işgali altında kalan vicdan sahiplerinin adalet dağıtması zordur” dedi.

Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, 2007 yılında kendisinin karşı oy kullandığı 367 kararı için “TBMM’nin toplantı yeter sayısının 367 oy gerektirdiği şeklinde oluşan düşünce ve kararların saygıyı hak ettiğini düşünmüyorum. Hukuk tarihimizde insan aklıyla alay edilen en talihsiz karar olarak da niteleyebilirsiniz” açıklamasında bulundu. “Yaşanan olaylar göstermiştir ki, yargı mensuplarının sahip olduğu ‘yorum hakkı’ dürüst kullanılmadığında sorun üretir. İnançların, ideolojilerin ya da korkularının işgali altında kalan vicdan sahiplerinin adalet dağıtması zordur” ifadesini kullanan Kılıç, AKP’nin kapatma davasında yaşananlara ilişkin değerlendirmede bulunurken “Dün bir siyasetçinin şiir okuduğu gerekçesiyle politik hayatının bitirilmesine karar veren anlayışla, bugün de terörü övme ya da hakaret suçunun içine gizleyerek ifade özgürlüğünü yok eden anlayış sahipleri arasında fark yoktur” diye konuştu. 

Halkın iradesi, vesayet odaklarını hizaya sokar

Sivil Siyaset Hareketi’ne konuşan Haşim Kılıç, “AYM’nin TBMM’nin Cumhurbaşkanı seçebilmesi için toplantı nisabının 367 oy olması gerektiği kararı kamu vicdanını ikna edemediği için yapılan erken seçimde halkın iradesi, vesayet odaklarını hizaya sokmuştur. Tıpkı 2019 yılında yapılan mahalli seçimlerde YSK’nın İstanbul bölgesiyle ilgili verdiği karara karşı yenilenen seçimde “durumdan vazife çıkaranların” halktan gerekli cevabı aldığı gibi. Kuşkusuz bu kararın ağırlığı AYM’nin kararı kadar büyük olmasa bile, hak ihlalinde ortaya çıkan sonuca halkın iradesi aynı cezayı kesmekte gecikmiyor” ifadelerini kullandı. 

O anlayışla aynı...

Bir gerçeğin altını çizmek isterim. Cumhuriyet kurulduğundan beri yargı, siyasi öfkenin silahı olarak kullanılmış ve halen de kullanılmaya devam edilmektedir. Dün bir siyasetçinin şiir okuduğu gerekçesiyle politik hayatının bitirilmesine karar veren anlayışla, bugün de terörü övme ya da hakaret suçunun içine gizleyerek ifade özgürlüğünü yok eden anlayış sahipleri arasında fark yoktur. Siyasi söylemleri ve eleştirileri kolayca suça dönüştürebilen yargı organlarının kararları sorun olmaya halen devam etmektedir.

Rengi farklı yeni bir vesayet

AK Parti’nin kapatma davası sonuçlandıktan sonra yaptığım çağrının amacı tam da bu sorunu çözmeye yönelikti. Siyaset dünyasının sorunlarını hukuksal zeminlere oturtmanın güçlüğü açıktır. 2010 yılında gerçekleşen 26 maddelik anayasa değişikliği bu çağrımıza verilen en olumlu cevaptı. Ne yazık ki, tarafsız ve bağımsız bir yargı hayali bu değişikliklerle de gerçekleşemedi. Sonuçta rengi farklı yeni bir vesayet odağı oluşmuştu bile. Denilebilir ki korkunun en acımasızca yaşandığı yargı kurumlarından adalet dağıtması beklenemez.

Etiketler: baskı, yargı, vicdan, adalet
Okunma Sayısı: 3984
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı