Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), 31 Mart 2019 yerel seçimlerde seçilen başkan ve belediye meclis üyelerine Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerine son verilmiş oldukları takdirde mazbata verilmemesi yönündeki kararı tartışma konusu oldu.
DW Türkçe’ye konuşan CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Prof. İbrahim Kaboğlu, YSK kararının Anayasa’ya açıkça ve çok yönlü olarak aykırılıklar içerdiğini söylüyor. YSK’nın seçimlerin düzenli ve güvenli bir biçimde yapılmasını sağlamakla yükümlü olduğunu hatırlatan Kaboğlu, kurulun seçmenlerin iradelerinin yerine geçme noktasında hak ve yetkiye sahip olmadığını ekliyor.
YSK’nın hak ve yetkisi yok
“Aday listesini kesinleştiren YSK, seçimleri kazanan adayların başkanlığını hangi gerekçe ile kabul etmemiştir? Seçilmeye engel oluşturan hususlar Anayasa’da ‘Milletvekili Seçilme Yeterliliği’ni düzenleyen 76’ıncı maddede sayılmıştır ve bunlar arasında KHK yoktur” diyor. YSK’nın seçilme engellerini genişletme hak ve yetkisine sahip olmadığını vurgulayan Anayasa Profesörü, Anayasa hükümlerinin YSK için de bağlayıcı olduğuna dikkati çekiyor. YSK’nın Anayasa’ya aykırı olan KHK’lı belediye başkanlarıyla ilgili kararının, seçilmiş başkanlar yerine seçilmemiş adayları başkan olarak belirlemesiyle kendini seçmen iradesinin yerine koyduğunu belirten Prof. İbrahim Kaboğlu, “Bu durum da Anayasa’ya aykırılığı ağırlaştırmıştır” diye ekliyor. Kaboğlu’na göre, mağdur olan KHK’lı başkanların itirazıyla YSK’nın kararını düzeltmesi ve Anayasa dışı uygulamaya son vermesi gerekiyor.