İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul projesi için TV kanallarında konuşanları eleştirerek, “Varsa anlatmak istediğiniz, güzel cümleler kurarak akılla, bilimle anlatın. Talimatla anlatmayın” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, ÇED raporu askıya çıkan Kanal İstanbul’un yapımına itiraz dilekçesini sunmak üzere Beşiktaş’taki İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne gitti. Sabah 09.23’te müdürlüğe ulaşan İmamoğlu, itiraz dilekçesini sunmadan önce gazetecilere açıklamalarda bulundu. ÇED raporu ile ilgili sürecin usulüne uygun yürümediğini belirten İmamoğlu, “Baktığınızda önce plan askıya çıkar. Sonra projeye göre bir ÇED raporu uygulanır. Her şey apar topar. Bizim derdimiz bu güzel memleketin, coğrafyanın iyiliklerle buluşması, güzelliklerle buluşması, zarar görmemesi. Örneğin çevre planı düzeni dediğiniz, aslında bir uzlaşma metnidir. Yani toplumsal bir uzlaşmadır. Kapalı kapılar ardında yapılmaz. Hele hele 1/100.000’lik plan bir anayasa gibidir. En üst perdeden bir plan düzenidir. Kimin haberi var? Bir şey duydunuz mu? Bir çalışma duydunuz mu? Odaların, sivil toplum kuruluşlarının üniversitelerin kimin haberi var? Hiç kimsenin haberi yok. Yani dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama olmaz” dedi.
ŞEHİR BETONA BOĞULMUŞ DURUMDA
Sputnik’in haberine göre, İstanbul’un 2 kıt’a üzerinde kurulu olduğunu kaydeden İmamoğlu, “Bir tanesi Asya, bir tanesi Avrupa. Yaptığınız şey, ne olacak? Hangi kıta olacak? Bir şey mi üretmiş olacaksınız? Tümüyle şaşkınlık verici. Suyu etkisi, doğaya etkisi, yaşama etkisi, 500 bin kişilik akıllı şehir… ‘Hadi oradan’ derler ya. 1 milyon 200 bin nüfus sizin raporlarınızda yazıyor. Bana göre daha fazla. Çevre planı askıya çıktı; alın, bakın. 4-5 tane Esenyurt ilçesi göreceksiniz. Kimi kandırıyorsunuz? Havaalanında, ‘Airport City’ diye tanıtımlar yapılıyor. Havaalanının kalan kısmında da bir milyonluk şehir mi düşünüyorsunuz? Ya da daha önce Anadolu yakasında ve Avrupa yakasında, kuzeyde iki şehir diye açıklamanız var. Ya ne yapıyorsunuz? İstanbul’da şu anda 1 milyon boş adres konut var. Boş, içi dolu olmayan konut var. Zaten konut stoku dolu. Zaten bu şehir betona boğulmuş durumda” ifadelerini kullandı.
***
Millet, hukuk mücadelesi verecek
Yaşanan sürecin siyasi bir tartışma olmadığını vurgulayan İmamoğlu, “Siyasi abluka altında köşe yazısı yazmak, TV’de konuşmak… Bunları bir kenara koyalım. Bir başka konuda beni yerden yere vurun. Ama bu başka bir konu. Bu sizin çocuklarınızın, torunlarınızın konusu. Bizim konumuz değil. Bu şehrin geleceği(…)Bu süreci sonuna kadar takip edeceğim. Hukuksal zeminde sürecin nasıl değiştiğini ve nasıl değişeceğini, bütün hukuki mücadelemizi kol kola, akılla ve bilimle, birilerini düşündüğü gibi yüksek sesle değil, had bildirerek değil. O işler geçti, kimse duymuyor, kimseye tesir etmiyor. Ama güzel cümleler tesir ediyor. Varsa anlatmak istediğiniz, güzel cümleler kurarak akılla, bilimle anlatın. Talimatla anlatmayın. Geçmiyor çünkü almıyor. Ne çocuklara geçiyor. Ne gençlere geçiyor. Kimseyi de korkutmuyor. Öyle, ‘Ben bilirim, ben yaparım, isteseniz de istemeseniz de’ cümlelerinin hiçbiri geçmiyor. Bu millet hukuksal mücadelesini verecek. Her ilçenin Bağcıların, Gaziosmanpaşa’nın, Ümraniye’nin, Sultanbeyli’nin, Küçükçekmece’nin Arnavutköy’ün köylerinin, varoşlarının, nerede yaşıyor olursa olsun herkesin ekmeğinin, havasının, suyunun, maneviyatının, mezarlarının, geçmişinin, bütün her şeyinin haklarını savunuyoruz. Onun için buradayız” diye konuştu.