28 Şubat ile bugünü karşılaştırılan yazar Ahmet Taşgetiren ‘adalet’ vurgusu yaptı. “Kur’an’da şöyle der: ‘Bir topluma olan öfkeniz, kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmesin.’ Adalet, adalet, adalet diyelim” diye konuştu.
28 Şubat’ın şahitlerinden yazar Ahmet Taşgetiren Aljazeera’ye konuştu. Taşgetiren’e göre, 20 yıl sonra darbelerle, 28 Şubat ile henüz yüzleşemedik, ama yavaş yavaş sistem normalleşiyor, daha normal bir toplum-devlet ilişkisine geçiliyor. Ama fay hatlarının varlığını sürdürdüğü bazı alanlar hâlâ çözüm bekliyor.
Kucaklayıcı bir dil lazım
28 Şubat’tan sonra tam normalleşemedik diyen Taşgetiren şu ifadeleri kullandı: “Farklı toplum kesimlerini dikkate aldığınızda, henüz durulmadık. Referandum kampanyasında da öfke, ayrışma, kopuşma daha ağır basıyor gibi. Ben daha ılımlı, mülâyim, merhametli bir dil, farklı toplum kesimlerini kucaklayan bir dilden söz ettiğimde, kendi mahallemizde bile naif olmakla, olayı tam anlamamakla itham ediliyorum. Ama bize bu lâzım. Bu toplumun barışı içselleştirmesi, durulması lâzım. Birbirine daha merhametli gözle bakması lâzım. Yüzde 50-50 birbirine diş bileyen toplum kesimleri haline gelmemesi lâzım. Bunun da yeterince sağlandığı kanaatinde değilim. Siyaset dili hâlâ gerilimli bir dil.”
Adaletin yanında olmak lâzım
Hedef alınsak da adaletin yanında olmak lâzım diyen Taşgetiren şu değerlendirmelerde bulundu: “Ergenekon dâvâlarında, o dönemde de, Türkan Saylan’a sabaha karşı operasyon yapıldığında, ‘Bu hasta ve yaşlı, bilim kadınına niye bunu yapıyorsunuz?’ diye sormak zordu, bugün de bazı şeyleri sormak zor. Onun için şu anda iktidar içinden, medya içinden birtakım insanlarımız ‘aman dikkat’ gibi uyarılar yapmaya çalışıyor. Ben iktidar içinden, Cumhurbaşkanı’nın çevresinden, AK Parti bünyesinden de benzer şeyler duydum. Kendim de yazmaya çalışıyorum zaman zaman kendi mahallemizden hedef alınsak, suçlansak da... Ama adaletin yanında olmak lâzım.”