Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Fuat Arı, Türkiye genelinde yaklaşık 500 çocuğun annesiyle cezaevinde yaşadığını belirterek, "İstanbul'da ise 55 çocuğumuz var. Bunlardan 3-6 yaş grubundaki 24 çocuğumuz kreşten faydalanabilmektedir, 0-3 yaş grubunu da annelerinin yanından ayıramıyoruz maalesef" dedi.

Adalet Bakanlığı, Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV) ve Worldview Impact Foundation'ın, cezaevlerinde anneleriyle yaşayan 0-6 yaş çocukların, temel ihtiyacının karşılanması, enerjilerini doğru kullanabilecekleri oyun alanlarının geliştirilmesi amacıyla hazırlanan "Özgürlüğüm" Projesi'nin tanıtımı, Bade Otel'de yapıldı. 

Toplantıya, Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Fuat Arı, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Hulusi Sağır, TOÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Uygun ve Worldview Impact Foundation Proje Yöneticisi Dr. Bremley W. B. Lyngdoh katıldı. 

Uygun, cezaevinde kalan annelerin, çocuklarını büyütürken yaşadıkları zorluklarla mücadele etmelerine ve onlarla doğru iletişim kurmalarına katkıda bulunmak istediklerini söyledi. 

Aynı zamanda infaz memurlarının, çocuk ve anneyle yaşadıkları ya da yaşayabilecekleri sorunları nasıl yenebileceğinin yanında, doğru iletişim kurulabilme ve çocuğun gelişimine katkı sağlama unsurlarına ilişkin eğitimler verileceğini ifade eden Uygun, projenin Sivil Toplum Diyaloğu Üçüncü Siyasi Kriter Hibe Fonu tarafından verilen destekle hayata geçirildiğini anlattı. 

Ebru Uygun, bu ay içerisinde başlaması planlanan ve 15 ay sürmesi öngörülen projenin, Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen, çocuğun ve annenin fazla olduğu 6 cezaevinde yürütüleceğini ifade ederek, "Ekip olarak çok mutluyuz. İlk defa böyle bir çalışmaya giriyoruz. Faydalı olacağımıza inanıyoruz. Bugüne kadar 20 yıllık birikimimizi de bu yaştaki çocuklara da aktarmayı planlıyoruz" diye konuştu.

Projenin tamamlanmasının ardından Bakanlığın kendilerine öngördüğü başka cezaevlerinde de çalışma yapmayı hedeflediklerini vurgulayan Uygun, şöyle devam etti:

"Bizim için en önemli konu çocuk alanlarının olması. Bu alanlar birçok cezaevinde var. Eğitimlerin olması gerektiğini fark ettik. Şu ana kadar 4 cezaevini gezdik. İlk defa cezaevine girdiğimde gördüğüm o pozitif ortam beni çok etkilemişti. Çocuklarla kurulan diyalog, çocuğun kreş ortamı ve öğretmenlerin onlarla ilgilenişi beni çok etkilemişti. Çünkü cezaevlerinde annesiyle bulunan çocuğun, gerçek ortamlarda, hak ettiği ortamlarda yaşamasını, gelişmesini ve hayal edebilmesini, kendisini fark etmesini sağlamak için yuva ve benzeri alanlarda geçireceği zaman çok önemli."

"İstanbul'da annesiyle cezaevinde yaşayan 55 çocuk var"

 Savcı Fuat Arı da cezaevi personeli ile anne hükümlü ve tutukluların eğitim almasının kendilerine önemli katkı sağlayacağını vurgulayarak, şöyle devam etti: 

"Net bir cevap veremezsek de şu anda Türkiye genelinde 400-500 çocuk annesiyle cezaevinde yaşıyor. İstanbul'da ise 55 çocuğumuz var. Bunlardan 3-6 yaş grubundaki 24 çocuğumuz kreşten faydalanabilmektedir, 0-3 yaş grubunu da annelerinin yanından ayıramıyoruz maalesef." 

Türkiye'deki cezaevlerinin değiştiğini anlatan Arı, şunları söyledi:  

"Eskiden olduğu gibi artık cezaevlerimiz zindan değil. Cezaevlerimizi, kişilerin rehabilite amaçlı tutuldukları yer olarak düşünebilirsiniz. Avrupa dahil birçok ülkeden ziyaretçiler geliyor, cezaevlerimizi geziyorlar. Yani artık Türkiye'de cezaevlerini bir eğitim merkezi olarak düşünebilirsiniz. Sadece çocuklar açısından değil bu. Cezaevine gelmiş ve hüküm almış her bireye mutlaka bir eğitim sertifikası veriyoruz ki buradan çıktıktan sonra da bir iş bulabilsin. Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezlerimize gidildiği taktirde iş de temin ediyoruz. İstanbul Başsavcısı olarak görev yaptığım dönemde İstanbul Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi'nde 755 eski mahkuma iş buldum. Hükümlü arkadaşlarımızı sadece cezaevinde değil, çıktıktan sonra da takip ediyoruz."

"55 çocuğun sorunlarıyla tek tek ilgileniyoruz"

Cezaevindeki her şeyin kayıt altında olduğunu, kişilerin şahsi yaşantılarının olmadığı tüm bölümlerin denetlendiğini ifade eden Arı, "Personelimizin hükümlü, tutukluya kötü davranması, hakaret etmesi, saygısızlık etmesi mutlaka yargı önüne geliyor ve gerekli cezayı alıyor. Biz cezaevlerinde artık 'sen' demeyi yasakladık. Herkese profesyonel olmayı, orantılı güç kullanmayı, hitabet şeklini öğreterek kaliteyi artırmaya çalışıyoruz. Yani artık kafanızdaki o zindanı bir atın. Artık Türkiye'deki cezaevleri Avrupa'daki birçok ülkenin cezaevinden çok daha iyi durumdadır" değerlendirmesinde bulundu. 

Arı, cezaevinde annesiyle birlikte yaşayan çocukların kendi torunları gibi olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"55 çocuğun sorunlarıyla tek tek ilgileniyoruz. Bu konuda da sivil toplum kuruluşlarının da destek vermesi bizi çok mutlu ediyor. Benim cezaevimde maddi hiçbir şeye ihtiyacım yok. Ancak oradaki çocuğun dışarıdan birilerini görmeye ihtiyacı var. Biz çocukları mümkün olduğunca cezaevinden uzak tutmaya çalışıyoruz. 55 çocuğun hepsinin de 'dedesi' dediğimiz cezaevi müdürümüzün her türlü sorunlarını tek tek bildiğinden eminim."

AA