"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Haritalarla yıllar içinde değişen sınırlar

18 Eylül 2020, Cuma
İsrail 70 yıl önce bağımsızlığını ilan etse de sınırları konusunda hâlâ bir uzlaşma yok. Haritalarla yıllar içinde değişen sınırlar incelendi.

İsrail 70 yıl önce bağımsızlığını ilan etse de sınırları konusunda hâlâ bir uzlaşma yok. Savaşlar, anlaşmalar ve işgaller yıllar içinde sınırları değiştirirken bazı sınır bölgelerinde anlaşmazlık sürüyor.

BBC, bunun nedenlerini haritalarla inceledi.

Bugün İsrail’in yer aldığı topraklar yüzyıllar boyunca Osmanlı İmparatorluğu tarafından kontrol ediliyordu. Birinci Dünya Savaşı sonrasında imparatorluğun çökmesiyle birlikte Filistin olarak bilinen toprak, savaşı kazanan İtilaf Devletleri tarafından Britanya’nın yönetimine bırakıldı. Bu toprakların Ürdün (Şeria) Nehri’nin batısında kalan kısmına Yahudilerin verdiği isim ise İsrail’di. Manda kuralları, Britanya’ya Filistin’de “Yahudi halkı için ulusal bir ev” kurma görevi de veriyordu. 

Kudüs uluslararası bir kent olacaktı

Filistin Arap milliyetçiliği ve Filistin’deki Yahudi nüfusunun aynı dönemde artış göstermesi Filistin’de Arap-Yahudi çatışmalarının artmasına yol açtı. Britanya bu sorunu Birleşmiş Milletlere devretti ve BM 1947’de Filistin’i iki devlete ayırmayı teklif etti: Bir Yahudi bir de Arap devleti. Kudüs ve Beytüllahim ise uluslararası bir kent olacaktı. Plan Filistin’deki Yahudi liderler tarafından kabul edildi.

Fakat Arap liderler bunu reddetti. Filistin’deki Yahudi liderliği 14 Mayıs 1948’de, Britanya mandasının sonlandığı anda İsrail Devleti’nin kuruluşunu ilan etti. Devletin sınırları ise ilan edilmedi. Sonraki gün İsrail beş Arap ordusu tarafından işgal edildi ve İsrail’in Bağımsızlık Savaşı başladı. Çatışmalar 1949’da bir dizi ateşkes ile sonlandı. Komşu devletler İsrail’i tanımayı reddetti ve bu nedenle sınırlar konusunda bir anlaşmaya varılamadı.

İsrail de facto sınırlar oluşturdu

İsrail’in hudutlarına dair en büyük değişiklik 1967’de yaşandı. Altı Gün Savaşı sonrasında İsrail Mısır’a ait Sina Yarımadası, Gazze Şeridi, Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ni işgal etti. İsrail’in kontrol ettiği toprakların boyutu üçe katlandı. İsrail pratikte Doğu Kudüs’ü ve Golan Tepeleri’ni ilhak etti, Kudüs’ün tamamını da başkent olarak ilan etti. Bu iki adım da uluslararası toplum tarafından kabul görmedi. Ta ki ABD Başkanı Donald Trump bu konudaki pozisyonunu değiştirene kadar. ABD, böylesi bir adım atan ilk büyük güç oldu.

Fakat uluslararası kamuoyunun büyük kısmı Doğu Kudüs ve Golan Tepeleri’nin işgal edilmiş topraklar olduğu görüşünde. 1994’te Ürdün İsrail’i tanıyan ikinci Arap devleti oldu ve böylece Yahudi devletiyle uzun sınırını resmiyete döktü. İsrail ile Lübnan arasında bir barış anlaşması olmasa da iki ülkenin 1949 ateşkes hattı İsrail’in de facto kuzey sınırı durumunda. İsrail’in Suriye ile sınırı hakkında ise anlaşmazlık var. Benzer bir şekilde İsrail’in 2005 yılında ordusunu ve yerleşimcilerini geri çekmesiyle birlikte de facto bir Gazze sınırı da oluştu. Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs’ün sınırlarının, İsrail ve orada İsrail işgali altında yaşayan Filistinliler tarafından müzakereyle belirlenmesi gerekiyor ancak on yıllardır süren müzakerelerden bir sonuç alınamadı.

Okunma Sayısı: 5942
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı