Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2014 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması verilerine göre, en yüksek gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay yüzde 45,9 oldu.
Nüfusun yüzde 15’i yoksulluk sınırının altında kaldı. Okur-yazar olmayanların yüzde 27,7’si, üniversite mezunlarının ise yüzde 1,3’ü yoksul. Maddi yoksunluk yaşayanların oranı yüzde 29,4 oldu.
Hanehalkı kullanılabilir gelirinin, hanehalkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak hesaplanan eşdeğer hanehalkı büyüklüğüne bölünmesi ile elde edilen eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre, en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay, geçen seneye göre 0,7 puan azalarak yüzde 45,9 olurken, en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun payı 0,1 puan artarak yüzde 6,2 oldu.
Toplumun en zengin yüzde 20’sinin gelirinin en yoksul yüzde 20’sinin gelirine oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı 7,7'den 7,4'e geriledi.
GELİR DAĞILIMINDA BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE İYİLEŞME OLDU
Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1’e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade ediyor. 2014 yılı sonuçlarına göre gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,009 puan düşüş ile 0,391 olarak tahmin edildi. Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre yüzde 9,8 artarak 13 bin 250 TL’den 14 bin 553 TL’ye yükseldi.
Toplam gelir içinde en yüksek pay, yüzde 49,1 ile maaş-ücret gelirine ait iken, ikinci sırada yüzde 20,1 ile sosyal transferler, üçüncü sırada ise yüzde 18,5 ile müteşebbis gelirleri yer aldı. Sosyal transferlerin yüzde 93’ünü emekli ve dul-yetim aylıkları, müteşebbis gelirlerin ise yüzde 71,1’ini tarım-dışı gelirler oluşturdu.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre değişmeyerek yüzde 15 olarak gerçekleşti. Okur-yazar olmayanların yüzde 27,7’si, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 25,1’i yoksul iken, bu oran lise altı mezunlarda yüzde 12,5, lise ve dengi mezunlarda ise yüzde 5,7 oldu. Yükseköğretim mezunları yüzde 1,3 ile yoksulluk oranının en düşük gözlendiği grup olarak gözlendi.
SÜREKLİ YOKSULLUK ORANI YÜZDE 15,1 OLDU
Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan 'sürekli yoksulluk' oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda yoksul olan ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsıyor. Buna göre, 2014 yılında sürekli yoksulluk oranı yüzde 15,1 olarak hesaplandı.
EKONOMİK NEDENLERE BAĞLI YAŞAM KOŞULLARINDA İYİLEŞME OLDU
Yaşam koşullarına ilişkin göstergelerde bir önceki yıla göre iyileşme gözlendi. 2014 yılı sonuçlarına göre; nüfusun yüzde 37,2’si konutunda 'sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb.' sorunlar yaşarken, yüzde 38,7’si 'izolasyondan dolayı ısınma sorunu' yaşadı. Nüfusun, yüzde 66,5’i konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri ve borçları olduğunu, yüzde 68,7’si 'evden uzakta bir haftalık tatili', yüzde 29’u 'beklenmedik harcamalarını' ve yüzde 68,4’ü 'yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını' ekonomik nedenlerle karşılayamadığını beyan etti.
MADDİ YOKSUNLUK YAŞAYANLARIN ORANI 29,4 OLDU
Ciddi finansal sıkıntıyla karşı karşıya olan nüfusun oranı olarak tanımlanan ve beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, ödeme zorluğu, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek, evin ısınma ihtiyacı, çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon, otomobil sahipliği olarak belirlenen dokuz maddeden en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanıyor. Maddi yoksunluk oranı Eurostat’ın bu konudaki düzenlemeleri dikkate alınarak 2006-2014 yılları için yeniden hesaplandı.