Die Zeit Gazetesi’ne konuşan Lufthansa CEO’su Carsten Spohr, “Avrupa Birliği’nin (AB) pazara girme engellerini göz önünde bulundurması gerekiyor. Çünkü bu hava yolu şirketleri Avrupa’da hava trafiği vergisi ödemek zorunda değil ve diğer AB şirketleri gibi emisyon işlemlerine katılmıyor. Ayrıca, bu rakipler kendi çalışanlarına karşı ciddi bir sosyal sorumluk da almıyorlar.” dedi.

Çifte standardın sonucunun ağır olduğunu belirten Spohr, “Bunun neticesinde biz uçuş rotalarını kapatmak zorunda kalıyoruz. Lufthansa ve alt şirketleri yıllar önce 20 Güneydoğu Asya ülkesine doğrudan uçuyordu. Şimdi sadece üç hedefe uçuyoruz: Bangkok, Singapur ve Kuala Lumpur. İyi hizmet verme kapasitemizin olmasına rağmen biz ikinci hedefi seçmek zorunda kaldık.” şeklinde konuştu.

ZENGİN ÜLKELERLE REKABET EDEMEYECEĞİZ

Mevcut maliyetlerle Lufthansa’nın, Emirates, Etihad ve Qatar Havayolları gibi şirketlerle rekabet edemediğini belirten Spohr, Alman hava yolu devinin kendini doğru konumlandırdığı zaman, emin bir şekilde özel firmalarla rekabet edebileceğini, ancak dünyanın zengin ülkelerine karşı bunu yapamayacağını belirtti.

Geçtiğimiz haftalarda Avrupa Komisyonu, Avrupa havacılık sektörünün rekabet gücünü artırmak amacıyla Havacılık Paketi’ni tartışmaya sunmuştu. Zorlu geçmesi tahmin edilen müzakerelerde komisyon; Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Katar gibi ülkelerle hava taşımacılığı anlaşmalarını başlatmak için AB ülkelerinin yetki vermesini istemişti. Ancak havayolu şirket temsilcileri paketin AB ülkelerinin havacılık vergisinin kaldırmasıyla ilgili somut bir önlemin içermediği için hayal kırıklığına uğradıklarını bildirmişti.

Lufthansa ve France KLM gibi şirketler, bazı Körfez ülkelerine ait hava yolu şirketlerini haksız bir şekilde devlet desteği almakla suçluyor. Bu suçlamayı Emirates ve Etihad ise reddediyor.