DİSK Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Beko, 15 milyona yakın işçinin insan olmaktan kaynaklanan temel ihtiyaçlarını giderebilecek bir asgari ücretle çalışmadığını belirtti. 

Beko, hükümetin Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantıları öncesinde asgari ücret zam oranlarını yüzde 3+3 olarak açıkladığını, bunun günlük 1 lira civarında zam anlamına geldiğini kaydetti. Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğunu ifade eden Beko, asgari ücretin, emeğiyle geçinen herkesin çalışma ve yaşam koşullarını belirlediğini, Türkiye'deki tüm ücretleri ve pazarlık süreçlerini etkilediğini vurguladı. Beko, sendika olarak 22 Kasım'da uzmanlar ve basın emekçilerinin katılımıyla "2015 Bütçesi ve Asgari Ücret Çalıştayı" gerçekleştirdiklerini anımsatarak, şöyle devam etti:

"Bu çalıştaydaki tartışmaların ve konfederasyonumuz bünyesinde yaptığımız çalışmaların ışığında asgari ücretin en az net bin 800 lira olması gerektiğini belirledik. Çünkü kişi başına düşen milli gelir 2014 yılı itibarıyla aylık bin 800 lirayı aştı. Hükümet bu rakamla çok övünüyor. Biz işçiler 4 kişilik hanemiz için payımıza düşenin sadece birini talep ediyoruz. En azından yaşamak için buna ihtiyacımız var. Soruyoruz, hanemizin payına düşen aylık en az 7 bin 200 liramız nerede? Biz işçiler çalışıyoruz ekonomi büyüyor. Ekonomi büyürken biz alın teri döküyoruz, çalışırken biz ölüyoruz, biz sakatlanıyoruz, biz hastalanıyoruz. Madem Türkiye ekonomisi büyüyor, bizim aşımız, bizim ekmeğimiz neden büyümüyor? Büyümeden pay alsaydık, birilerini zengin ettiğimiz oranda zam alsaydık şimdi asgari ücret yaklaşık bin 800 lira olacaktı."

Asgari ücret toplantıları kamuoyuna açık olsun

Asgari ücret artış oranının Cumhurbaşkanlığı bütçesinin artış oranına eşitlenmesi gerektiğini savunan Beko, 4 kişilik bir hanede yoksulluk sınırının 3 bin 500-4 bin lira civarında olduğunu dile getirdi.Beko, asgari ücretle çalışanlar için elektrik, su, doğalgaz kullanımının ücretsiz olmasını isteyerek,  asgari ücretin belirlenme sürecinde işçi sınıfının söz hakkı olması gerektiğini vurguladı. Komisyonun hükümet, işveren ve Türk-İş'ten beşer temsilciyle toplandığını ifade eden Beko,  "Asgari ücretin belirlenmesi sürecinin bir toplu pazarlık süreci olarak ele alınması gerekir. Görüşmeler kamuoyuna açık hale getirilmeli, anlaşmazlık durumunda işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanabilecekleri yasal zeminler oluşturulmalıdır. Biz bu konuda bir yasal düzenleme önerisi hazırlığını tamamladık ve önümüzdeki günlerde TBMM'ye giderek, hükümete ve tüm siyasi partilere bu önerimizi ileteceğiz" şeklinde konuştu. Beko, bu ay boyunca her hafta asgari ücretle ilgili bir raporu yayınlayacaklarını, "Asgari Ücret 1800 Net" sloganıyla hazırladıkları bildirileri kent meydanlarında, işçi havzalarında, iş yerlerinde dağıtacaklarını, Türkiye'nin dört bir yanında stantlar açacak, basın açıklamaları düzenleyecek, eylemler, yürüyüşler organize edeceklerini anlattı.

Soma'daki madencilerin işten çıkarılması

Toplantıda gazetecilerin, Soma'da madencilerin işten çıkarılmasına ilişkin soruları üzerine Beko, 301 kişinin iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmadığı için yaşamlarını yitirmesinin ardından Soma Holding'in 6 ay boyunca işçilere ekonomik açıdan yardımcı olacağını söylediğini, hükümetin de bu konuda söz verdiğini belirtti. Beko, şirketin Soma'daki işçilere "yardımcı olamam" deyip, 3 bine yakın madencinin iş akdini feshettiğini kaydederek, "Bize göre Soma Holding'in derhal Soma'yı terk etmesi lazım. Yaşananlar bizim için tam bir cinayettir. İşçi arkadaşlarımızı işten atıyorsanız, kışın ortasında işsiz kalıyorlarsa, bizim geleneklerimize göre işçiyi işten atmak sosyal bir cinayettir. Bunu bir an önce durdurmanın tek yolu, devlet işçi sağlığı ve güvenliğiyle ilgili önlemleri alacak, Türkiye Kömür İşletmeleri Soma ve Türkiye'deki tüm madenleri çalıştıracak" dedi.(AA)