Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Çin’in hakim olduğunu kestane üretiminde, Türkiye’nin dünya üçüncülüğünü sürdürdüğünü bildirerek, “İklim ve toprak özelliklerimiz kestane üretimine çok uygun. Yıllık 63 bin tondan çok daha fazla kestane üretimi yapmamız mümkün.” dedi.
Bayraktar, hasadı süren kestane ile ilgili yaptığı açıklamada, 2008 yılında 55 bin 385 ton olan, 2014 yılında 63 bin 762 tona yükselen kestane üretiminin, bu yıl yüzde 0,9 azalarak 63 bin 173 tona inmesinin beklendiğini söyledi. Kestane üretiminde Çin'in yüzde 82,1 payıyla açık farkla lider olduğunu, 2 milyon 9 bin 487 ton olan dünya kestane üretiminin 1 milyon 650 bin tonunu tek başına bu ülkenin karşıladığını belirten Bayraktar, Güney Kore’nin 67 bin, Türkiye’nin 63 bin tonluk üretimleriyle dünyada ikinci ve üçüncü sırayı aldığını aktardı. Türkiye’nin dünya kestane üretiminde yüzde 3,2 paya sahip olduğunu belirten Bayraktar, hem Güney Kore’nin hem de Türkiye’nin üretim rakamlarının Çin karşısında çok yetersiz kaldığına dikkati çekti. Bayraktar, bu üç ülkeyi, üretimde Bolivya, İtalya ve Yunanistan’ın izlediğini belirtti.
ÜRETİMDE; AYDIN BİRİNCİ, KASTAMONU İKİNCİ, İZMİR ÜÇÜNCÜ
Türkiye'deki üretim ile ilgili bilgi de veren Bayraktar, Doğu Karadeniz’de gürgen, kızılağaç gibi ağaçlarla karışık olarak nadiren de saf kestane toplulukları şeklinde yapılırken, batıya doğru küçük gruplar halinde bol miktarda kestaneliklere rastlandığı kaydetti. Bayraktar, “Bölgeler itibariyle kestane üretimde Ege Bölgesi, yaklaşık yüzde 70’lik payla ilk sıradadır. İller arasında, 20 bin 989 tonla Aydın birinci gelirken, bu ili 10 bin 321 tonla Kastamonu, 10 bin 176 tonla İzmir ve 4 bin 242 tonla Sinop izlemektedir.” dedi.
Kestanede üretimdeki sınırlı yükselişe karşın kestanede son 6 yıldır ihracatın sürekli arttığına dikkati çeken Bayraktar, 2009 yılında 4,9 milyon dolar olan ihracatın 2014 yılında 40,2 milyon dolara çıktığını, ithalatın da 0,37 milyon dolardan 0,4 milyon dolara yükseldiğini belirtti. Bayraktar, ayrıca şunları kaydetti:
“40 milyon doların üzerinde ihracat yapılan kestanede üretim hızla artırılabilir. Ülkemizin iklim ve toprak özellikleri bunu mümkün kılıyor. Tamamen doğal şartlarda üretilen kestanede, kapama bahçecilik yaygınlaştırılmalıdır. Üretim artışı için modern üretime geçilmelidir. Ülkemizde kestane, tamamen doğal şartlar altında yetiştirilmektedir. Hiçbir şekilde tarımsal ilaç, suni gübre kullanılmamaktadır. Başta nişasta ve şekerler olmak üzere iyi kalitede sindirilebilen lifli maddeler, protein, düşük oranda yağ, çeşitli mineral maddeler, B1, B2 ve C vitaminleri dolayısıyla kestanenin, besin içeriği zengindir. Tamamen doğal şartlar altında yetiştirilmesi nedeniyle, beslenme diyetlerinde hatta çocuk mamalarında kullanılmaktadır.”
MARKALAŞMAYA ÖNEM VERİLMELİ
Meyvesinin yanı sıra ağacıyla da önemli bir ekonomik değer olan kestanede markalaşmaya önem verilmesi, modern ürün işleme tesisleri kurulması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “Tanıtım yapılır, üreticinin yetiştiricilik ve pazarlama konusundaki bilgi eksikliği giderilir ve kapama bahçelerin kurulması desteklenirse kestanede üretim de ihracat da artar. Bunun olmaması için bir sebep yok. Ülkemizin potansiyeli var. Kestane sektöründe üretim tekniği, hasat, depolama ve pazarlama konularında üreticide bilgi eksikliği bulunuyor. Bu konularda gerekli çalışmalar yapılarak üreticinin aydınlatılması ve modern tarım tekniklerinin uygulamaya konulması ürün kayıplarını azaltacaktır.” şeklinde konuştu.