Türkiye’nin gündemini oluşturan yerli marka otomobil prototipinin görücüye çıkmasının ardından Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, oda olarak görüş ve düşüncelerini düzenlediği basın toplantısında paylaştı. Sektörün stratejik bir öneme sahip olduğunu dile getiren Burkay, 2014 yılında 157 milyar dolar ihracat oranı ile Cumhuriyet tarihinin ihracat rekorunu kırıldığını hatırlatarak, bunun 22 milyar dolarlık kısmını otomotivin oluşturduğuna dikkat çekti.

Otomotiv sektörünün bugün dünyanın en önemli markalarına üretim yapan 196 ülkeye ihracat yapan güce sahip olduğunun altını çizen Burkay, şöyle konuştu:

"Hepimizin şu soruyu yöneltmesi lazım. ‘Biz de başarabilir miyiz diyeceğiz, yoksa kaderimize razı olup, başkalarının kurduğu oyunun parçası olmaya devam mı edeceğiz? Sınai devrimini ıskalamamıza rağmen 50 yıl önce otomotiv sektörünün geleceğine olan inançla önce devrim daha sonra Anadol ile şansımızı denedik. Fakat maalesef sonunu getiremedik. Oysa sosyo-ekonomik göstergeler açısından 60’lı yıllarda Türkiye’nin gerisinde bulunan Güney Kore bugün tartıştığımız yöntemlerle Hyundai, Kia gibi markalarını dünyaya armağan etmiştir. Bugünün dünya devi Hyundai 40 yıl önce ilk milli otomobilini farklı ülkelerden aldığı parçalarla oluşturdu. Hyundai 1975 yılında ilk platformunu Ford’dan alarak yola çıktı. Malezyalı Proton üretimin ilk adımını 1985 yılında Mitsubishi’nin teknolojisi ile start verdi. Maalesef Türkiye’de de Devrim ve Anadol maceralarında da olduğu gibi ülkemizi bir üst lige taşıyacak tüm projelerin ve girişimlerin küçümsendiğini ve yoğun eleştiriler aldığını görüyoruz. Güney Kore’nin yarım asır önce yola çıkan markaları dünyanın tüm pazarlarında milyarlarca dolarlık ekonomik değere ulaşmıştır. Onlar nasıl inandı ve başardıysa biz de inanacağız ve başaracağız. Gandi’nin dediği gibi önce sizi görmezler daha sonra alay ederler, sonra sizinle savaşmaya başlarlar ama işin en sonunda kazanan siz olursunuz."

'KAYBEDECEK 1 GÜN BİLE YOK'

Ülke adına tarihi bir fırsatın yakalandığını söyleyen Burkay, 1 gün bile kaybetmeye tahammül olmadığını belirterek, "Otomotiv gibi stratejik bir sektörde yerli otomobil sürecine özgün tasarımla başlamak için 7-8 yıl gibi bir süreye ihtiyaç var. Oysa teknolojiye üst seviyeden girip kritik ve eksik olan alanlarda yetkin firmalardan teknoloji transferi yapıp kendi inisiyatifimiz altında zaman kaybetmeden üretmek en akılcı yoldur. Bu durum yerli otomobil kavramına ters değildir. İzlenen metod doğrudur. Ayrıca elektronik komponent ve yazılım konusunda otomotivde kümelenme için çalışma başlatıyoruz. Dünyada sıfırdan başlayacak elektrikli ve hibrid araç teknolojisi için yarışın başındayız ve bunun için yatırımın merkezi Bursa olmalıdır" diye konuştu.

'TÜRK FİRMALAR DA SÜRECE DAHİL EDİLMELİ'

Güney Kore’nin bugün eriştiği otomobil markaları için Ford platformunu alarak, Çin’in de global arenada rekabetçi olabilmek için farklı sektörlerden dünya markalarını satın alma stratejisiyle geliştiklerine dikkat çeken Burkay, "Ancak yerli üretimin yanında araç tasarımında da katkımızın olması, yerli otomobil kavramını daha da güçlendirecektir. Bu bağlamda, oluşturulacak yerli otomobil platformu aracılığı ile Türk Ar-Ge firmaları da sürece aktif olarak dahil edilebilir. Yerli otomobil platformunda yapılacak çalışmalarla görsel, elektrik ve mekanik sistem tasarımları yurt dışında geliştirilen konseptin yanı sıra, geliştirilecek diğer modellerde yerlilik oranı arttırılabilir" diye konuştu.

Dünyanın dev markalarının izlediği stratejinin yerli otomobil üretiminde de izlendiğine işaret eden Burkay, "Yeter ki inanalım ve sahip çıkalım. Yerli otomobilimizin yolunu açalım ve bu işe yatırım yapacak girişimcilerimizi cesaretlendirelim. İmalat aşamasına geçmeden önce, ülkemizdeki özel sektör otomotiv tasarım potansiyeli marifetiyle, Türkiye’mizin imzasını taşıyan bir marka oluşturalım" dedi.

BTSO’DAN 100 ARAÇ SİPARİŞİ

Bursa’nın otomotiv endüstrisinde yan sanayiden ana sanayiye, nitelikli iş gücünden sanayi kültürüne kadar ulaştığı yetkinlikleri hatırlatan Burkay, "Bursa, otomotiv sektörünün merkezi konumundadır. Avrupa’nın en iyi otomotiv test merkezini kuruyoruz. İnşallah ilk yerli otomobilimizi Yenişehir’de kurduğumuz merkezde test edilecek. Yerli otomobil üretilecekse, buna en layık merkez, bilgisi, tecrübesi ve gücüyle Bursa’dı.15-20 milyar dolarlık bir yatırım potansiyeli taşıyan Bursa’mızın ve Türkiye’nin gelecek 50 yılının vizyonunu oluşturan Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi (TEKNOSAB) projemiz, liman, demiryolu ve karayolu entegrasyonu, lojistik köyü ve modern altyapısı ile yerli otomobil yatırımı için çok büyük avantajlar sunuyor. Yerli otomobili üretmeye aday girişimcimizin TEKNOSAB’da yeri hazır. En geç 2020 yılında yola çıkmasını beklediğimiz aracımızın ilk siparişini de vererek, BTSO olarak 100 adet yerli otomobilimizden almayı da taahhüt ediyoruz" diye konuştu.

DHA