Burkay, “Her sene 50-60 bin göç alan Bursa gereken adımlar atılmazsa on sene sonra göç veren bir kent konumuna düşebilir. Yani bu sanayi tesisleri burada açılmadığı takdirde okuyan çocuklarımızı Antep’e, Maraş’a, Mersin’e iş hayatına atılmaları için yollamak zorunda kalabiliriz.” dedi. 

Bursa sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda Bursa Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde kurulan Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesinin (TEKNOSAB) müteşebbis heyeti oluşturuldu. Yaklaşık 13 milyon metrekarelik bir alanda kurulacak sanayi bölgesinde kamulaştırma çalışmalarına önümüzdeki günlerde başlanacak. 10 milyar TL'ye mal olması beklenen bölgenin finansmanı yabancı fonlardan sağlanacak. Yeni nesil Organize Sanayi Bölgesi çevreye zarar vermezken, enerjisini de kendisi üretecek.

BTSO Başkanı İbrahim Burkay, geçen yıl Mayıs ayında dillendirdikleri projenin 1 yılda ete kemiğe büründüğünü vurgularken, Bursa sanayisi ve ekonomisinin gelecek 50 yılının yeni sanayi bölgesinde şekilleneceğini belirtti. Burkay, Bursa-Karacabey arasında Badırga mevkiinde yaklaşık 13 milyon metrekarelik bir alanda kurulacak yeni sanayi bölgesinde ranta izin vermeyeceklerini ifade etti.

YATIRIMCILAR BURSA’YA GELMİYOR DİĞER BÖLGELERE GİDİYOR

Gazetecilerle sohbet toplantısında Bursa'ya yabancı yatırımcı gelmemesinden yakınan İbrahim Burkay, şöyle konuştu: “Bursa ihracatta Türkiye’nin ikinci kenti. Son 15 yılda üçüncü ile arasında fersah fersah fark varken, son yıllarda bir ay ikinci, bir ay üçüncü. İzmit, Antep, Kayseri, Maraş, Mersin hepsi ensemizde. Özellikle yurt dışı doğrudan üretime ve ihracata dayalı yatırıma baktığımızda bu yatırımların birçoğu bölgelere gidiyor, Bursa’ya gelmiyor. En son rapora göre, Bursa’da yabancı şirket bir tane açılmış. Türkiye ortalamasına bakıyorsunuz Konya 28 tane şirket açılmış. Yabancılar Bursa'ya da geliyor ancak yatırım yapacak yer bulamıyorlar. Gerekli adımlar atılmaz ise önümüzdeki 15 yılda Bursa Türkiye’nin gelişimi ile paralel, doğru orantılı gelişemeyecek.”

Türkiye ile birlikte çevresinin de büyük bir pazar olduğunu bildiren Burkay, şunları söyledi: “Bu gün oralar karışık ancak, bu pazarlar tekrar düzelecek. Bu gün Körfez ülkeleri, Ortadoğu, Rusya, Türki Cumhuriyetler bu coğrafya şu anda üretip ihracat yapmaya endeksli olan ekonomilerin tamamının merkezinde ve incelemesinde olan ülkeler. Bu coğrafyaya ilgi duyan ülkelerin tamamı da bu ülkelere girerken yanlarında Türkiye’yi almak zorundalar. Bu coğrafyanın sunduğu imkanlardan Bursa’nın mümkün olduğu kadar faydalanması gerekiyor.”

Bursa’nın artık 60’lı, 70’i yılların sanayileşme modeli ile sanayileşemeyeceğinin altını çizen Burkay, şöyle devam etti: “İki dönüm, üç dönüm, beş dönüm fabrikalarda üretim yaparak biz dünyadaki ilk on ekonomisi içine giremeyiz. Çünkü bu gün bu bölgede yatırım yapmak isteyen şirketlerin tamamı büyük araziler talep ediyor. Bu arazileri bulmamız gerekiyor. Çünkü yetişmiş insan gücü burada.” şeklinde konuştu. 

Yaklaşık maliyetinin 10 milyar TL’yi bulması beklenen yeni TEKNOSAB'ın Bursa'daki çarpık kentleşmeyi önleyeceğini savunan Burkay, “Bu açılacak olan yeni alan aslında Bursa’nın sanayideki gelecek vizyonunu da ortaya koyacak proje. O yüzden Bursa’da özellikle verimli arazilerde ki hem konut, hem de sanayi yapılanmasının da önünü kesecek olan en önemli çıtalardan bir tanesi yeni adımını attığımız bu yeni Yüksek teknoloji organize sanayi bölgesi. Bölge içinde lojistik köyünü yapıyoruz, otoban, raylı sistem içinde geçiyor. Uydu kentler gibi çok fonksiyonları olacak. Fabrika binaları akıllı olacak. Hem çevreye zarar vermeyecek, hem de enerjisini üretecek. Bunun için tüm çatıları güneş panelleri ile kaplayacağız. Bölgenin kullanacağı enerjinin yüzde 20'ini bu şekilde karşılamayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.

ADIMLAR ATILMAZSA BURSA GÖÇ VEREN BİR KENT OLUR

Her sene 50-60 bin göç alan Bursa’nın atılması gereken adımlar atılmazsa on sene sonra göç veren bir kent konumuna düşeceğini belirten BTSO Başkanı Burkay, “Yani bu sanayi tesisleri burada açılmadığı takdirde okuyan çocuklarımızı Antep’e, Maraş’a, Mersin’e iş hayatına atılmaları için yollamak zorunda kalabiliriz. Bunu yaşamak istemiyorsak, Bursa ekonomisinin bu gücünü devam ettirmek istiyorsak bizim doğru projeleri sahiplenip kent olarak bunları da bir an evvel hayata geçirmemiz gerekiyor.” dedi.

Bununla ilgili bir çok spekülasyon olduğun anlatan İbrahim Burkay, sözlerini şöyle tamamladı: “Özellikle bu alanda ihtiyacı olanların değil buna dışarıdan bakanların bazı yorumları oluyor. İşte sanayi bölgesinde boş yerler var. Bende diyorum ki sanayi bölgesinde boş yer varsa bir 50 dönüm arsa bulun bana tek parça. Şu anda rezerv dışında bir tane boş parsel yok. Ancak çok yüksek rakamlar verirseniz, 500-600-700 dolarlar verirseniz belki bir arsa sahibi olursunuz. Dünyada böyle bir sistem yok. Yani 600 dolara, 700 dolara arsayı alacaksın, ondan sonra geçip orada sanayi malı üretip dünyayla rekabet edeceksin. Birde arsan da küçük olacak ve apartman gibi 6 kat fabrika yapacaksın, insanları taşır gibi malları birinci kattan 6. kata taşıyacaksın ve diyeceksin ki ‘ben çok verimli bir şekilde çalışan bir tesisim, benim rekabetçiliğim yüksek’ Böyle bir dünya yok. Bu tarz bir üretim modeli ile artık bizim dünyada rekabet edebilmemiz mümkün değil. Yani ben yüzde 78 karayolu ile ihracat yapan bir bölge dünyada yok. Türkiye’nin ikinci ihracatçı kentiyiz ihracatımızın yüzde 78’i karayoluyla, ihracat deniz yoluyla yapılır. Gemiye yüklersin bir konteynırına verirsin 600 dolar Çin’e yollarsın. Şimdi biz gemiye yollayana kadar, limana gidene kadar 800 dolar para ödüyoruz. Bu avantajsız durumu niçin biz ortaya çıkardık. O yüzden bu yeni bölgede çok önemli.”