Türkiye gazetesinde yayımlanan haberde, geçen yıl 60 bin TL’ye satın alınan ortalama bir binek otomobilin fiyatının, 100 bin TL’yi geçtiği bildirildi.
Haberde, “Otomotiv sektörü 10 yıldan fazladır ekonominin lokomotifi, ihracatın can suyu görevini üstleniyor. Ne var ki, iç pazarda otomobil ve hafif ticarî araç satışı ağustos ayında bir önceki yıla göre yarı yarıya azaldı. Sektör, sekiz ayda önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20.79 daraldı” dendi. “Çünkü, otomobil fiyatları ciddî oranda arttı. Geçen yıl 60 bin liraya satılan ortalama bir binek aracın fiyatı 100 bin lirayı aştı” ifadesi kullanılan haber,
“3 bin 500-4 bin lira maaşı olan bir öğretmenin, ayda cebine 5 bin lira giren bir polisin sıfır otomobil alması hayale doğru gidiyor. Pekiyi bu durumun sebebi ne? Zammın döviz kurundaki artışla bir ilgisi var mı? Bundan sonra ne olacak? Birinci sebep; Maliye Bakanlığının getirdiği matraha dayalı ÖTV sistemi. Bakanlık, Kasım 2016’da otomobil vergisinde ‘vergisiz fiyata dayalı kademeli sisteme’ geçti. 1.6 litre ve altındaki hacimlere sahip araçlardaki ÖTV oranları yüzde 45 ila 60 arasında 3 dilime ayrıldı. Maliyeti 40 bin TL’yi aşmayan otomobiller için ÖTV yüzde 45’te sabit kaldı. Maliyeti 40 bin lirayı aşıp 70 bin lirayı geçmeyenler için ise ÖTV yüzde 50 yapıldı. Matrah fiyatı 70 bin lirayı aşanlarda ise ÖTV oranları yüzde 45’ten yüzde 60’a çıktı. Bu da ister istemez, fiyatları arttırdı. Neredeyse her ay araç fiyatları, otomatik olarak zamlandı.” ifadelerine yer verildi.