YKS sonuçlarının açıklanması ile beraber adaylar gözlerini tercih sürecine çevirdi. Öğrencilerin yanı sıra aileler için de zorlu bir dönem olan tercih sürecinde ne yapılmalı?
7 günlük tercih için 13 tavsiye
Tercih döneminde aileler bilinçli davranmalı...
Üniversite ve meslek seçimi, öğrencilerin yanı sıra ailelerin de bütün imkânlarını seferber ettikleri kaygılı, zorlu ve yorucu bir dönem belirtilirken. Anne ve babalar çocuklarının eğitim ve yaşama şartlarını güçlendirmek, sağlıklı-mutlu gelecekler oluşturabilmek için uzun yıllardır yaptıkları yatırımların karşılıklarını almak istiyorlar. Hepsinden önemlisi çocuklarını hep başarılı ve hep en önde görme telâşındalar ancak hayatta başarı kadar başarısızlık da söz konusu. Altınbaş Üniversitesi Rehberlik Koordinatörü Murat Acet, çocuklarının hayatlarının seçimini yapacakları bu dönemde sağlıklı bir tercih süreci için ailelere de düşen önemli sorumluluklar olduğunu vurguladı.
Aileler dengeleyici ve bilinçli davranmalı -
Anne ve babaların bu zor dönemde çocuklarını koşulsuz destekleyerek başarıya giden yolda onları teşvik edici-dengeleyici bir rol üstlenmelerinin hayatî bir önem taşıdığını belirten Eğitmen-Rehberlik Koordinatörü Murat Acet, “Tercih sürecinde yüksek başarı beklentisi ve çevre baskısı içinde sıkışan gençleri ulaşılabilir hedeflere yönlendirmeye gayret etmek, herkes bir şeyler yapabilir düşüncesiyle onları kısır çekişmelere ve kıyaslamalara kurban etmemek gerekir” diye konuştu. Böylesi zor süreçlerde duygusal davranmanın beklenenin aksine sonuçlar doğurabileceğine dikkat çeken Acet, “Yaşamın doğal akışının dışına çıkarak tercih dönemini bir ölüm kalım meselesi haline getirmenin kimseye yararı olmayacaktır. Aksine gereğinden fazla anlam, değer yüklenen bir tercih süreci, büyük ihtimalle duygusal, aceleci ve yanlış kararlarla son bulacaktır” ifadelerini kullandı.
Ödül-ceza mekanizması doğru değil -
Murat Acet, ailelerin çocukları için zaman zaman başvurdukları ödül-ceza mekanizmasının da eğitim-öğretimin her kademesinde olduğu gibi tercih sürecinde de yaşandığını belirtirken; “Bu olmasa iyi olurdu dediğimiz bir durum. “İyi bir üniversiteye yerleşirsen tatile gidebilirsin” ya da “Ancak x bölümü kazanırsan sana istediğini alırım” ifadeleriyle, seçeneklerin daraltıldığı hatta şartlara bağlandığı böylesine bir anlayış sadece tercih dönemi değil öğrencilerin hayatlarının sonraki aşamaları için de olumsuz sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti” dedi. Acet, “Tercih döneminde gençleri belli kararlar almaları için zorlamak ya da ben karışmıyorum anlayışıyla tek başlarına bırakmak, onların endişelerini arttırmaktan hatta bile bile hata yapmalarına yol açmaktan öteye geçmeyecektir” şeklinde konuştu.
Takım ruhuyla hareket edin -
“Tercih sürecinde ailelerin unutmaması gereken en temel nokta, başarının bir takım oyunu olduğu ve iş birliğine dayandığı gerçeğidir” diyen Eğitmen-Rehberlik Koordinatörü Murat Acet, “Aileler bu takım ruhunu hem kendilerine hem de çocuklarına hissettirmeliler. Böylesi dönemlerde gençlerin, bir seçim yapma duygusunun yaşattığı yoğun ve karmaşık baskıyı tek başına yüklenmesi zor olacaktır. Eğitim ve geleceği hakkında ailelerinden alacakları fikir ve deneyimler, karar verme sürecini kolaylaştırmanın yanında onlara büyük bir zenginlik katacak ve kendilerine olan güvenini arttıracaktır” dedi.
İstanbul - Yeni Asya