Afyon’da bir araya gelen üniversiteli gençler, “Ahirzamanda Genç Olmak ve İman Hizmeti” konusunda bir masa çalışması gerçekleştirdi. Masa çalışmasında “Ahirzamanda sosyal medya başta olmak üzere birçok yönden gelen saldırılarla haramlara maruz kalan gençlerimizi, Risale-i Nur’un imanî dersleriyle muhafaza etmeliyiz” denildi.
Ahirzaman, hız ve haz asrı
Günahların adeta sel gibi aktığı, maneviyatın dumura uğratıldığı, ahlâkın sefilleştiği, imanların tehlikeye girdiği, gafletin arttığı, zulümlerin çoğaldığı, adaletsizliklerin ardı arkası kesilmediği ve bir çok kötülüğü beraberinde getiren dehşetli bir asır...
Gençlik ve önündeki en büyük tehlike ahirzaman...
Ahirzamanda genç olmak; gücü kontrol edememe, haz ve zevkin doruklarını yaşama arzusu, nefsi tatmin etme noktasındaki hayallerine ulaşmak için çok yoğun bir çaba sarfedilmesi, zaman, zemin, para, ömür israfı vb. gibi birçok sorunu beraberinde getiriyor. Bu kadar sorun, ahirzamanda yaşayan gençliğin hayatını zehirleyen çok tehlikeli bir vaziyet. Bu menfi vaziyeti müsbete tebdil ettirmek ise ancak iman hakikatları ile mümkün olacaktır.
Eşsiz hizmet
Kur’ân-ı Hakîm’in bu asra bakan manevî bir Mu’cize-i maneviyesi hükmünde olan Risale-i Nur, mane- vî alanda eşsiz bir hizmet yapıyor. Bir yandan zaafta olan imanları tahkike tebdil ettiriyor; bir yandan tehlikede olan imanları kurtarıyor. Böylesine hizmet ancak alkışlanır. İ’lây-ı Kelimetullah hayattaki en kudsî hizmet olması hasebiyle Risale-i Nur’un kahraman talebeleri işte bunu dert edinip bunu ihya etme gayretindedirler. Bu noktada çok mühim bir hizmet deruhte ediyorlar. Çünkü iman kaleleri, karşıda ittifak etmiş dalâlet fırkaları tarafından yıkılmaya çalışılmakta, insandaki din olgusunu akamete uğratmaktadır. Nur Talebeleri de buna karşı teşekkül ettirdiği şahs-ı manevî kılıncıyla mukabele etmekte, bu oyunları inşaallah bozmaktadır. Bu zamanda imanın tam manasıyla yaşanabilmesi için hürriyetin tam tesis edilmesi lâzım ve elzemdir. Çünkü ancak hür bir zeminde iman hakikatleri yaşanabilir. İstibdatın, tahakkümün hakim olduğu yerlerde tahkiki mânâda bir iman ihyasından söz etmek mümkün olmaz. Çünkü efkâra kilit vurulmuştur. Efkâra vurulan kilit, ihyaya da zarar verir. Yani fikirlerin kısıtlandığı, düşünce ve vicdan hürriyetinin olmadığı bir yerde sağlıklı ve emniyetli bir din yaşayışı imkânsızdır.
Genç olmak zor
Böyle bir asırda genç olmanın ne denli zor olduğunu, sel gibi akan günahlara karşı gençlerin tahassüngâhı olan iman kalesinin ehemmiyetini, ittifak etmiş olarak hücum eden dalâet fırkaları ve onların pis oyunlarını akim bırakacak iman hizmetinin müsbet bir şekilde Risale-i Nur mizanlarıyla yapılmasının lâzım ve elzem olduğunu vurgulamak adına bunu kendine dert ittihaz eden biz Afyon Nur Talebeleri olarak bir ‘masa çalışması’ yaptık. Masa çalışmasında yine şahs-ı manevî ile belirlenen konu çerçevesinde müzakare ettik. Masa çalışmamız, çok şevkli ve çok istifadeli geçti, elhamdülillah. İki sene evvel de yine Afyon Nur Talebeleri olarak “Hutbe-i Şamiye”den masa çalışması gerçekleştirmiştik. Bu sene nasib oldu, 2. masa çalışmasını yaptık. Rabbim devamını nasib eylesin inşaallah. Emeği geçenlerden Allah (cc) ebeden razı olsun. Cenâb-ı Erhamürrahimin (cc) bizleri istikametten ayırmasın. Bizleri bu Nurlu yolda Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin dediği gibi “Yürütsün, büyütsün, çürütsün” inşaallah.
DEKLARASYONDAN NE ÇIKTI?
Masa çalışmalarında çıkarılan deklarasyon maddeleri şu şekildedir:
* Gençlik nimetinin şükrü, o gençliği iffet, namusluluk ve taatte sarf etmektir. Bu sayede o gençlik manen baki kalacak ve ebedî bir gençliği kazandıracaktır.
* Nasıl ki baharın güzelliklerini gözlüyor, bekliyor ve tefekkür ediyorsak; ömrünün baharında olan gençleri de gözlemek, anlamaya çalışmak, hallerini bilmek gerekir.
* Maneviyatı köreltilmiş ve ahlâkı sefilleştirilmiş olan ahirzaman gençliğinin istikbali nur-u iman ile tenvir olacaktır.
* İstibdadın yadigârı olan, “Neme lâzım, başkası düşünsün” anlayışı gençleri hâkimiyeti altına alamayacak, ihlâslı fedakârlık gençliğin esası olacaktır.
* Gençlikte kılınan namaz, çok ehemmiyetlidir. Çünkü o namaz; kalbe kut ve gına, kabirde gıda ve ziya, mahşerde senet ve berat, Sırat köprüsünde de nur ve burak olma hüviyetine sahiptir. İbadette gençlik kuvvetini sarf etmenin neticesi; dar-ı saadette ebedî bir gençliktir.
* Gençliğimizin zihnine, meşrû olmayan menfi milliyet anlayışı değil, meşrû ve müsbet olan hamiyet-i milliye düşüncesi yerleşmelidir.
* Hizmet-i imaniye ve Kur’âniyede bulunmak en büyük emelimiz, en ciddî temennimiz ve en mukaddes niyetimiz olmalıdır.
* Kalabalıklar içinde yalnızlık yaşayan biçare gençlik; içinde bulunduğu boşluğu, sanal âlemde bulma fikriyle gerçek hayattan kendini soyutlamaktadır. Çocukken ailede tahkiki iman eğitimi verilerek bu tehlikeden korunmalıdır.
* Ahirzamanda sosyal medya başta olmak üzere birçok yönden gelen saldırılarla haramlara maruz kalan gençlerimizi, Risale-i Nur’un imanî dersleriyle muhafaza etmeliyiz. Zira Risale-i Nur bu asırda muhkem bir tahassungâhtır.
* Nurun genç talebeleri, Risale-i Nur’un hakikatlerine perde ve gölge olmazlar. Çok bürhanlar kuvvetinde tesiri olan mehazın kudsiyetini korurlar. Risale-i Nur’un üslûbundan ve kelimelerinden ayrılmazlar.
* Ahirzaman gençliğinin hürriyeti doğru anlaması ve yaşaması hususunda üzerimizde büyük bir sorumluluk olduğunu bilmeli ve ona göre hareket etmeliyiz. “Haklı hürriyetten hakkıyla istifade etmek imandan istimdat iledir. Hakikatini anlayabilmek ve anlatabilmek hürriyetperver gençlerin vazifesidir.”
HABER: SİNAN ÖZDEN
[email protected]