Yüz yüze eğitimin planlama dahilinde olması gerektiğini savunan uzmanlar eğitimde kopuşların ciddi boyuta ulaştığını vurguladı.
Covid-19 salgını sebebiyle uzun zaman kapalı kalan okullar, 1 Haziran’da başlatılan ‘normalleşme’ süreci kapsamında yeniden ‘açıldı’. Bütün ilkokullarda ve okul bünyesindeki ana sınıflarında, haftada 2 gün yüz yüze eğitime geçilirken, ortaokul ve liselerde yüz yüze eğitim, yine haftada 2 gün olacak şekilde 7 Haziran Pazartesi başlatılacak.
Millî Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) yapılan açıklamaya göre; öğrencilerin yüz yüze eğitime katılımı isteğe bağlı olacak. 2020-2021 eğitim öğretim yılı karneleri 18 Haziran’da dağıtılırken 2 Temmuz’dan yeni eğitim-öğretim yılının başlayacağı tarihe kadar yine isteğe bağlı telâfi eğitimi verilecek.
Okullar açıldı demekle okullar açılmış olmuyor
MEB’in açıkladığı yüz yüze eğitim takvimine meslek örgütleri ve veliler ise tepkili. Covid-19 salgınıyla geçen bir buçuk yılda eğitimden kopuşların yaşandığını belirten eğitimci ve veliler, gerek uzaktan eğitimde gerekse yüz yüze eğitimde etkili ve doğru bir planlamanın yapılamadığı görüşünde. Duvar’daki habere göre Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Bakanlığın ‘yap-boz’a çevirdiği eğitim sisteminde anlık kararlar ile gün kurtarılmaya çalışıldığını işaret ederken, Veli-Der eğitimde kopuşların hızlandığını, en başta da lise öğrencilerinin okulları terk etmeye başladığını açıkladı. Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, yüz yüze eğitim için bir planlama yapılmadığını, okulların açılacağını bir gece önce öğrendiklerini söyledi. Eğitim politikasında ‘gündelik’ anlayışın çok sorunlu olduğunu ifade eden Kurul, “Yüz yüze eğitim bir planlama dâhilinde başlamalıydı. Mekân planlaması, ders programı, okula kaç kişinin geleceği gibi birçok konu belirsiz. Okullar açıldı demekle okullar açılmış olmuyor” dedi. Yüz yüze eğitiminin tüm hazırlıklar tamamlanarak bütün kademelerde ağustos ayı başında başlaması gerektiğini birçok kez yinelediklerini belirtti.
“İSTEĞE BAĞLI” EĞİTİM KOPUŞU DA BERABERİNDE GETİRİR’
Kurul eğitim sisteminde var olan eşitsizliklerin pandemi sürecinde daha da derinleştiğini, yüz yüze ve telâfi eğitiminin ‘isteğe bağlı’ olmasının da eğitimden kopuşlara sebep olacağını söyledi. “Pandemi döneminde çocukların kazanımları ve kayıpları, öğretmenlerin aileler ve öğrencilerle kurduğu iletişime paralel olarak farklılık gösterdi” diyen Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Başkanı İlknur Kaya Bahadır, şunları söyledi, “Bu süre içinde çocuğun her türlü eğitim olanağına ulaşabilme imkânı varsa, aileler bu olanakların doğru kullanılmasına rehberlik edebilir durumdaysa, bu çocuklar çok büyük bir kayıpla karşılaşmadılar. Eğitim olanaklarına ulaşamayan, ailesi rehberlik edemeyen çocuklarda bu kayıplar çok daha büyük oldu. Yani aileler çalışmak zorunda; çocuklar ise evde yalnız kaldı. Bu çocukların önemli bir kısmı interneti kontrolsüz kullandı. Önemli bir kısmı da eğitimi takip etmedi. Tüm bunlara ulaşamayan çocuklar da eğitimden tamamen koptu. Özellikle büyük sınıflarda (lise) eğitimden kopuşların ciddî boyutlarda olduğunu görüyoruz. Bize sahadan gelen bilgiler, ‘liseyi bıraktı evlendi’, ‘çalışmaya başladı’ yönünde.”