15 temmuz sonrasında yayınlanan kanun hükmünde kararnamelerle kapatılan üniversitelerin 65 bin öğrencisi ve aileleri yaşadıkları durumun şokunu yaşarken yetkililerin durum karşısında takındıkları tavrın mağdur edici olduğunu vurguladı.
15 Temmuz sürecinden sonra kapatılan üniversitelerde okuyan öğrenciler, mağdur olduklarını belirterek, aileleriyle birlikte psikolojik bir yıkıntı yaşadıklarını söylediler.
Yaklaşık 500 bin insanın hayatını yakından ilgilendiren bu durumun bir an önce makul bir çözüme kavuşturulmasını bekleyen öğrenciler, diğer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları gibi vatanlarını sevdiklerini darbe veya terör gibi faaliyetlere karşı oldukları halde bu ithamlarla yaftalandıklarını belirttiler. Asıl darbenin bu 65 bin kişiye yapıldığını söyleyen mağdur öğrenci A., “Ben okulda hiçbir bölücü faaliyette bulunmadım ve 65 bin öğrencinin de bulunduğunu düşünmüyorum. Çünkü bu insanlar 18-25 yaş arasındalar ve bu kadar genç insanların böyle bir şey yapacaklarını düşünmüyorum, inanmıyorum. onların bu şekilde davranacaklarını düşünmüyorum” dedi. A., “şunu özellikle ifade etmek isterim ki; bizde bu vatanın evlâtlarıyız ve bu vatanın evlâtları olarak eğitim alma hakkımıza kaldığımız yerden temiz bir şekilde devam etmek istiyoruz” şeklinde sözlerine devam etti.
Dünya tarihinde görülmemiş
Evine yakın olduğu ve eğitim kalitesini beğendiği için bu okullardan birini tercih ettiğini belirten A., “yaz okullarımız, bütünlemelerimiz, tek ders sınavlarımız ortada kaldı. 15 okul kapatıldı ve 65 bin öğrenci ile veliler ne yapacağımızı şaşırdık” dedi. Bir üniversitenin bir gün içerisinde kapatılmasının dünya tarihinde görülmemiş olduğunu vurgulayan A., “Bu okullara % 25, % 50, % 100 burs ile girenler var. Hepsi medyada lanse edildiği gibi çok zengin ailelerin çocukları değil. Kendi ailem de çok zengin değil” dedi.
Belirsizliklerle dolu bir süreç
Gözyaşlarıyla yaşadıkları mağduriyeti anlatan A, “YÖK’ün 1 aydır yaptığı açıklamalar ile mağdur ediliyoruz. İlk önce garantör üniversiteler olarak açılacaktı. Bu çok güzel bir şeydi. Ama bir çok alanda çok tartışmalara sebep oldu. Biz 65 bin öğrenci olarak şunu savunduk; bizim üniversitemizi garantör üniversite olarak açabilirdi. Bu hiç kimseyi mağdur etmezdi” dedi. Belirsizliklerle dolu bir sürece girdiklerini belirten öğrenciler, diploma, intibak şartı, burslarını kullanıp kullanamayacakları, çift ana dal ve yan dal yapanların durumları gibi birçok problemlerinin olduğunu anlattılar. Öğrenciler, “biz kendi üniversitemizde garantör üniversitemizin ismi ile ve garantör üniversiteden gelen hocalar ile yeni bir kadro ile eğitimimize devam etmek istiyoruz. Dağıtılmak ya da fişlenmek istemiyoruz” diyor.
Akbilleri bile iptal edildi
Ösym’nin hazırladığı klavuza göre seçtikleri üniversitelerin şimdi bu hale gelmesinde yetkililerinde sorumluluğu olduğunu anlatan öğrenciler, bütün intikamın kendilerinden alındığını vurguladı. Üniversitelerinin kapatılmasının ardından öğrenci olmadıkları gerekçesiyle toplu taşımada kullandıkları akbillerinin dahi iptal edildiğini belirten mağdur öğrencilerden erkek olanlara da askere alma çağrısı yapıldığı iddia edildi.
Fişleyerek geleceğimizle oynuyorlar
İnsanların hayalleri ile oynamak, onların gelecekleri ile oynamak doğru mu? Sorusunu soran öğrenciler diplomalarında yer alacak, 667 sayılı KHK uyarınca söz konusu Yüksek Öğretim kuruluna yerleştirildiği ibaresinin yer almasının açık bir fişleme olduğunu söylediler. Eski mezunlarda dahil o okullarda okuyan bütün öğrencilerin diplomalarının ‘çöp’ olduğunu belirten mağdur öğrenci A., “gidebileceğimiz hiçbir yer yok. Devlet zaten hiçbir şekilde kabul etmeyecek, özeller de kabul etmeyecek. Artık bu insanların toplum içerisinde var olmaları hatta yaşam haklarının olması bile engelleniyor” dedi. Öğrencilerden A., “bundan birkaç ay önce Suriyeli kardeşlerimize Türk kimliği verilsin mi verilmesin mi tartışması yapılıyordu; bu noktada şunu sormak isterim onlarında kimliklerinde Suriye’den iltica ettiler yazacak mı? zira bizim diplomalarımızda kapatılan bir üniversiteden aktarıldığımız yazacak” şeklinde konuştu.
Milletvekilleri bize sahip çıkmıyor
CHP milletvekili Ceyhun İrgil dışında hiçbir vekilin durumlarıyla ilgilenmediğini söyleyen öğrencilerden A., “Ceyhun İrgil’e 65 bin öğrenci adına teşekkür etmek istiyorum. Ceyhun İrgil, “Ben bir insan olarak, milletin vekiliyim ve milletin vekili olarak bu öğrencilere üzülüyorum” diyerek, en azından sorunlarımızı meclise taşıdı” şeklinde konuştu. Mağdur öğrenciler, “biz hak ettiğimiz şekilde eğitimlerimize devam etmek, temiz bir diploma ve umutla bakabileceğimiz temiz bir gelecek istiyoruz” dediler.
İstanbul - Yeni Asya