Ürdün, binden fazla fanatik Yahudinin İsrail polisi himayesinde Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesi ve provokatif eylemleri nedeniyle İsrail'e nota verdi.

Ürdün resmi haber ajansı PETRA'nın haberine göre, Basın İşleri ve İletişimden Sorumlu Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cumane Guneymat, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik süreklilik arz eden ihlalleri ve provokasyonları ile özellikle de bugün binden fazla fanatik Yahudi'nin İsrail polisi eşliğinde Mescid-i Aksa'ya gerçekleştirdiği provokatif eylemi kınadı.

Guneymat, Ürdün'ün Tel Aviv büyükelçisinin, İsrail Dışişleri Bakanlığına nota vererek, ülkesinin İsrail'in ihlallerini şiddetle kınadığını ve ihlallerin derhal durdurulmasını istediğini dile getirdi.

Hükümet Sözcüsü Guneymat, İsrail polisi himayesinde gerçekleştirilen bu tür eylemlerin kabul edilemez olduğunu, kutsal mekanın saygınlığını ihlal ettiğini ve tüm dünyadaki Müslümanların duygularını incittiğinin altını çizdi.

"Bu, İsrail'in, bir işgal devleti olarak uluslararası hukuk ve insan hakları hukukunun getirdiği yükümlülükleri ihlalidir." değerlendirmesinde bulunan Guneymat, bunun aynı zamanda, ibadet yerlerine saygıyı zorunlu kılan tüm örflerin, uluslararası sözleşmelerin ihlali anlamını taşıdığını belirtti.

Mescii Aksa'nın selameti ve radikal Yahudi yerleşimci grupların ihlallerinin tüm sorumlusunun İsrail olduğunu vurgulayan Guneymat, "Bu yasadışı ve provokatif eylemlerin derhal durdurulması gerekir." ifadesini kullandı.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Yahudi takvimine göre sözde Süleyman Mabedi'nin yıkılışının yıl dönümü sayılan "Tişa BeAv" günü dolayısıyla sabah ve öğleden sonra Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyen fanatik Yahudilerin sayısının bini aştığını açıklamıştı.

***

Yahudi ulus devlet yasasına tepkiler sürüyor

Tunus Dışişleri Bakanlığı, İsrail meclisinde kabul edilen "Yahudi ulus devlet" yasasını, İsrail'in, uluslararası kararları hiçe sayması olarak niteledi.

Tunus Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in meclisinde geçen hafta onaylanan "Yahudi ulus devlet" yasası şiddetle kınandı.

Açıklamada, "Bu adım, İsrail'in uluslararası meşru kararları hiçe saydığı ve Filistinlilerin başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma yönündeki tarihi haklarını reddettiği görüşünü güçlendiriyor. Bu koşullar olmadan da bölgede istikrar ve güvenlik sağlanamayacaktır." ifadelerine yer verildi.

İsrail'in ırkçı ve ayrılıkçı adımlar atarken bir yandan da barış görüşmesi çağrısı yapması konusunda uyarıda bulunulan açıklamada, uluslararası topluma, Filistinlilerin haklarının ve işgal edilmiş topraklarının korunması için sorumluluklarını üstlenme çağrısı yapıldı.

Yahudi ulus devlet yasası ne getiriyor?

İsrail meclisinde çok az bir oy farkıyla kabul edilen Yahudi ulus devlet yasası, iki farklı vatandaş modeli öngörüyor. Buna göre, 8 milyonu aşkın nüfuslu ülkenin yüzde 20'den fazlasını oluşturan Arapların ikinci sınıf vatandaş konumuna düşeceği belirtiliyor.

Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları hükme bağladığı eleştirileri yöneltilen yasayla, Arapça resmi dil olmaktan çıktı ve ülkenin tek resmi dili İbranice oldu. Bununla birlikte yasanın en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:

"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir, İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi ana vatanıdır, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır, Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır ve İsrail'in başkenti Kudüs'tür."

Yasada "İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana vatanıdır." denilerek, Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve haklarının da görmezden gelinmiş olduğu dile getiriliyor.

İsrail, dünyanın değişik bölgelerindeki Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ederken, 1948'de vatanlarından sürdüğü Filistinlilere geri dönme hakkı tanımayı ise reddediyor.

AA