"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tek bir ayetten etkilendi, Müslüman oldu

05 Temmuz 2017, Çarşamba 23:59
Japonya’da bulunan Keio Üniversitesi Siyasal Sistemler Profesörü Dr. Atsushi Kamal, okuduğu bir ayetten etkilenerek Müslüman olmuş. Dr. Kamal, ''Bazı öğrencilerim de inşallah Müslüman olacak'' diyor.

Elhamdülillah Japonya’da da Kur’ân’ın hidayetine şahit olduk. Şu an Fujisawa / Japonya’da bulunan Keio Üniversitesi Siyasal Sistemler Profesörü Dr. Atsushi Kamal Okuda ile birlikteyiz.

Adım Atsushi Okuda. Keio Üniversitesi Shonan Fujisawa Kampüsü’nde öğretim görevlisiyim.

(Spiker izleyiciye sesleniyor) Japon toplumunda önemli bir konuma gelene kadar kariyer merdivenlerini hızla tırmandı. Prof. Kamal Okuda’nın yönlendirmesiyle birlikte Müslüman bir nesil yetişmeye başladı. Güzel tavırları ve ilmî yetkinliğiyle pek çok kişi için rol model hükmünde olan Okuda’yı şimdi hep birlikte tanıyalım. Profesör Okuda’nın hayatı İslâm’dan önce nasıldı?

Hayatın İslâm’dan önce nasıldı? Hayatını nasıl geçiriyordun? Hayattaki amacın neydi?

İslâmiyet’ten önceki hayatım adeta Cahiliyye Devri gibiydi. Gerçekten. Tam bir cehalet içindeydim. Hakikati bilmiyordum.

İslâm’la nasıl tanıştın peki?

Üniversitedeki altı yılım boyunca İslâm üzerine çalışmalar yaptım. Üniversitede şeriat üzerine düzenlenen bir konferans vardı. Bu konferansa katıldım. O zamanlar İslâm hakkında çok az bilgi sahibiydim. İnsanlarla güzel ilişkiler ve dostluklar kuramıyordum ve bu beni rahatsız ediyordu. Ta ki masanın üzerinde bir araştırmaya rastgelene kadar. Rastgeldiğim bu dokümana hızlı bir şekilde bakarken gözüm bir âyete takıldı. Âyet bütün insanların topraktan yaratılmasıyla ilgiliydi: “Ve O’nun âyetlerindendir ki, sizi topraktan yaratmıştır.”1

Bu âyeti okuduğunuzda ne hissettiniz?

İnsanlarla ilişkim pek de iyi değildi. Ve kendi kendime sordum: Neden hepimiz topraktan olmamıza rağmen insanlarla iyi geçinemiyorum? Bunun sebebi kendimle mağrur olmamdı. Bu âyeti okuduktan sonra kalbim mutmain oldu, huzurla doldu. Elhamdülillah.

Hepimiz Adem’den geliyoruz. Ve Hz. Adem ise topraktan yaratılmıştır. “Ve O’nun âyetlerindendir ki, sizi topraktan yaratmıştır, sonra siz şimdi insansınız. (Yeryüzüne) yayılmaktasınız.” (Rûm Sûresi, 20)  O halde neden birbirimize karşı kibirleniyoruz değil mi?

Bu âyeti okumadan önce dünyada kendimden başkasına değer vermiyordum. Âyeti okuduktan sonraysa kendime, insanlara ve dünyaya bakış açım değişti ve tam bir huzura erdim. Bu değişim benim Kur’ân ve âyetleriyle ilk karşılaşmamdı. O zamanlar kesinlikle İslâm’ı düşünmüyordum. Sadece bilgiyle ve İslâmî yasamayla diğer yasamaların karşılaştırmalı çalışmalarıyla ilgileniyordum.

(Spiker izleyiciye sesleniyor) Profesör Okuda İslâm şeriatı ve onun insana verdiği değerden çok etkilenerek çalışmalarını sürdürmek ve Arapça öğrenmek için Aleppo/Suriye’ye gidiyor. Ve orada hocasından olumlu yönde etkileniyor.

Hocam daima İslâm’ın bir bütün olduğunu söylerdi. Bu hocamla beraber otururken İslâmî yaşayışın cisimleşmiş halini gördüm ve İslâm’ı düşünmeye başladım. Fakat içimden bir ses “Sen Japonsun. Neden Müslüman olmak istiyorsun ki? Bu garip bir şey” deyip duruyordu. İslâm’a girmeden önce düşünmeye başladım: Aynı anda hem Müslüman hem de Japon olabilir miyim?

(Spiker izleyiciye anlatıyor) İslâm hakkında nitelikli bilginin az olması ve Japonlarla Müslümanlar arasında bir iletişimin olmaması Japonya’da İslâm’ın yavaş yayılmasının temel sebeplerinden.

Dr. Okuda için şehadet vakti yaklaşıyordu. Ve bir gün, Halep’te çalışma yaptığı sıralarda akademik çalışmasını tamamlayabilmek için bir adamla mescitte buluşmaya karar vermişlerdi.

Konuşmaya başladığımızda birden namaz vakti geldi, ezan okunuyordu. Kendi kendime camiden çıkmam gerekiyor diye düşündüm, çünkü Müslüman değildim.

(Spiker izleyiciye anlatıyor) Ezan okunuyor ve Dr. Okuda kendini mahcup hissederek camiden dışarı çıkıyor. O sırada ise hava gerçekten çok sıcak ve bir taraftan ter dökerken Okuda kendi kendine soruyor: “Neden Müslüman değilim?”

Gerçekten çok garip. İslâm’ı seviyorum, İslâm üzerine çalışıyorum ve buradayım. Ama Müslüman değilim. Gerçekten çok çok garipti. O an tekrardan düşündüm ve Müslüman oldum. O an. Bence bu, Allah’ın bütün hayatım boyunca bana verdiği en büyük hediye.

Sizin derslerinize girmeden önce Japon öğrencilerin İslâm hakkındaki düşüncelerinden bahseder misiniz?

Tahmin edebileceğiniz üzere öğrencilerin İslâm hakkındaki düşünceleri iyi değil. Ama derslerden sonra çoğu öğrenci bana İslâm’ı ne kadar sevdiğini söylüyor. Ve bazıları inşaallah Müslüman olacak.

(Spiker izleyiciye sesleniyor) Sadece Keio Üniversitesi’nde görevli olduğu süre boyunca onun sayesinde ondan (10’dan) fazla öğrenci İslâmiyet’e girdi. İslâmiyet’le ilgili onu ilk cezbeden şey Kur’ân’dı, hidayetinin temel sebebiydi. Bu yüzden Dr. Okuda tefsir dersleri veriyor ve Kur’ân âyetlerini anlamaya çalışıyor.

Senin için Kur’ân neyi temsil ediyor?

Bunun için öncelikle Kur’ân’dan çok sevdiğim bir kelimeyi söylemem gerekir: Sırat-ı müstakim2 (dosdoğru yol). Bu ibare gerçekten çok önemli. Sadece Müslümanlar için değil, bütün insanlık için. Sırat-ı müstakimde yürüdüğümüz zaman dünya hayatımızda da, ahiret hayatımızda da inşaallah saadete ulaşırız. Kur’ân-ı Kerîm bize emr-i bi’l maruf’u ve âyetlerini anlamamızı emrediyor ve bizi bunun için teşvik ediyor. Kur’ân bizim rehberimizdir. Kur’ân bize hareket edeceğimiz temel noktaları ders veriyor, bundan sonra ise bizim araştırıp çabalayarak âyetlerini anlamamız gerekiyor.

(Spiker izleyiciye sesleniyor) İslâmiyet Japonya’da henüz 100 yıllık yeni bir din olmasına rağmen İslâm’ı kabul edenler ve Arapça öğrenenler günden güne artıyor.

Arapça gerçekten çok zor bir dil. Ana dilleri Arapça olduğundan Araplara çok imreniyorum. Arapçanın ayrıcalığı bu dili kullanarak Allah’la konuşabilmektir. Ama sizden istediğim Kur’ân’ı farklı şekilde okumanızdır. Kur’ân’ı Allah’ın razı olacağı şekilde mi okuyoruz bilmiyoruz. Kur’ân benim hidayetimin asıl sebebi. Kur’ân aynı zamanda bütün dünya için bir hidayet kaynağı.

Kaynak: https://youtu.be/R7nLeaF4YFE

Dipnotlar:

1- Rûm Sûresi, 20. âyet. 

2- Fatiha Sûresi, 6. âyet.

ÇEVİREN: EMİNE SULTAN ÇAKIR

Etiketler: ihtida
Okunma Sayısı: 34686
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Emre Demir

    6.8.2017 13:44:30

    Tüm ülkenin birden Müslüman olduğu durumu ile karşılaşma ihtimalinin garipsenmemesi gerektiğini düşündüğüm bir ülke...

  • HÜSEYİN İLHAN

    5.7.2017 04:48:09

    Rabbim mukaddes kitabımızın tefsiri olan risale-i nurlarıda tanıyıp okumasını nasip eylesin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı