Türkiye’de kayıtlı olmayan, kayıtlı olduğu şehirde yaşamayan ve çalışma izni olmayan Suriyelilere yönelik son günlerde gerçekleştirilen operasyonlar Suriyeli vatandaşları tedirgin etti.
Türkiye’de kayıtlı olmayan, kayıtlı olduğu şehirde yaşamayan ve çalışma izni olmayan Suriyelilere yönelik son günlerde gerçekleştirilen operasyon gelen tepkiler üzerine esnetildi. İstanbul Valiliği 20 Ağustos’a kadar bu durumda olan Suriyelilere süre verdi. Ancak İstanbul’da yaşayan Suriyeliler üzerindeki tedirginlik bitmiş değil. Çünkü bir ailede farklı şehirlerde kaydolmuş bireyler var. Kimi ise yıllardır İstanbul’da yaşadığı için başka şehirde üçüncü kez sıfırdan başlamanın kendileri için imkansız olduğunu söylüyor. Çocukları İstanbul’da, kendileri sınır illerinde kayıtlı olan aileler ne yapacaklarını bilmiyorlar. Savaşların en mağdur kesimi daima çocuklar. Gelinen son noktada kimliği olmayan, ikameti başka şehirde olan ya da anne babasının çalışma izni olmayan çocuklar yine en mağdur kesim olacak. Zira ebeveynleri ile aynı şehirde kayıtlı olmayan çocuklar okula gidememe riski ile karşı karşıya.
‘Çok korkuyorum’
Independent Türkçe’nin haberine göre, S.S 30 yaşında. Adını paylaşmak istemiyor. 4.5 sene önce Suriye’den Adana’ya geldi. Burada bir yıl kaldıktan sonra iş bulamayıp İstanbul’a göç ettiler. Beş çocuğu var. Üç çocuğunun kimliği Adana’ya kayıtlı iki çocuğunun kimliği yok. Çocukları bu zamana kadar okula gidiyorlardı. Ancak alınan karar doğrultusunda ne Adana’ya dönebileceklerini ne de çocuklarını okula gönderebileceklerini söylüyor: “Çocuklarımın okumasını çok istiyorum. Ama eşimden ayrıldım. Beş çocuğum ve annemle yaşıyorum. Suriye’den kaçıp ilk olarak Adana’ya gittik. Oradan kimlik çıkarttık. Ama orada tanıdığım kimse yok, iş bulamadık. Geçinemedik. Oraya tekrar gitmem mümkün değil. Ne kira ödeyebilirim ne ev geçindirebilirim. Burada bana destek olabilecek tanıdıklarım var. İstanbul’da kalmak istiyorum. Çocuklarımın okumasını çok istiyorum ama ne yapacağımı bilmiyorum. Çok korkuyorum.”
Uygulama Anayasaya aykırı
Mülteci Hakları Derneği Başkan Yardımcısı İbrahim Ergin, kararların hukukî değil siyasî olduğunu, uygulamanın ise hem Geçici Koruma Genelgesine hem de anayasaya aykırı olduğunu söylüyor: “Mevzuata göre Suriyeli sığınmacıların sadece devletin belirlediği ve kayıt yapmasına izin verdiği illerde yaşaması gerekmektedir. Bununla birlikte sınır dışı edilmeleri kesinlikle yanlış ve yasaktır. Yapılması beklenen kayıt iline yönlendirmek, buna riayet edilmiyorsa kamplara yönlendirmektir. İçişleri Bakanlığı ve özelde İstanbul Valiliği, bu zamana kadar İstanbul’da Suriyeli sığınmacıların kayıtsız ya da kayıtlı olduğu il dışında seyahatlerine sessiz kalarak müsaade göstermişti. Hatta Geçici Koruma Yönetmeliği hükümleri uyarınca Suriyeli sığınmacıların kayıtlı olmadıkları illerde sağlık hizmetlerinden faydalanamaması ve çocuklarını okullara gönderememesi gibi yaptırımlar da vardı, ama uygulanmadı. Bunlara hep göz yumuldu. Şimdi anladığımız kadarı ile İçişleri Bakanlığı tarafından doğrudan verilmiş bir karar ve talimat var. Karar hukukî değil siyasî olduğu için biz de hukukî olarak bir şey yapamıyoruz.”