Arkadaşıyla buluşmak üzere nisan ayında yolda giderken karşıdan gelen yaşlı çiftin sözlü ve fiziksel şiddetine maruz kaldığını anlatan Köse, kadının "Başörtünü çıkart at. Başörtüsüyle çok çirkinsin" diye sataştığını, polisi arayınca kendisine saldırdığını belirtti.

Saldırı sonucunda elinden hafif yaralanan ve telefonunu yere düşüren Köse, çiftin olay yerinden kaçmaya çalıştığını ve yoldan geçen birisiyle saldırgan kadını ve adamı durdurduklarını ifade etti.

Yaşlı çiftin polis geldikten sonra, “Bunlar bizi bıçaklamaya kalktı. Tehdit ettiler" diye yalan söylediğini ancak polisin yaptığı incelemede üzerlerinde herhangi bir şey bulmadığını aktardı.

"Haklıyken haksız duruma düştük"

Tutanak tutulduktan 4 ay sonra şikayetinin sonucuna ilişkin araştırma yaptığını aktaran Köse, savcılığın şikayeti dikkate almayarak dosyayı kapattığını öğrendiğini kaydetti.

Davanın kapatılmasına itiraz ettiklerini ve bunun sonucunda kendilerine aralık ayının sonunda bir mektup geldiğini ifade eden Köse, mektupta kendilerine dava açıldığını öğrendiklerini ve şoke oldukları söyledi. Haksızlık karşısında sesini duyurmak isterken suçlu duruma düşürüldüğünü belirten Köse, "Haklıyken haksız duruma düştük" dedi.

"Uğradığımız haksızlığın haddi hesabı yok"

Saldırıya uğradığını, elinden yaralandığını, mağdur olduğunu ve bu yüzden polisi aradığını ancak sonuçta hakkında "tehdit" davası açıldığını ifade eden Köse, "Ben polisi arıyorum, polis gelsin onlar kaçmasın diye. Bir değil, iki değil çok başıma geldi. Artık ben susmak istemedim. Çünkü yeter. Biz burada doğduk burada büyüdük, Almanca biliyoruz. Uğradığımız haksızlığın haddi hesabı yok" diye konuştu.

Köse, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğini sözlerine ekledi