Yunanistan’da eski başbakanlardan Yorgo Papandreu'nun yeni bir siyasi hareket başlattığı bildirildi.
Papandreu, yaptığı yazılı açıklamada, siyasi hareketin Atina’da Benaki Müzesi’nde gerçekleştirilecek toplantının ardından resmen başlatılacağını bildirdi. Açıklamasında, adını belirtmediği yeni siyasi harekete katılmaları için vatandaşlara çağrıda bulunan Papandreu, “Ülkenin ilerici güçlerinin bundan sonraki adımlarını atma zamanı geldi. Birlikte ilerici değerlerimizi, bizleri birleştiren değerleri çatısı altına toplayacak yeni bir siyasi yuva inşa etme zamanı geldi. Benaki Müzesi’nde yeni bir parti kurmuyoruz, ülkeyi ve Yunan halkını ilgilendiren büyük tehlikelerle başa çıkabilecek bir hareketin başlangıcına katılıyoruz” ifadelerini kullandı.
Diğer yandan, Yunan basınına yansıyan haberlerde, Papandreu’nun kuruluşunu açıklayacağı partisinin adının “Değişim Hareketi” (Kinima Allagis) olacağı belirtilirken, Panhelenik Sosyalis Hareket'in (PASOK) eski kurmaylarından Simeon Kedikoğlu, Filippos Sahinidis ve Mihalis Karhimakis gibi güçlü isimlerin yer aldığı bildirildi.
Bu arada, Papandreu’nun parti kurma kararı, eski partisi PASOK tarafından tepkiyle karşılandı. PASOK Sözcüsü Eva Kaili, yaptığı açıklamada, “Papandreu’nun kendisine ait kişisel bir parti kurarak babasının kurduğu PASOK’u batırmak isteyen bir mirasçı gibi hareket ettiğini” iddia etti.
Yorgo Papandreu kimdir?
Yunanistan’da eski başbakanlardan Andreas Papandreu’nun oğlu Yorgo Papandreu, Yunan siyasetine girdiği günden itibaren ortaya koyduğu ılımlı tavırları ve tutarlı kişiliğiyle Yunan halkının büyük sempatisini kazandı.
Papandreu, 2004'te PASOK Partisi'nin genel başkanlığına, 2006'da da Sosyalist Enternasyonal başkanlığına seçildi. 2009 yılındaki genel seçimlerde Papandreu'nun başkanlığındaki PASOK yüzde 43'ün üzerinde oy oranıyla iktidara geldi. Yunan ekonomisiyle ilgili uyarıların yoğunlaştığı bir dönemde, ünlü "para var" sloganıyla iktidara gelen Papandreu, ekonomik krizle ilgili iddiaları, biraz da çevresindekilerin yönlendirmesiyle "uluslararası rant çevrelerinin spekülasyonları" olarak değerlendirerek, önlem alınması konusundaki tavsiyeleri dikkate almadı.
Davos’ta 2010'da ekonomik kriz gerçeğiyle karşılaşan Papandreu’nun krizi sert önlemler almadan ve kısıntılar yapmadan önleyebileceği konusundaki görüşleri kimseyi ikna etmedi ve Yunanistan sonunda AB'den yardım istemek zorunda kaldı. Mali destek karşılığında mayıs ayında AB ve IMF ile imzalanan memorandum çerçevesinde hazırlanan sert önlemler içeren yasal düzenlemelerin parlamentodan geçirilmesi için, muhalefetin yanı sıra ülkenin en büyük memur ve işçi sendikalarıyla da karşı karşıya gelen Papandreu'ya, istifa ederek ülkenin yönetimini Lukas Papadimos başkanlığında kurulan işbirliği hükümetine devretmek zorunda kaldı. Evli ve 2 çocuk babası Papandreu İngilizce, İsveççe, Fransızca ve İspanyolca biliyor.