İran ve Batı ülkeleri arasındaki nükleer müzakerelerde bugün karar verilmesi bekleniyor. Olası bir nihai anlaşma İran'ın geleceği ve Ortadoğu'daki dengeleri derinden etkileyebilir.
İran ile BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ve Almanya'dan oluşan P5+1 ülkeleri arasındaki nükleer müzakerelerde bir anlaşmaya varılması için belirlenen son güne girildi.
Taraflar arasındaki görüşmeler İsviçre'nin Lozan kentinde devam ediyor. Bugün gece yarısına kadar müzakerelerden bir karar çıkması bekleniyor.
Kararın açıklanmasına saatler kala İran tarafı sessizliğini korurken karşı taraftan ise anlaşmadaki sorunlarla ilgili açıklamalar geliyor.
'Stoklara dair anlaşmaya varmadık'
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf, nükleer müzakerelerin devam ettiği İsviçre’nin Lozan kentinden telekonferans yoluyla düzenlediği brifingde, Amerikan medyasında İran’ın uranyum stokunu ülkeden ihraç edip edemeyeceğine dönük anlaşmadan çekildiğine yönelik haberlerin gerçeği yansıtmadığını söylemişti.
İranlılar ile aylardır stokların hangi yollarla elden çıkarılacağına ilişkin görüşmeleri sürdürdükleri bilgisini veren Harf, “Bunlardan biri ortak eylem planı altında (stokların) ülke içinde seyreltilmesi, diğeri de ülkeden çıkarılması. Diğer yöntemler de var. Ancak son 24 saatlik zaman diliminde bu konuda yön değişikliği olduğu, (İran’ın) pozisyonunu zorlaması gibi durum doğru değil. Görüşme odasının içinde olanlara dair bu haberler gerçeği yansıtmıyor. (Stoklar) Bu, hâlâ çözmemiz gereken problem olmayı sürdürüyor. En zor konulardan biri bu. İranlılarla stoklara dair herhangi bir anlaşmaya varmış bulunmamaktayız” diye konuştu.
Harf, stokların bomba yapılmasını önleyecek seviyelere getirilmesi için illâ ülkeden çıkarılması gerekmediğine de işaret etti.
Müzakerelerde hâlâ bazı büyük meselelerin çözüme kavuşturulmadığına değinen Harf, ancak bazı konularda da aradaki açıkları azalttıklarını dile getirdi. Harf, “Ama eğer bu son kısımları da halledemezsek, anlaşma noktasına gelemeyiz” ifadesini kullandı.
Harf, acele ederek kötü bir anlaşmaya varmak yerine, iyi bir anlaşma olmadıkça bunu imzalamamayı tercih ettiklerini ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de, İran nükleer programı üzerinde müzakere halinde bulunan mevkidaşları ile ‘sabaha kadar’ ‘yanıltıcı meseleleri’ çözmek için çalışma halinde olacaklarını söylemişti.
AFP'ye konuşan Batılı diplomat ise, "Müzakerelerde artık 'evet veya hayır' deme noktasına geldik. Görüşmelerde üç temel noktada tıkanıklık var" ifadelerini kullanmıştı.
“Kötü bir anlaşmayı kabul etmeyiz”
Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Eric Schultz da, İran ile nükleer müzakerelerde "her konuda anlaşmaya varmadan hiçbir konuda anlaşmış sayılmayacaklarını" belirterek, “Başkan Obama, kötü bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini açıkça belirtti" demişti.
Obama’nın P5+1 ülkeleriyle İran arasında İsviçre’de devam eden nükleer müzakerelerle ilgili düzenli ve sık sık bilgilendirildiğini belirten Schultz, İran’ın, "daha geniş bir anlaşmanın parçası olarak nükleer materyalin ülkeden çıkarılmasına yönelik mutabakattan geri adım attığına" yönelik haberlerin ise bazı noktalarının doğru olmadığını kaydetti.
Nükleer stok konusunun müzakerelerde üzerinde çalışılan konulardan biri olduğunu dile getiren Schultz, “Daha önce de belirttiğimiz gibi, her konuda anlaşmaya varmadan hiçbir konuda anlaşmış sayılmayız” diye konuştu.
Masadaki kritik konular
Batılı ülkeler İran’ın uranyum zenginleştirme oranını yüzde 5’in altında tutmasını istiyor. Yüzde 20 oranından daha yüksek oranla zenginleştirilmiş uranyum, nükleer silaha sahip olmanın başlangıç noktası olarak kabul ediliyor. Ancak etkili bir nükleer silaha sahip olmak için gereken oran yüzde 90.
Uranyum zenginleştirme işleminin yapıldığı cihaz olan santrifüjler de diğer bir müzakere konusu. İran’ın elinde 10 bin adedi aktif olan 20 bin santrifüj var. Batı bunların sayısının 6500’i geçmemesini İran ise 9000’den az olmamasını istiyor.
Bir diğer anlaşmazlık da anlaşmanın süresiyle ilgili. Batı ülkeleri İran ile varılacak nihai anlaşmanın ülkenin nükleer programını en az 10 yıl kontrol altında tutmasını istiyor. İran ise 8 yılda ısrarcı.
İran, ayrıca, ABD, AB ve BM’nin uyguladığı yaptırımların tamamen kaldırılmasını istiyor. Tahran’ın öncelikli talebi enerji ve finans alanındaki yaptırımların durdurulması. Batı ülkeleri ise yaptırımların ağır ağır kalkmasını, önce askıya alınmasını daha sonra tamamen iptal edilmesini savunuyor. İlk etapta kaldırılması gündemde gelmesi beklenen BM yaptırımları.
İran'ın nükleer kapasitesiyle ilgili görüşmelerde daha önce nihai anlaşmaya ulaşılamamış, müzakereler 1 Temmuz 2015'e uzatılmıştı.