İngiltere Başbakanlığından referandumda kimlerin oy kullanabileceğine ilişkin yapılan açıklamada, "Bu Birleşik Krallık'ın geleceği hakkında, ülkemiz için önemli bir karar. Bu nedenle biz de Britanyalı, İrlandalı ve İngiliz Milletler Topluluğu'na dahil vatandaşların bu konuda karar verebilmelerinin önemli olduğunu düşünüyoruz" ifadesi kullanıldı.

Açıklamaya göre, Birleşik Krallık'ta yaşayan İrlanda, Rum kesimi ve Malta'dan bazı AB vatandaşları referandumda söz sahibi olurken, Birleşik Krallık sınırlarında yerleşik diğer AB üyesi ülkelerin vatandaşları oy kullanamayacak.

Referandumda, Birleşik Krallık'ta ikamet eden 18 yaş ve üzerindeki İngiliz, Gallerli, İskoç, İrlandalı ve İngiliz Milletler Topluluğu vatandaşları ile 15 yıldan az olmak şartıyla yurt dışında yaşayan Birleşik Krallık vatandaşları oy kullanabilecek.

Başbakanlık açıklamasında, 58 yaşın altındaki Britanyalıların İngiltere'nin AB üyeliğine ilişkin fikrini beyan edemediğinin altı çizilerek "Bu durumu düzeltmenin, halka 'AB'de kalalım mı yoksa kalmayalım mı' seçeneğini sunmanın vakti geldi" denildi.

Bu arada, muhalefetteki İşçi Partisi, İngiltere Başbakanı David Cameron'ın referandum planına destek verdiğini duyurdu. Times gazetesi için ortak bir makale kaleme alan, partinin genel başkanlığına vekalet eden Harriet Harman ile partinin dışişleri sözcüsü Hilary Benn, "İngiliz halkı İngiltere'nin AB üyeliğine ilişkin söz sahibi olmak istiyor. Bu nedenle İşçi Partisi de AB referandumuna ilişkin yasa tasarısına desteğini verecek" ifadesini kullandı.

Cameron'ın yoğun AB gündemi

Öte yandan Cameron'ın bugün Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ile Başbakanlığın özel konutu Chequers'da bir araya gelmesi ve ikilinin akşam yemeğinde görüşmesi öngörülüyor.

Cameron'ın ayrıca bu hafta içerisinde ülkesinin geleceğine ilişkin yapacağı Avrupa turu kapsamında Alman mevkidaşı Angela Merkel, Danimarkalı mevkidaşı Helle Thorning Schmidt, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Polonya Başbakanı Ewa Kopacz ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile bir araya gelmesi bekleniyor.

İngiltere Başbakanı Cameron'ın, haziran sonunda düzenlenecek Avrupa Konseyi toplantısı öncesinde AB üyesi diğer 27 ülkenin liderleriyle ayrı ayrı görüşmesi planlanıyor.

Cameron, geçen hafta  Letonya'nın başkenti Riga'da düzenlenen AB Doğu Ortaklığı Zirvesi çerçevesinde Polonya, İsveç, Macaristan ve Letonya'nın başbakanlarıyla görüşmüş, zirve sonrasında yaptığı açıklamada, AB ile yürüteceği yeniden müzakere sürecinin sabır ve kararlılık gerektirdiğini belirterek "Bu süreçte iniş çıkışlar olacaktır ama iyi niyetli bir şekilde birlikte çalışarak AB'yi ve ülkemizin AB ile ilişkilerini reforme edeceğimize inanıyorum" demişti.

İngiltere'nin AB üyeliğinin referanduma götürülmesi konusunun bu çarşamba parlamentonun resmi açılışını yapacak İngiltere Kraliçesi İkinci Elizabeth'in okuyacağı hükümet programında yer alması öngörülüyor.

Ülkesinin 1973 yılından bu yana sürdürdüğü AB üyeliğini 2017 yılı sonuna kadar referanduma götürmek isteyen İngiltere Başbakanı ve Muhafazakar Parti lideri Cameron, birliğin sınırlarının kontrolsüz olmamasını, serbest dolaşıma ve göçe sınırlama getirilmesi gerektiğini savunuyor. David Cameron, önce Brüksel ile müzakereler yürütmek, daha sonra da İngiliz halkına "Birleşik Krallık'ın AB üyesi olarak kalması gerektiğini düşünüyor musunuz?" sorusunu yöneltmek istiyor.

AA