Makedonya'nın başkenti Üsküp'teki her köşesinde gizli bir tarih yatan Eski Üsküp Çarşısı, asırlık tarihiyle hem yerli halkın hem de şehri ziyaret eden yabancı turistlerin en gözde adresi.
Makedonya'nın başkenti Üsküp'teki tarihi Eski Üsküp Çarşısı, küçük dükkanları, atölyeleri, Osmanlı'dan kalma camileri, geleneksel restoranları, han ve hamamlarıyla ziyaretçilere adeta şehrin ruhunu hissetmeleri imkanı sunuyor.
Sokakları tarihe tanıklık eden Eski Üsküp Çarşısı, hem yerli halkın hem de şehri ziyaret eden yabancı turistlerin en uğrak adresi. Geleneklerin ayakta kalmayı başardığı çarşı, hemen her köşesinde gizli bir tarih barındırıyor.
Birçok giriş noktası bulunan tarihi çarşıya hangi girişten girilirse girilsin, ziyaretçileri hediyelik eşya satan dükkanlar, yöresel kıyafetlerin satıldığı mağazalar, halıcılar, zengin kıyafet vitrinleri, atölyeler ve antikacılar karşılıyor.
Eski Üsküp Çarşısı'ndaki küçük atölyesinde farklı bir tarzda resim yapan Anjelina Koleva, resim yaparken sadece parmaklarını kullanıyor.
Gramofon plakları üzerine resim
Koleva, yaptığı açıklamada, sanatını icra ederken alışılmadık bir tarz kullandığına işaret ederek genellikle eski veya bozulmuş gramofon plakları üzerine resim yaptığını söyledi.
14 yaşındayken plaklar üzerine resim yapmaya başladığını belirten Koleva, bu ilginç uğraşa nasıl başladığına ilişkin şunları kaydetti:
"Bir keresinde bana hediye edilen ve çok değer verdiğim bir gramofon plağı arabadayken bozuldu. Atmak istemedim. Üzerine boya dökerek güzel bir görünüm elde etmek istedim. Hatta üzerini makyaj malzemeleriyle de çizdim. Plak gerçekten de sıra dışı, güzel ve büyüleyici bir görünüm elde etti.O günden sonra da babamın plakları üzerine resimler yapmaya başladım. Müzik tutkunu olduğundan babamın büyük bir plak koleksiyonu vardı."
Koleva, günlük hayata dair duyguları sanatına aktardığı için eserlerindeki motiflerin daha çok kadın ve çok sevdiği kırmızı gül olduğunu söyledi.
Antikacılarla zamanda yolculuk
Koleva'nın dükkanının yanı başında Eski Üsküp Çarşısı'nın en eski antikacısı bulunuyor. Yüz yıllık müzik aletleri, yöresel kıyafetler, eski üniformalar, takılar ve geçmişe tanıklık eden birçok eşyanın bulunduğu bu dükkan insanı adeta 19. yüzyıla geri götürüyor.
Duvarlarda asılı, dünya savaşlarından kalma üniforma ve silahlardan raflarda sıralanmış eski para, takı, evrak, tabak, fotoğraf makinesi, dürbün ve saatlere kadar dükkan geçmişin izlerini taşıyor. 1760 yılından kalma silah ise antikacıdaki en eski eşya olma özelliği taşıyor.
Çarşının sokak sanatçıları
Sokak sanatçıları da Eski Üsküp Çarşısı'nın olmazsa olmazı. Çarşının sokak sanatçılarından biri de 30 yıldır çarşı sokaklarında resimler yapan İmer Bayrami.
Bayrami, büyük çoğunluğu Türk, Çinli ve Japon olmak üzere Eski Üsküp Çarşısı'nı çok sayıda yabancı turistin ziyaret ettiğini belirterek bu kişilerin genellikle eski Üsküp mimarisini yansıtan resimleri satın aldığını ifade etti.
Sokak sanatçılarının çarşıya büyük katkı sağladığını söyleyen Bayrami, "Eserlerimizin satışıyla eski mimariyi, çarşının Osmanlı'dan kalma bölümünü de koruyoruz." dedi.
Öğrenci olarak geldiği Üsküp'te hat öğretiyor
Üsküp'teki Uluslararası Balkan Üniversitesinde eğitim alan, aynı zamanda da hat ile uğraşan İstanbullu Mahmut Enes Kemer, çarşıdaki atölyesinde yaptığı işlerle bir nevi kendi geçimine de destek sağlıyor.
Kemer, Üsküp'te pek yaygın olmayan hat sanatı ile ilgili ziyaretçileri bilgilendirdiğini söyledi.
Kemer, hatta ilk başladığında arkadaşlarının adlarını yazdığını belirterek "Gördüm ki hat sanatı ilginç bir sanat. Ülkede bu sanatı tanıtmak amacıyla atölye açmaya karar verdim." diye konuştu.
AA