Dünyada endüstri devriminden bu yana, çoğunlukla insan kaynaklı faaliyetlerden dolayı, atmosfere en az 2 bin 500 milyar ton karbondioksit salımı oldu. Bunun 500 milyar tondan fazlası ABD’ye ait.
Sera gazı emisyonları içinde en büyük paya sahip karbondioksit salımı, daha çok fosil yakıtlar vasıtasıyla atmosfere yayılıyor. Karbondioksit salımını sınırlandırma çalışmaları, bugünlerde COP26 Zirvesi’nde tartışıldığı gibi, dünya gündeminin en önemli sorunları arasında yer alıyor.
Küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırılabilmesi için ülkelerin emisyonlarını 2030’a kadar yarıya indirmeleri gerekiyor. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından hazırlanan “İklim Değişikliği 2021: Fiziksel Bilim Temeli” çalışmasına göre küresel ısınma, insan faaliyetlerinin etkisiyle son 2 bin yılda görülmemiş bir oranda arttı. Atmosferdeki karbon emisyonu yoğunluğu 2019’da 2 milyon yıl içinde en yüksek seviyesine ulaştı. Önemli sera gazları olan metan ve azot oksit gazlarının konsantrasyonları 2019’da 800 bin yıldaki en yüksek seviyesinde gerçekleşti.
ABD’den sonra Çin
13 ülke, 1850 yılından bu yana atmosfere yayılan karbondioksit salımında toplam korbondioksit oranının üçte ikisine sebep oldu. İklim değişikliği üzerine araştırmalar yürüten Carbon Brief sitesine göre Amerika Birleşik Devletleri 1850 yılından bu yana atmosfere 509 milyar ton karbondioksit salımı yaptı. Bu küresel karbondioksit oranının yüzde 20’sine denk geliyor. ABD’den sonra Çin yüzde 11 ile dünyayı en fazla kirleten ikinci ülke. Bunun yüzde 7 ile Rusya, yüzde 5 ile Brezilya, yüzde 4 ile Endonezya izliyor.
Karbon emisyonu nedir?
Çoğunlukla insan kaynaklı faaliyetlerin bir sonucu olan karbon emisyonu tabiatta oluşan karbonun atmosfere salımını ifade ediyor. Endüstri devriminden itibaren hızlanan kömür kullanımı ile birlikte atmosferdeki sera gazı salımında ciddî artış oldu. Bununla birlikte sanayileşmenin hız kesmeden artması, artan enerji talebi, ormanlık alanların azalması gibi faktörler de karbon emisyonlarının artışında etkili oluyor. Dünya çevresini kaplayan bu gazlar, güneşten gelen ışınların geri yansımalarını önleyerek yer kürenin ortalama sıcaklığının artmasına sebep oluyor. Artan ortalama sıcaklığın etkisiyle buzullar erimeye ve iklim değişikliğinin bir sonucu olarak sıra dışı hava olayları yaşanıyor.
(tr.euronews.com)