Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Muhyiddin Ali Karadaği, İslam içerisindeki radikal fikirlerin seküler görüşlerle düzeltilemeyeceğini belirterek, Müslümanlara itidal çağrısında bulundu.
Karadaği yaptığı açıklamada, "Mutedil fikirlerin yayılması için Müslüman ülkelerde eğitim bakanlıklarının eğitim metodolojisinin hazırlanmasına katkı sağlamalı. Anaokullarındaki eğitim sürecinden itibaren çocukların mutedil fikirlerle yetiştirilmesinde bakanlıklara büyük rol düşüyor. Bu bağlamda dini okullar güçlendirilmeli, hatipler ılımlı düşünceleri yaymaya teşik edilmeli. Bunun yanı sıra aile içi eğitimde ana babalara büyük roller düşüyor. Kültür ve enformasyon bakanlıkları da bu konularda rol oynamalı" dedi.
"Radikal fikirler, seküler düşüncelerle düzeltilemez"
Aşırılık sorununa ilişkin Karadaği, "İki sorun var, biri laiklerin aşırılığı ki bu tefrit sayılır, ikincisi dindarların ifratıdır. İslam içerisindeki radikal fikirler, laik düşüncelerle düzeltilemez. Çözüm mutedil fikirlerdir. Ümmete mutedil düşüncenin faydalarını, radikalizmin müslümanlara milyarların yanı sıra okumuş gençlerini kaybettirdiğini anlatmak gerekir. Her gün, gençlerin katılacağı sosyal-kültürel programlar hazırlanmalı" diye konuştu.
İslam'ın barış dini olduğunu ifade eden Karadaği, "İslam barış ve güven anlamına gelir. Müslümanlar namazın sonunda sağa ve sola selam verir. Çünkü Müslümanlar hiç bir canlıya zarar vermez. Allah'ın ümmet için seçtiği metot budur. Ancak günümüzde İslama bağlı olduklarını ve İslama davet ettiklerini ileri süren, hilafet adını taşıyan radikal örgütler ortaya çıktı" ifadelerini kullandı.
"Tekfir fikri yeniden ortaya çıktı"
Dördüncü halife Hazreti Ali döneminden önce tekfir fikirlerinin ve hariciliğin ortaya çıktığını ancak Müslümanların o dönemde bu sorunlu fikirlere çözüm bulduğunu kaydeden Karadaği şöyle konuştu:
"Söz konusu fikirler El Kaide ve DAEŞ aracılığıyla tekrar ortaya çıktı ve bunlar silah taşıyorlar. İslam alemindeki öldürme ve tehcir gibi eylemleri düzenleyenlerin düşünceleriyle, İslam'ın hakikati karşılaştırıldığında bütün alimler, bu fikirlerin doğru olmadığı ve İslam hakikatini temsil etmediği konusunda hem fikir. Bu, insanı koruyan İslam hukuku ve cihat anlayışını yanlış okumak ve anlamak anlamına gelir."
"İslami kuruluşlar, tekfirin sapık ve radikal bir tutum olduğu konusunda hem fikir. Bu yanlış fikirler, mutedil İslami düşüncelerle düzeltilmeli. Bazıları bunlara laik düşüncelerle çözüm bulunabileceğini sanıyor ki bu doğru değil" diye konuşan Karadaği, "İnsanları tekfir mantığıyla yetiştiriyorlar. Bu bizden öncekilerin yöntemi değildi ve Resulullah münafıkları dahi tekfir etmemişti" dedi.
"Cihadın da bir kuralı var"
Karadaği, "Namazın kural ve şartları olduğu gibi cihadın da kural ve şartları var. Gençler, cihat konusunda Allah ve Resulü'nün istediği hakikat ve doğru anlayışa dönmeleri ve bunu tefekkür etmeleri gerekir" diye konuştu.
Gençlere "Aklıselimle davranmayı" tavsiye eden Karadaği, "Cennet suç işleyerek elde edilemez. Bilakis insanlara karşı suç işlemek ateşe sürükler. Gençlerin, Kuran-ı Kerim'deki cihat ayetlerinin tümünü alıp tefekkür etmeleri, akıllarının sesini dinlemeleri ve samimi olarak tövbe etmeleri gerekir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki hükümete, muhalefete ve siyasi yetkililere, ılımlı düşünceyi benimsemelerini, radikal konuları ve güvenlik sorunlarını bilimsel ve yapıcı bir diyalogla çözmeleri gerektiğini söyleyen Karadaği, "Halk tarafından seçilen muhalefetin, devleti radikal ideolojiyle zayıflatmaması, aşırıcılığa karşı birlik olup halkın maslahatını düşünmesi lazım" dedi.
"Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Ümmetin sorunları konusunda gerekeni yapmada başarılı olduğunu" dile getiren Karadaği, daha fazla çalışmalar, analizler yapması ve değişik dillerde kitap basıp halkın istifade etmeleri için dağıtması gerektiğini söyledi.
Son olarak Karadaği Müslümanlara "Birlik olmaları, özgürlük, demokrasi ve insan hakları aracılığıyla milliyetçilik ve particilikten uzak durmaları" çağrısında bulundu.
AA