Edirne F Tipi Cezaevi’nde 4 Kasım 2016’dan bu yana tutuklu olan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın savunma grubundaki avukatları müvekkileriyle ilgili açıklama yaptı.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2 Eylül'deki tahliye kararını hatırlatan avukatlar, Demirtaş'ın denetimli serbestlikten yararlanabileceğini kaydetti.
İstanbul'daki basın toplantısında avukatlar Benan Molu, Mahsuni Karaman ve Ramazan Demir, 18 Eylül’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire’de görülecek duruşması öncesinde davaya dikkat çekti.
AİHM duruşmasında yeniden ihlal kararı verilmesi durumunda Türkiye’nin kararı uygulamakla yükümlü olduğu belirtilen açıklamada, “Türkiye, AİHM kararını uygulamazsa Avrupa Konseyi’nden çıkartılabilir” denildi.
Avukat Ramazan Demir, Demirtaş’ın İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği 4 Aralık 2018’de onadığı 4 yıl 8 aylık hapis cezasının, tutuklu bulunduğu süre de dikkate alınarak 5 Mayıs 2019’da 1 yılın altına düştüğünü ve denetimli serbestlikten yararlanabileceğini söyledi.
“İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tahliye kararı yokmuş gibi davranıyor”
Demirtaş’ın tahliyesinin kesinleşmesine rağmen tahliye edilmediğini vurgulayan Demir, “Demirtaş’ın tahliye olduğu dosyadan tutuklu kaldığı sürenin, ceza aldığı dosyanın infaz süresinden mahsubu için kararı veren İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 11 Eylül 2019 tarihinde başvuru yaptık . Mahsup işlemi esas olarak mahkeme tarafından yapılacak bir hesaplama işlemi olup talep edilmesi halinde mahkemenin hiçbir gecikmeye mahal vermeyecek şekilde bir an önce hesaplama işlemini sonuçlandırması gereken bir süreçtir. Ancak, teknik ve hukuki açıdan çok kısa sürede sonuçlandırılabilecek mahsup süreci ile ilgili bugün itibarıyla söz konusu mahkemeden bir karar çıkmamıştır. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi ve Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tahliye kararı yokmuş gibi davranıyor” dedi.
Demir son olarak “Hem son dönem Yargıtay kararları hem de Ceza İnfaz Kanunu’nun açık hükümleri uyarınca denetimli serbestlik kapsamında bir saniye dahi bekletilmeden tahliye edilmesi gerekmektedir” diye konuştu.
"AİHM, serbest seçim hakkının ihlal edildiğine karar verdi”
AİHM’in 20 Kasım 2018’de verdiği ‘tahliye’ kararı ve 18 Eylül’de AİHM Büyük Daire’de görülecek Demirtaş duruşmasına ilişkin açıklamada bulunan Avukat Benan Molu ise şöyle konuştu: “AİHM, 20 Kasım 2018 tarihinde verdiği karar ile 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana tutuklu olan eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunun devamı için Anayasa Mahkemesi de dâhil olmak üzere, sulh ceza ve ağır ceza mahkemeleri tarafından yeterli hiçbir gerekçe sunulamadığı için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) kişi özgürlüğü ve güvenliğini güvence altına alan 5. maddesinin ihlal edildiğine; özellikle referandum ve Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında, sadece bir milletvekili ve muhalif bir partinin eş genel başkanı olarak kendisinin değil, aynı zamanda temsil ettiği seçmenlerin de durumunu dikkate alarak tutukluluğu nedeniyle TBMM faaliyetlerine katılmasının imkansız hale gelmesi nedeniyle Sözleşme’ye Ek 1 Numaralı Protokol’ün 3. maddesinde güvence altına alınan serbest seçim hakkının ihlal edildiğine ihlal edildiğine karar verdi.”
“Türkiye, AİHM kararını uygulamazsa Avrupa Konseyi’nden çıkartılabilir”
Hem Demirtaş’ın yaptığı başvurunun hem de hükümetin yaptığı itirazların kabul edilmesiyle 18 Eylül’de davanın AİHM Büyük Daire’de görüleceğini söyleyen Molu, “18 Eylül’de duruşma gerçekleşecek ancak o gün yeniden tahliye kararı çıkmayacak. Mahkeme kararına ilişkin yazılı bir süre olacak. Sürecin sonucunda mahkemenin vereceği karar Türkiye için bağlayıcı. AİHM’in Şahin Alpay, Ahmet Altan ve Demirtaş gibi başvurucuların davalarına ilişkin verdiği kararın uygulamaması durumunda Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden çıkartılması söz konusu olabilir” diye konuştu.
Molu, son olarak AİHM’in Demirtaş’ın başvurusunda 18. Madde’den verdiği ihlal kararının diğer tutuklu vekil ve belediye başkanları için de emsal niteliği olduğunu söyledi.
Demirtaş 28 davada birden yargılanıyor
Son olarak savunma grubundan avukat Mahsuni Karaman ise Demirtaş’ın 7’si ağır ceza, 21’i ise asli cezada olmak üzere 28 davada birden yargılandığını ve çoğu suçlamanın ‘Propaganda’, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’, ‘Başbakana hakaret’ ‘Suçu ve suçluyu övme’ olduğunu söyledi.
Demirtaş’ın hapis cezasının 5 Mayıs’tan itibaren 8 aya düştüğünü ve bu nedenle bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini söyleyen Karaman, “Tahliye edilmediği her gün için Demirtaş devletten alacaklı. Yani Demirtaş’ın tahliyesi bir lütuf değil bir haktır” dedi.
Euronews Türkçe