Çin hükümetinin, Uygur Türklerine yönelik “eğitim kampı” politikası kapsamında, Müslüman çocukları ailelerinden özellikle ayırdığı ortaya çıktı.
BBC’nin yaptığı araştırma, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde son iki yılda, çok sayıda büyük ölçekli yatılı okulun kurulduğunu gösterdi. Yapılan 60 röportajda aileler, Sincan’da ortadan kaybolan en az 100 çocuğa ait tanıklıklarını anlattı. Çin yetkilileri, Uygur Türklerinin, radikal eğilimlerle mücadele kapsamında “dil öğretim merkezlerinde” eğitim gördüğünü söylüyor. Ancak BBC’nin elde ettiği deliller, Müslüman azınlığa bağlı çok sayıda kişinin; namaz kıldıkları, başörtüsü taktıkları veya Türkiye gibi ülkelerle ilişkili oldukları gerekçesiyle gözaltına alındığını ortaya koyuyor.
Çin, okullar için 1,2 milyar dolar harcadı
ResmÎ rakamlara göre, bu sayının yüzde 90’ını ise Uygur Türkleri gibi Müslüman azınlığa dahil çocuklar oluşturuyor. Aynı resmî veriler, yalnızca Sincan bölgesindeki yatılı ana okulu inşaatları için, devletin 1,2 milyar dolar harcadığını gösteriyor. Bu okullardan biri olan Yecheng Şehri Numara 4 isimli devasa yatılı okula, yalnızca geçen Nisan ayında, çevre köylerden 2 bine yakın çocuk getirildi. Uygur Özerk Bölgesi’ndeki toplama kamplarına yönelik araştırmalarıyla uluslar arası ün kazanmış bir bilim adamı olan Doktor Adrian Zenz, “Yatılı okullar, azınlıklar üzerinde kültürel mühendislik yapılabilmesi için ideal ortamı sağlıyor” değerlendirmesinde bulunuyor.
Bütün dünya neden sesssiz?
İstanbul’daki salonda BBC’den John Sudworth’ün konuştuğu annelerden biri, “Bütün dünya bu gerçekler ortadayken nasıl sessiz kalıyor?” diye soruyor. BBC’nin Sincan’daki yatılı okul sistemi üzerine yaptığı araştırmada, bu okulların geniş güvenlik tedbirleri altında olduğunu da ortaya koydu. İzleme sistemleri ile sürekli gözlenen bu yapıların, bir çoğunda alarm sisteminin yanında, 10 bin Volt gücündeki elektrik teller de yer alıyor. Bazılarındaki fizikî güvenlik unsuru sayısı, toplama kamplarındakilerin dahi sayısını aşıyor. Adrian Zenz’e göre, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde 2017 yılında hayata geçirilen bu sistemle, dininden, dilinden ve Uygur kökenlerinden uzaklaştırılmış yeni bir nesil oluşturulmak isteniyor.
BBC Türkçe