Bahreyn'de "rejimi devirme" suçlamasıyla açılan davada ömür boyu hapse mahkum edilen, 14 Şubat 2011'de başlayan ayaklanmaların lideri aktivist Abdulhadi el-Havace'nin kızı Meryem el-Havace'ye, "polise saldırdığı" gerekçesiyle gıyabında bir yıl hapis cezası verildi.
Bahreyn resmi ajansı BNA'da yer alan haberde, "Ceza Mahkemesi, Meryem el-Havace'nin, görevi başındaki iki polise saldırarak yaralanmalarına neden olduğu gerekçesiyle gıyaben bir yıl hapsine karar verdi" denildi.
"Bahreyn rejimi bizi kırabileceğini düşünüyor"
Havace, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Bahreyn'deki mahkemelerin adil hüküm vermesinin mümkün olmadığını belirterek, şunları söyledi:
"Bir veya onbeş yıl hapse çarptırılmış olmamın bir önemi yok. Bahreyn'e gitmeye çalışırsam, doğrudan hapse gideceğim. Babam dahil ailemin fertlerini göremeyeceğim. Bahreyn'le güvenlik anlaşması olan ülkelere seyahat edemem. Bahreyn rejimi bizi kırabileceğini düşünüyor. Fakat bu beni insan hakları konusunda daha kararlı olmaya itecek. İnsan hakları için ödediğim bedel, Bahreyn'deki birçok ailenin ödemeye devam ettiği bedel karşısında hiçbir şey."
Öte yandan Uluslararası Af Örgütü ve ABD merkezli Önce İnsan Hakları (Human Rights First) isimli örgütler, Havace'ye verilen hapis cezası kararına tepki gösterdi.
Ülkedeki ana muhalefet Vifak Hareketi de ülkede gerçek anayasal monarşi ve seçilmiş hükümet sisteminin uygulanmasını talep ederken, kralın mutlak güçlerinin mevcut anayasal monarşi sistemini "farazi hale getirdiğini" ileri sürdü.
Hukukçu aktivist Meryem el-Havace, 30 Ağustos'ta yurtdışından Bahreyn'in başkenti Manama'ya döndüğünde havalimanında "iki polis memuruna" saldırdığı gerekçesiyle tutuklanmış, kendisi de aynı gerekçeyle polislerden şikayetçi olmuştu.
Havace, 18 Eylül'de kefaletle serbest kalmasının ardından, 4 Kasım'da seyahat yasağının kalkmasıyla yurt dışına çıkmıştı.
Bahreyn, "Arap Baharı" sürecinde 14 Şubat 2011'den bugüne Şiilerin yönetim karşıtı protestolarına sahne oluyor.