Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, bünyesinde 15 bin savaşçı bulundurduğu tahmin edilen IŞİD’e Türkiye’den sadece 600’e yakın kişi katıldı; Türkiye bu sayıyla kaynak ülkeler listesinde ilk 10 arasında yer almadı. Avrupa'dan IŞİD'e katılımın yüksek olması Avrupa'da artan radikalleşmenin ve başarısız entegrasyon projesinin bir yansıması olarak değerlendirildi.

Başbakanlık kaynakları, bugüne kadar meydana gelen olayların bir kısmıyla ilgili de bilgi verdi. Buna göre, Norveç, Fransa, Makedonya, Almanya ve Danimarka gibi ülkelerden gelen ve havaalanında şüpheli görülerek mülakat yapılan kişilerin bazılarının IŞİD’e katılmak için Müslümanlığa geçiş yaptığı tespit edildi. Birçoğunun üzerinde IŞİD amblemli kıyafetler, çeşitli silahlar, delici ve kesici aletler bulundu. Kaynaklar, bu kişilerin kaynak ülkelerden uçağa bindirilmiş olmasını ‘açıklanamaz bir güvenlik zafiyeti’ olarak değerlendirdi ve ülkelerine geri gönderildiği bilgisini verdi.

'38 milyon turist takip edilemez'

Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre Türkiye, 2011 yılında Suriye’de başlayan savaşın ilk günlerinden itibaren dünya kamuoyunun dikkatini yabancı savaşçılara çekmeye çalıştı. Özellikle Beşar Esed yanlısı savaşçıların Suriye'ye komşu ve yakın ülkelerden giriş yaptığı bir çok kez duyuruldu. Kaynaklar bununla ilgili“Dünya bugün yalnızca DAEŞ saflarına katılan yabancı terörist savaşçıları tartışırken, İran, Lübnan ve diğer ülkelerden Esad saflarına katılmış olan binlerce yabancı terörist savaşçıyı gözden kaçırmaktadır.” değerlendirmesini yaptı. 

Türkiye, Avrupa ülkelerinden IŞİD’e katılımı önlemek için daha aktif bir istihbarat  paylaşımı da bekliyor. Irak ve Suriye ile toplamda 1300 km sınıra sahip olan Türkiye’ye sığınan 1 milyon 700 bin kişi olduğu hatırlatılarak; dünyada hiçbir ülkenin bu kadar uzun ve zorlu coğrafi koşullara sahip bir kara sınırını tam anlamıyla kontrol altında tutamayacağını vurguluyor.

Türkiye’ye her yıl gelen 38 milyon turistin takip edilmesinin de demokrasi prensiplerine aykırı olduğu ve teknik olarak bunun mümkün olmadığına da dikkat çekiliyor.

'Şüpheliler Suriye'den çıkarken değil, Türkiye'ye girerken önlenmeli'

Başbakanlık kaynakları, "Radikal unsurlara mensup olduğundan şüphelenilen kişiler"in Türkiye'ye girişte engellenmesi, Suriye sınırından çıkış yaparken engellenmesinden daha kolay" görüşünü de savunuyor, savaştan kaçanların giriş çıkışlarıyla sınırların "delik deşik olduğu" iddiasına da karşı çıkıyor:

"Sınırların delik deşik olduğu iddiası doğru değildir. Türkiye, sınırlarında “açık kapı politikası” izlemektedir, “açık sınır politikası” değil. Bu ikisi aynı şey değildir. Bu süreçte bölgedeki gelişmelerin kabuk değiştirmesiyle beraber ilgili tüm kurumlar çok ciddi tedbirler almıştır."

13 kilometre duvar inşa edildi

Başbakanlık kaynaklarının verdiği bilgiye göre Türkiye'nin güney sınırı boyunca 2014'te 333 km hendek kazıldı, 60 km toprak set oluşturuldu, 160 km tel engeli ve 13 km duvar inşa edildi, 267 km uzunluğunda bir bölge aydınlatıldı.

2013 yılında sınırdan yasadışı yollarla geçiş yapmaya çalışan 54 bin kişi, 2014 yılında 71 bin kişi yakalandı. İki yıllık dönemde 5 milyon 2 bin litreye yakın kaçak akaryakıt ele geçirildi, toplamda 350 bin metre kaçak petrol boru hattı imha edildi.