Avustralya’nın güneyindeki Kanguru Adası eşsiz ekolojik çeşitliliği dolayısıyla ‘Nuh’un Gemisi’ benzetmesi yapılan bir yerdi. Tabiî hayatı koruma yanlıları ve yaban hayat uzmanları, Avustralya boyunca ilerleyen ve kontrol edilemeyen şiddetli yangınların “yıkıcı kayıplarla” sonuçlanmasından endişe duyarken bunun bazı türleri tamamen ortadan kaldırmış olabileceğinden de korkuluyor. 

‘Kaçmak neredeyse imkansız’

Kanguru Adası’ndaki yangının geçtiği yerlerde, hâlâ yanmakta olan isli ağaçları görmek mümkün. Onlarca ölü koala ve kangurular yol kenarlarında yatarken, duman havayı kaplamış ve yangının geçtiği tarlalar için için yanmaya devam ediyor.

BBC Türkçe’deki habere göre canlılar için ölümden ve yıkımdan kaçmak neredeyse imkânsız. Ekolojik felâket çok büyük ve durdurulamaz olduğundan, ordu bölgeye çağrıldı. Ölü koyunları ve büyükbaş hayvanları gömmek için hendekler kazılıyor. Adanın batısında yer alan Hanson Bay’de, Avustralya ve Yeni Zelanda askerleri yanmış koalaları, büyük ve küçük kanguruları ve kuşları toplamaya devam ediyor. Maske takarak çalışıyorlar. Ölü hayvan kokusunu yerleşim yerlerinden uzak tutmak için uğraşıyorlar.

‘Kıyamet günü gibi’

Biyolojik çeşitliliği ile ünlü Kanguru Adası Avustralya’nın en önemli vahşi hayat merkezlerinden biriydi. Adanın yarısının (215.000 hektardan fazlası) yandığından korkuluyor. 8 yıl boyunca Flinders Chase’de orman koruculuğu yapan Caroline Paterson, durumun ‘kıyamet günü’ gibi olduğunu söylüyor. Avustralya’da yaşayanlar ve bilim insanları zararın boyutunu ölçmeye çalışıyor.Yangının bazı bölgelerde hala devam ediyor olması ve bazı bölgelere girilemiyor olması hasar tesbitini zorlaştırıyor. Yüzlerce koyun ve sığır yandı, bir sürü otlak arazisi ise yangından dolayı kavruldu.