Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, Kudüs'e ziyaretlerin Kudüs'ün Müslüman kimliğine vurgu ve Filistin halkına destek anlamına geldiğini belirterek, "biz Türklerin ziyaret için Kudüs'e akın ettiğini görmek istiyoruz. Kudüs'ü ziyaret etmek Filistinli mahkumlara destektir, onları hapsedenlere değil." dedi.

Büyükelçi Mustafa, 4 Mayıs 1948'de İsrail'in Filistin topraklarını işgal ederek bağımsızlığını ilan etmesi ve Filistinlileri zorunlu göçe tabi tutması nedeniyle "Büyük Felaket" anlamına gelen Nekbe hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Mustafa, her yıl 15 Mayıs'ta anılan Nekbe'nin Filistin halkının hayatını değiştiren bir tarih olduğunu ifade ederek, "Nekbe dediğimizde bir halkın yaşadığı musibet veya doğal bir afet anlaşılır. Fakat 1948'de Filistin halkına insan eliyle uygulanan bu musibet bütün doğal afetlerden daha ağır sonuçlara neden oldu." diye konuştu.

Filistin'de 1948'de 1 milyon 460 bin kişinin yaşadığını hatırlatan Mustafa, "siyonist çetelerin" başlattığı savaş nedeniyle yaklaşık 800 bin Filistinlinin topraklarını terk ederek başka ülkelere göç etmek zorunda kaldığını anlattı.

Mustafa, Nekbe'nin yaşandığı aylarda 531 Filistin köyünün tamamen yok edildiğine dikkati çekerek, 70'ten fazla katliamda 15 bin Filistinlinin öldürüldüğünü söyledi.

"Filistinlilerin hayatı tamamen değişti"

Kayıpların, Filistin'de o dönemde yaşananların neden felaket anlamına gelen Nekbe ile adlandırıldığını açık şekilde ortaya koyduğunun altını çizen Mustafa, "O tarihten sonra Filistinlilerin hayatları tamamen değişti." dedi.

Mustafa, 1948'den sonra Filistin topraklarının yüzde 78'inin işgale uğradığını belirterek, Filistin'de yaşananların siyasi boyuttan uzaklaştırılarak sadece göçmen meselesi haline getirilmeye çalışıldığını vurguladı.

Büyükelçi Mustafa, Nekbe'nin hem Filistin'deki hem de yurt dışındaki 6 milyondan fazla Filistinli tarafından anıldığını ifade ederek, Nekbe'nin aynı zamanda Filistin toprağına bağlılığın işareti anlamına geldiğini kaydetti.

Nekbe'nin aynı zamanda uluslararası topluma da Filistin halkının yaşadığı acıları hatırlattığına ve yapılan zulümlere son verilmesi gerektiği çağrısında bulunduğuna işaret eden Mustafa, Nekbe'nin anılmasının Filistin halkına güç verdiğini dile getirdi.

"İsrail bir gün işlediği tüm cinayetlerin hesabını verecektir"

Mustafa, İsrail'in kanun yoluyla Nekbe'nin anılmasını gayrimeşru göstermeye çalıştığını belirterek, bu tutumunun arkasında anmanın İsrail'in haksız uygulamalarına karşı eleştiri niteliğinde olmasının yattığını ifade etti.

İsrail'in, Filistinlilerin maruz kaldıklarını unutacağı beklentisi içinde olduğunu, İsrail'in eski başbakanlarından Golde Meir'in de bu konuda, "Filistin gençleri yaşananları zamanla unutur, yaşlıları ise zamanla ölür." dediğini anımsatan Mustafa, "Bu konuda yanıldılar. Çünkü o Filistinlilerin torunları bugün de bu davayı yürütüyor ve hiçbir şekilde bunu unutmadılar. Haklarından ve topraklarından hiçbir şekilde vazgeçmediler. İsrail bir gün işlediği bütün cinayetlerin hesabını verecektir." dedi.

Büyükelçi Mustafa, Filistin halkına 1948 ve 1967'de yapılanların da asla unutulmayacağını vurguladı.

"Türk halkı üzülürse Filistin halkı da üzülür"

Mustafa, Türkiye-Filistin ilişkilerinin kardeşlik, sevgi ve saygıya dayandığını dile getirerek, "Türk halkının üzülmesine Filistin halkı da üzülür, Türk halkının mutlu olmasına Filistin halkı da mutlu olur." diye konuştu.

Türkiye'nin Filistin'e desteğinin farkında olduklarının altını çizen Mustafa, "Filistin, 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin başarısız olduğunu gördüğünce caddelere dökülerek kutlama yaptı. Çünkü bu darbe girişimi Türkiye'nin büyümesini ve güçlenmesini hedef alan bir darbe girişimiydi." ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Uluslararası Kudüs Vakıfları Forumu'nun açılışında yaptığı konuşmaya değinen Mustafa, Erdoğan'ın Kudüs hakkındaki konuşmasını takdir ettiklerini söyledi.

Mustafa, Erdoğan'ın konuşmasını Filistin Başbakanı Rami Hamdallah ile dinlediğini aktararak, "Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı konuşma çok büyük alkış aldı. Aynı zamanda Arap ve İslam dünyasında da takdirle karşılandı. İsrail'in yanlışlarını açık şekilde ortaya koyan Sayın Cumhurbaşkanı her zamanki gibi çok cesaretli bir konuşma yaptı." dedi.

Büyükelçi Mustafa, Erdoğan'ın konuşmasında Gazze'ye uygulanan abluka, Kudüs'te ezanın yasaklanması ve Yahudi yerleşimciler konularına değinerek İsrail'in yanlış uygulamalarını dile getirdiğine dikkati çekerek, "Fakat İsrail her zamanki gibi başkasını suçlayarak kendi suçunu örtmek istiyor. Hiçbir şekilde karşı tarafın görüşüne kulak vermiyor. Bu şeklide de kendini haklı göstermeye çalışıyor." diye konuştu.

"Nekbe hala devam ediyor"

Mustafa, İsrail'in uygulamaları ve yasa dışı yerleşimleri yoluyla Filistinlileri yerlerinden etmeyi sürdürdüğünü ve bu durumun Nekbe'nin hala devam ettiği anlamına geldiğini vurgulayarak, "1948'de Filistinlilere zulmeden zihniyet ile bugünkü zihniyet arasında bir fark yok." ifadesini kullandı.

Eskiden Filistinlilerin toplu katliamlara maruz kaldığını, bugün ise bu katliamın birer birer yapıldığını belirten Mustafa, "1948'de köyleri toplu olarak yok ediyorlardı. Şimdi ise evleri tek tek yok ederek Filistinlilerin varlığını bitirmek istiyorlar." şeklinde konuştu.

Mustafa, Birleşmiş Milletler Bilim Eğitim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Yönetim Kurulu tarafından İsrail'in "işgalci güç" olarak tanımlandığı karar tasarısının kabul edilmesine değinerek, "Kudüs'ün Arap-Müslüman kimliğine ve Mescid-i Aksa'nın Müslümanlara ait olduğuna vurgu yapan bu tür karaların alınması çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.

"Türklerin Kudüs'e akın ettiğini görmek istiyoruz"

Filistinli Büyükelçi, Türk halkına da çağrıda bulunarak, "biz Türklerin ziyaret için Kudüs'e akın ettiğini görmek istiyoruz." dedi.

Kudüs'e yapılan ziyaretlerin Kudüs'ün Müslüman kimliğine vurgu ve Filistin halkına destek anlamına geldiğini vurgulayan Mustafa, "Kudüs'ü ziyaret etmek Filistinli mahkumlara bir destektir, onları hapsedenlere değil." diye konuştu.

Mustafa, ayrıca İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkumların nerdeyse bir aydır açlık grevinde olduğunu hatırlatarak, İsrail'in Filistinli mahkumları doğal haklarından dahi mahrum bırakarak bütün meşru istekleri reddettiğini kaydetti.

AA