Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan Doç. Dr. Selçuk Şirin imzalı “Amerikalı Müslüman Gençler” kitabında yer alan FBI raporuna göre; 11 Eylül olaylarının ardından yalnız ABD’de Müslümanlara karşı işlenen nefret suçları 10 kat arttı.
Akademik yaşamını New York Üniversitesi’nde sürdüren Doç. Dr. Selçuk Şirin, “Yaptığımız saha araştırmalarında her beş gençten dördü Müslüman olduğu için Amerika’da baskı yaşadığını ifade ediyordu. Bu çok yüksek bir rakam. Maalesef bu rakam hem gençlerde hem de çocuklarda aynı çıkıyor. İslamofobi her ayrımcılık gibi sahte bir öteki yaratıyor ve bütün kötülükleri o ötekinin üstüne yüklüyor sonra da sana dönüp ‘hadi senin böyle berbat biri olmadığını ispatla’ diyor.” ifadelerini kullanıyor.
Kasım 2016'da yapılacak ABD başkanlık seçimleri için yarışan işadamı Donald Trump, Müslüman karşıtı söylemlerini giderek artırıyor. Yaptığı ilk açıklama ile Müslümanların ülkeye girişini yasaklama çağırısında bulunan Trump, geçtiğimiz günlerde başkan seçilmesi durumunda, ABD'deki camileri kapatacağını söylemişti. Tüm dünyanın yanı sıra ABD Başkanı Barack Obama'dan da Trump'ın bu sözlerine tepki geldi. Beyaz Saray, Trump'ın açıklamasında dile getirdiği yaklaşımın Amerikan değerlerine aykırı olduğunu belirtti.
Doç. Dr. Selçuk Şirin “Teröre karşı savaş” ve “Vatanseverlik Yasası” ile Amerikalı Müslümanların bir gecede ‘öteki olarak gösterilir’ hale geldiğine de dikkat çekiyor.
Selçuk Şirin “Yaptığımız saha araştırmalarında her beş gençten dördü Müslüman olduğu için Amerika’da baskı yaşadığını ifade ediyordu. Bu çok yüksek bir rakam. Maalesef bu rakam hem gençlerde hem de çocuklarda aynı çıkıyor. İslamofobi her ayrımcılık gibi sahte bir öteki yaratıyor ve bütün kötülükleri o ötekinin üstüne yüklüyor sonra da sana dönüp hadi senin böyle berbat biri olmadığını ispatla diyor. Bildiğiniz ön yargılar. Müslümanlar terörist, saldırgan, erkekler kızgın kadınlar edilgen vs. Amerikalı Müslüman gençler işte tüm bu ön yargılarla cebelleşerek büyümek zorunda.
Çoğu bilmediği ve hiç gitmediği memleketlerinde olan en küçük bir terör olayı sonrası zan altında kalmakta. Amerika’da ya da dünyanın her hangi bir yerinde bir Müslüman bomba attığı zaman bilin ki Amerika’da ya da Avrupa’da bir Müslüman göçmen bedel ödemek zorunda kalır.” diyor. Şirin araştırmanın sonucunda durumun endişe ettiği kadar kötü olmadığını vurguluyor: “Amerika’daki Müslüman gençler hem Müslümanlığa hem de Amerika’ya oldukça bağlı ve ikisi arasında ciddi bir uyumsuzluk görmeyen bir kuşak. Avrupa’nın tam tersine iki kültür arasında sıkışmış bir gruptan değil iki zengin kültürü özümsemiş bir kuşaktan söz ediyorum. Amerikalı olmanın bir ırka ya da etnik gruba ait olmak olmaması büyük bir faktör”.
Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan Selçuk Şirin ve Michelle Fine imzalı kitaptan Amerikalı Müslümanlara ilişkin bilgiler şöyle:
“11 Eylül öncesinde Amerikalı – Müslümanlar için ABD’de yaşam, zaten zehirleyici toplumsal temsillerle damgalanmış durumdaydı. Ama ikiz kuleler yıkıldığında iki kültürel kimlik, yani Müslüman ve Amerikalı kimlikleri, halk arasında, medyada, okullarda ve alışveriş merkezlerinde, arabaların tamponlarına yapıştırılan etiketlerde ve giysilerde yeniden icat edilmiştir.
ABD’li Müslümanlar 100 farklı ülkeden Amerika’ya göç etmişlerdir. Bir dizi farklı dinsel mezheplere bağlıdırlar ve bazıları İslam’ın gerekliliklerini uygulasa da büyük bir çoğunluğu kendisini “sadece Müslüman” olarak görmektedir.
Amerikalı Müslümanlarla ilgili pek çok mesele gibi sayıları da politik bir tartışma konusu. ABD Nüfus Sayım Bürosu yasa gereği dini mensubiyete dair herhangi bir veri toplamadığı için ABD’deki Müslümanların gerçek sayısına dair bilgi yok. Bu zorluklar nedeniyle ABD’deki Müslümanların sayısının 2 ila 8 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Amerikan İslam İlişkileri Konseyi ABD nüfusunun yüzde 2.3’ünün Müslüman olduğunu ifade etmektedir.
Müslümanların çoğu (hem Afrika kökenli Amerikalılar hem de göçmen Müslümanlar) New York, Los Angeles, Detroit ve Chicago gibi metropollerde yaşamaktadır. Aslında ABD’deki camilerin beşte dördü metropollerde yer alır. Müslümanların yüzde 20’si California’da, yüzde 15’i New York’ta ve geri kalanı da Illionis, New Jersey, Indiana, Michigan, Virginia, Texas, Ohio ve Maryland gibi eyaletlerde yaşamakta. Yine de pek çok Müslüman ülkenin geri kalan kısımlarına dağılmıştır.
MÜSLÜMANLARIN SAYISI 10 YILDA YÜZDE 108 ARTTI
Bir grup olarak Amerikalı – Müslümanlar, ABD nüfusunun hızla büyüyen kesimlerinden biri. 1990 ve 2001 yıllarında iki kez yapılan ARIS (Amerika Dini Kimlik Saptama Anketi) araştırmasına göre ABD’deki Müslümanların sayısı 10 yıl içerisinde yüzde 108’in üzerinde artmıştır.
Amerikalı Müslümanlar toplam ABD nüfusu içerisindeki en genç grup. Genç yetişkinlerin oranı, ABD ortalamasından en az iki kat büyük.
MÜSLÜMANLAR, ABD’DEKİ EN EĞİTİMLİ GRUPLARDAN BİRİ
Araştırmalar Amerikalı Müslümanların son derece iyi eğitimli olduğunu ortaya koyuyor. Kısmen profesyonellerin ABD’ye göçü ve son 40 yıl boyunca Birleşik Devletler’e gelen uluslararası öğrenci akışı nedeniyle, Amerikalı Müslümanlar bugün ABD’deki en eğitimli gruplardan biridir. Araştırmaya göre Amerikalı Müslümanların yaklaşık üçte ikisi, en az üniversite mezunu. ABD ortalaması ise yüzde 28.
Amerikalı Müslümanlar, ABD’deki belirli toplumsal gruplardan çok daha zengin. Araştırmaya göre sorulara yanıt verenlerin üçte biri gelirlerinin 75 bin dolar veya daha fazla, yüzde 20’si 50 bin ila 75 bin dolar arasında olduğunu belirtmiştir. Amerikalı Müslümanların yarısı yılda 50 bin dolar kazanmaktadır. (Araştırmanın yapıldığı yıl ABD gelir ortalaması 42 bin dolar)
MÜSLÜMANLARIN ÇOĞU ORTA SINIF STATÜSÜNDE
Amerikalı Müslümanların mesleki statüleri, Müslümanların çoğunun orta sınıf statüsünde olduğunu ortaya koyuyor. Yetişkinlerin yüzde 23’ü profesyonel/teknik işlerde, yüzde 10’u yönetim pozisyonlarında ve yüzde 9’u tıp alanlarında çalışıyor. Amerikalı Müslümanların çoğunluğunun ya bireysel ya da emeklilik planları kapsamında kendi birikimleri ve kendi evleri var.
Çocuklar arasındaki resmi yoksulluk sınırına bakan 2000 tarihli araştırma verilerine göre beyaz ırka mensup çocukların yüzde 8’lik yoksulluk oranıyla karşılaştırıldığında, Afganistan göçmeni Amerikalı çocukların yüzde 29’u, Irak göçmeni Amerikalı çocukların yüzde 26’sı ve Pakistan/Bangladeş göçmeni Amerikalı ailelerin çocuklarının yüzde 22’si resmi yoksulluk sınırında yaşamaktaydı. Ancak ABD’deki diğer göçmen gruplara göre bu üç gruba mensup çocukların, daha büyük oranda iki haneli ailelerde ve çalışan bir babayla yaşadıklarını da belirtmek gerekir.
YETİŞKİN MÜSLÜMANLARIN YÜZDE 90’A YAKINI ABD VATANDAŞI
Diğer göçmen grupların aksine ABD’deki Müslümanların büyük bir kesimi yasal statü sahibi. Amerikalı – Müslümanlar araştırmasına göre yetişkinlerin yüzde 90’a yakını ABD vatandaşıdır. Aynı araştırmanın, Müslüman yetişkinlerin üçte ikisinin ABD doğumlu olmadığını gösteren bulgusu düşünüldüğünde, bu oran şaşırtıcıdır. Öte yandan vatandaşlık yüzdesinin yüksek olması, aynı zamanda, genellikle Müslüman ülkelerden son derece iyi eğitimli profesyonellerin ABD’ye girişini destekleyen 1965 tarihli göçmen yasasından kaynaklanır.
AMERİKALI MÜSLÜMANLARIN BEŞTE BİRİ YABANCILARLA EVLİ
ABD’deki Müslümanlar, hakim ABD toplumunun dokusuyla çok iyi bütünleşmiştir. ABD’de Müslümanların yabancılarla yani diğer dinlere mensup kişilerle evlilik oranı, beklendiğinden daha yaygındır. Araştırmaya göre Amerikalı Mülümanların beşte biri yabancılarla evlidir.
Bütünleşmenin bir diğer göstergesi de evlerde İngilizce konuşulmasıdır. Araştırmanın sonuçlarına göre ABD’deki en büyük 14 göçmen grubu içerisinde evde konuşulan dille ilgili veriler şöyle: Pakistan, Bangladeş, Irak ve Afganistan’dan gelen ailelerin yaklaşık yüzde 80’i evde iki dil konuşmaya yatkındır. Bu oran Afrika’dan gelen göçmenler için geçerli olan yüzde 88 oranından biraz az, Vietnam göçmeni Amerikalıları (yüzde 61) ve Meksika göçmeni Amerikalıları (yüzde 63) da içeren diğe tüm gruplardaki oranlara göre hayli yüksektir.
Araştırmaya göre Güney Asya, Afrika ve Arap kökenli Müslümanlar, ABD’deki Müslüman topluluklar içerisindeki üç temel grup. Güney Asyalılar, Amerikalı Müslüman nüfusun yüzde 30’unu oluşturur ve bu Müslümanlar Pakistanlı, Bangladeşli ve Hindistanlıdır. İyi eğitimli bu grup, ABD’deki diğer Müslüman gruplarla karşılaştırıldığında görece yeni bir göçmen grubudur.
ABD’DEKİ EN GENİŞ YERLİ MÜSLÜMAN GRUBUNU AFRİKALILAR OLUŞTURUYOR
Afrika kökenli Amerikalı Müslümanların çoğu bu dini sonradan seçmiştir ve Amerikalı Müslüman nüfusun yüzde 25’ini temsil etmeleri nedeniyle, ABD’deki en geniş yerli Müslüman grubunu oluştururlar. ABD’de yakın zamanda din değiştirerek İslam’ı seçmiş olanların üçte biri, siyahidir. Üçüncü ana grup ise Müslüman ABD’li nüfusun yüzde 25’ini temsil eden Arap kökenli Amerikalılardır. Amerikalı Müslüman nüfusun kalan kısmı ise geniş bir İranlı nüfus ve Malezya, Endonezya, Türkiye, Afganistan, Sahra Altı Afrika, Orta ve Doğu Avrupalı göçmenler oluşturur.
Grubun içerisinde çeşitlilik vardır. Müslümanların çoğu ABD’ye dünyanın her yerinden, ağırlıklı olarak da Afrika, Ortadoğu ve Güney Asya ülkelerinin yanı sıra Orta ve Doğu Avrupa’dan göçüp gelmişlerdir. ABD’ye ilk olarak köle, tüccar ve köylü, daha yakın tarihlerde ise profesyonel, uzman ya da öğrenci olarak gelmişlerdir.
‘ŞİİLER VE SÜNNİLER ARASINDA AÇIK BİR DÜŞMANLIK YOK’
ABD’de Şiiler ve Sünniler arasında açık bir düşmanlık yoktur. ABD’de Müslüman kimliğini ilk kabul eden tanınır kişi, Alexander Russel Webb’di. Webb, din değiştirerek İslam’ı kabul eden Avrupa kökenli bir Amerikalı diplomattı ve 1916’daki ölümüne değin ABD’deki akademik ve entelektüel çevrelerde İslam’ın yüzü haline geldi.
İlk büyük Müslüman göç dalgası, 1870 - 1890 arasında başlayıp, aynı zamanda Asyalı kabul edilen Müslüman ve Arap ülkelerden gelenler de dahil olmak üzere, bütün Asyalıların Birleşik Devletler’e girişini yasaklayan 1925 tarihli Johnson – Reed Göç Yasası ile son bulur.”