"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yaz Kur'an kursları açılıyor: 'Çocuklara Kur’ân öğretmek mühim bir vazifemizdir'

03 Haziran 2016, Cuma 12:03
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından "Gel bu yaz Kur'an'ı gönlüne yaz" sloganıyla düzenlenen yaz Kur'an kursları 20 Haziran'da açılacak.

Diyanet İşleri Başkanlığı Yaygın Din Eğitimi Daire Başkanı Bünyamin Albayrak, yaptığı açıklamada, her yıl olduğu gibi bu sezon da yaz Kur'an kurslarını başarıyla gerçekleştirmeyi arzuladıklarını söyledi.

Yaz Kur'an kurslarının bu yıl 20 Haziran'da başlayacağını bildiren Albayrak, her yaz bu dönem yaklaştığında başkanlıklarını, müftülükleri, imamları ve Kur'an kursu hocalarını tatlı bir heyecan kapladığını ifade etti.

"Gel bu yaz Kur'an'ı gönlüne yaz"

Albayrak, yaz Kur'an kurslarını her yıl olduğu gibi bu yıl da "Gel bu yaz Kur'an'ı gönlüne yaz" sloganıyla başlattıklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Yaz tatilinde çocuklarımızın oynamaya, eğlenmeye de ihtiyaçları var. Biz çocukların hem eğlenmelerini hem öğrenmelerini arzu ediyoruz. Bu nedenle yaz günlerinde 9 hafta süren bu eğitimimiz günlük 3 saatten oluşuyor. Bunu fazla yoğunlaştırmıyoruz. Çocuklarımız günde 3 saat camiye gelsinler çünkü cami yolu onlar için sevgi yolu oluyor. Yazın 'Camilerimiz çocuk açacak' diyoruz. Çocuklarımızı annelerin babaların bizlere bir emaneti olarak görüyoruz. Çocuklarımızın Kur'an-ı Kerim öğrenmeleri gerekiyor."

"Geçen yıl 3 buçuk milyon öğrenci kurslarımıza geldi"

Yaz Kur'an kurslarına yoğun ilgi gösterildiğini anlatan Albayrak, şöyle konuştu:

"Geçen yıl yaklaşık 3 buçuk milyon öğrencimiz yaz Kur'an kurslarımıza geldi. Ancak bu dönemi tatilde geçirenler de var. Bununla ilgili 3 dönemden oluşan programlarımız var. Örneğin birinci dönemi Malatya'da okuyan bir öğrencimiz ailesinin tatil programından dolayı Ankara'ya gidiyorsa ikinci döneme orada devam edebiliyor. Bu sayı daha artırmak istiyoruz. Ortaöğretimde okuyan yaklaşık 15 milyon öğrencinin her birine uluşarak Kur'an ve camiyle buluşmasını sağlamak istiyoruz."

Çocuklara Kur’ân öğretmek mühim bir vazifemizdir

Üstad Bediüzzaman Said Nursi de çocuklara Kur'an öğretmenin her bir has talebenin mühim bir vazifesi olduğuna işaret ediyor.

İşte Risale-i Nur'larda yer alan o satırlar:

 

Mehmed Zekeriya’nın bir mektubunu aldım… Nurların bir vazifesi olan çocuklara Kur’ân okutmak ve iman derslerini vermek hizmetiyle meşgul olduğunu yazıyor. (…) Herbir has talebenin mühim bir vazifesi, bir çocuğa Kur’ân öğretmek…

Aziz, sıddık, ciddî, samimî âhiret kardeşim ve hizmet-i Kur’âniyede çalışkan bir arkadaşım Refet Bey,

Mektubunuz beni mesrur etti. Biliniz ki, iki sene evvel mâbeynimizde hararetli bir uhuvvet başladı. Sonra bazı ârızalarla ileri gitmedi. Müjde, şimdi ileri gidiyor. Çünkü, Hüsrev bana yazdığı mektubunda, senden çok memnun olduğunu, Barla’dan döndükten sonra seni istediğim tarzda bana gösteriyor.

Demek tam onunla ittihad ve teşrik-i mesâi ediyorsun. Elinden geldiği kadar onunla münasebeti kuvvetleştir. Hem herbir has talebenin mühim bir vazifesi, bir çocuğa Kur’ân öğretmek olduğundan, sen bu vazifeyi yapmaya başladın. Sen birinci talebelerden olduğundan, inşaallah senin çocuğun da birincilerden olacaktır. Madem çocuk benim de evlâd-ı mâneviyemdir; ona verdiğin ders, yarısı senin namına ise, yarısı da benim hesabıma olmalıdır.

Senin rüyan ise çok mübarektir. Tabiri pek zahirdir. Isparta bir camidir. Hüsrev, Refet, Lütfü, Rüşdü gibi zatların samimî mütesânid heyetin şahs-ı mânevîsi sana Said sûretinde gösterilmiş. Risalelerle verdiğiniz ders ise, va’z u nasihat sûretinde gösterilmiş. Sen namazı kılmadığınızdan geç kalıp, acele ederek derse yetişmek tâbiri, Sözler’in neşri haricinde bazı vezâif-i diniye, hem bir parça tembellik, sizi birincilik hakkın olan birinci derste ikinci derecede kaldığınıza işaret edip, seni ikaz ediyor.

Her neyse... Ben senden şimdi çok memnunum ve oradaki kardeşlerim dahi senden çok memnundurlar. Cenâb-ı Hak bize ve size tarîk-i Hakta hizmet-i Kur’âniyede sebat ve metânet versin. Âmin. Kayınpederiniz Hacı İbrahim Efendiye çok selâmla Bedreddin’e ve hemşireme çok duâ ediyorum.

Barla Lâhikası, s. 173-74

***

İnebolu civarında bulunan ve Nurlara güzel kalemiyle çok hizmet eden kardeşlerimizden Mehmed Zekeriya’nın bir mektubunu aldım. Endişelerimi izale edip beni mesrur eyledi. Şimdi Nurların bir vazifesi olan çocuklara Kur’ân okutmak ve iman derslerini vermek hizmetiyle meşgul olduğunu yazıyor.

Ona yazınız ki: Bu hizmetin, aynen eskide Nur’lara çalışmanız gibi kıymetlidir. Hem, senin yazdığın kesretli risâleler, senin bedeline Nur’ların neşrine hizmet ederler. Merak etmesin; o eski makamını muhafaza ediyor. 

Emirdağ Lahikası, s. 152

***

Kur’ân, Arş-ı Âzamdan, İsm-i Âzamdan, her ismin mertebe-i âzamından geldiği için, On İkinci Söz’de beyan ve ispat edildiği gibi, Kur’ân; bütün âlemlerin Rabbi itibarıyla Allah’ın kelâmıdır; hem bütün mevcudatın İlâhı unvanıyla Allah’ın fermanıdır; hem bütün semâvat ve arzın Hâlıkı namına bir hitaptır; hem rububiyet-i mutlaka cihetinde bir mükâlemedir; hem saltanat-ı âmme-i Sübhâniye hesabına bir hutbe-i ezeliyedir; hem rahmet-i vâsia-i muhîta nokta-i nazarında bir defter-i iltifâtât-ı Rahmâniyedir; hem Ulûhiyetin azamet-i haşmeti haysiyetiyle, başlarında bazan şifre bulunan bir muhabere mecmuasıdır; hem İsm-i Âzamın muhitinden nüzul ile Arş-ı Âzamın bütün muhâtına bakan ve teftiş eden hikmetfeşan bir kitab-ı mukaddestir.

Sözler, s. 331

AA

Okunma Sayısı: 8452
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı