Dr. Manuel Serrano, “Bugünlerde yaşlı insanların hayatı birkaç on yıl öncesine kıyasla daha müreffeh ve sağlıklı. Yapabileceğimiz en iyi şey, yaşlandığımızda da hayatımızdan keyif almak” dedi.
İspanya’daki Ulusal Onkolojik Araştırmalar Merkezi’nden Doktor Manuel Serrano, Yaşlanma Emareleri adlı yeni yayımlanan araştırmayı yapan doktorlardan biri. Araştırmada uzmanlar zaman geçtikçe vücudumuzda yaşanan başlıca süreçleri listeledi. bbc Türkçe’nin haberine göre, Serrano, “Biyolojik anlamda, yaşlandıkça daha iyiye giden hiçbir şey bilmiyorum. Bunlar kaçınılmaz faktörler. Yaşama biçimi ve genetiğe bağlı olarak bazı insanlarda daha çok, bazılarında da daha az görünür oluyor. Ama mutlaka yaşanıyor” dedi.
DNA’daki hasar birikiyor
DNA’mız hücreler arasında iletilen genetik kodumuz. Yaşlanmayla birlikte iletim sürecindeki hatalar artıyor. Ve bu hatalar hücrelerde birikiyor. Genetik istikrarsızlık diye bilinen bu olay, özellikle DNA hataları, özel faaliyetleri bulunan hücrelerin üretildiği kök hücreleri etkilediğinde etkin oluyor. Genetik istikrarsızlık, kök hücrelerin rolüne zarar verebiliyor. Hatalar biriktikçe, kanserli hücrelere bile dönüşebiliyor.
Hücre davranışları etkileniyor
Vücutlarımızda DNA ifadesi adı verilen bir süreç yaşanıyor. Bu süreçte belirli bir hücredeki binlerce gen, hücrenin ne yapacağını belirliyor. Meselâ hücrenin, bir deri hücresi mi yoksa bir beyin hücresi mi olacağı böylelikle belirleniyor. Zaman ve hayat biçimimiz bu talimatların nasıl verildiğini etkiliyor. Bu sebeple hücreler yapmaları gerekenden farklı davranabiliyorlar.
Hücre yenileme kapasitemizi yitiriyoruz
Hücrelerimizdeki hasarlı unsurların birikmesini önlemek için, vücutlarımız sürekli olarak hücre stoğunu yenileme kapasitesine sahip. Ancak bu kapasite yaşlandıkça azalıyor. Daha sonra hücreler işe yaramayan ya da toksik proteinleri biriktirmeye başlıyor. Bunların bazıları Alzheimer ve Parkinson hastalıklarıyla ve kataraktla ilişkilendiriliyor.
Hücre metabolizma kontrolü kayboluyor
Zamanla hücreler, yağ ve şeker gibi maddeleri işleme kapasitelerini kaybediyor. Hücrelerin alınan besinleri düzgün bir şekilde metabolize etme yeteneği ortadan kaybolunca, şeker hastalığı gibi hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Yaşlanmayla birlikte başlayan şeker hastalığı bu sebeple sık görülüyor. Daha yaşlı vücutlar artık yenilen her şeyi işleyemiyor.
Hücrelerin birbirleriyle iletişimi sona eriyor
Hücreler sürekli birbirleriyle iletişim halinde, ancak bu kapasite zamanla azalıyor. Bu da iltihaplanmada artışa yol açıyor ve “diyaloğun” önündeki sorunları büyütüyor. Sonuç olarak, patojenlerin ve habis hücrelerin varlıklarına karşı duyarlılıklarını kaybediyorlar. Serrano, yaşlanma süreciyle ilgili çalışmaların, tıbbın organ ve dokulardaki bozulmayı yavaşlatacak yöntemler geliştirmesini sağlayabileceğini söylüyor.