Türkiye'de 2015 yılında 7 bin 704 kişi, organ ve doku nakliyle sağlığına kavuştu. Bunların 3 bin 203'ünü böbrek nakli oluşturdu ancak hala 30 bine yakın hasta, organ bulunması umuduyla yaşıyor.
Türkiye'nin organ nakli konusunda çok iyi bir noktaya geldiğini belirten İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doku Tiplendirme Laboratuvarı Sorumlusu Prof. Dr. İbrahim Pirim, ölümle yaşam arasındaki ince çizgide gidilip gelinen süreci anlattı.
Prof. Dr. Pirim, bir taraf ağlarken diğer tarafı güldüren organ naklinin, madalyonun iki yüzü gibi olduğunu söyledi. Pirim, “Türkiye, organ naklinde çok iyi bir yerde. Sağlık Bakanlığı’nın merkezî bir sistemi var. Türkiye’nin neresinde olursanız olun, kadavra çıktığı zaman bakanlığın Organ Paylaşım Sistemi'ne giriyoruz. Kime uygun organ varsa o hastayla temasa geçiliyor. Kadavra çıktığı zaman uyum testlerini hızlıca yapıp sisteme girmek zorundasınız. Özellikle de solid organ naklinde (akciğer, böbrek, ince bağırsak, kalp, karaciğer, pankreas) Türkiye oldukça iyi bir noktada.” dedi.
Sağlık Bakanlığı Organ, Doku Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanlığı verilerine göre 22 bin 360'ı böbrek, 646'sı kalp, 2 bin 254'ü karaciğer, 48'i akciğer, üçü ince bağırsak, üçü kalp kapağı, 270'i pankreas ve 2 bin 549'i kornea olmak üzere 28 bin 133 kişi, organ ve doku nakli bekliyor. Türkiye'de en çok organ bekleyen ve her geçen yıl sayısı artanların başında ise böbrek hastaları geliyor. Her yıl yaklaşık 6-7 bin böbrek hastası nakil listesine dahil olurken 60 bin 622'si de 15 bin 507 cihazda diyalize giriyor.
Kadavradan nakil oranının istenen seviyede olmadığını söyleyen Prof. Dr. İbrahim Pirim, bu sistemin İspanya’da çok başarılı işlediğini, çünkü devletin, beyin ölümü gerçekleştiğinde hiç kimseye sormadan organlara el koyduğunu ifade etti. Canlıdan naklin en son düşünülmesi gereken çare olduğunu vurgulayan Pirim, organı alınan kişinin de belli bir oranda risk altına girdiğini söyledi. Özellikle böbrek ve karaciğer nakli konusunda çok iyi bir noktada olunduğunu belirterek, ince bağırsak nakli için çok fazla merkez olmadığını, bu organın özelliğinden dolayı başarı ihtimalinin de on nakilde en çok üç olduğunu dile getirdi.
Organ bağışında dinî çekincelerin çok fazla ön plana çıkmadığını savunan Prof. Dr. Pirim, “İnsanlar, ikna edebildiğiniz sürece organ bağışlıyor. Bu işi, birileri sıhhat kazansın diye yaptığınızı ve maddi bir çıkarla ilişkisi olmadığını iyi anlatabilirseniz başarı sağlarsınız. Acılı aileye yaklaşan kişinin profesyonelliği çok önemli.” diye konuştu.