Toplantıda konuşan Dr. Funda Elmas Uysal, KOAH’ın en önemli sebebinin sigara olduğunu vurgulayarak, “Dünyada bu gün 1.1 milyar insan sigara kullanıyor. Yaklaşık 600 milyon insan KOAH’lı.” dedi. KOAH sebebiyle her yıl 2.7 milyon insanın öldüğünü kaydeden Dr. Uysal, “Türkiye’de 14.8 milyon insan sigara içiyor, 5 milyonu KOAH’lı. 26 bin kişi, her yıl KOAH nedeniyle ölüyor.” diye konuştu.

Bilgilendirme toplantısından önce bir basın toplantısı düzenleyen EÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alev Gürgün ise, “KOAH, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, nefes yollarında mikroplarla oluşmayan bir iltihaplanmaya bağlı oluşan, ilerleyici bir akciğer hastalığı olarak tanımlanıyor. KOAH, tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmasına karşın kamuoyu tarafından yeterince bilinmeyen bir hastalık. KOAH, dünyada çok görülen bir hastalık; 40 yaş üstü her beş kişiden birinde KOAH var. 40 yaş üstü yetişkinlerde yüzde 15-20 oranında bulunuyor.” dedi.

'KOAH ÖNLENEBİLİR VE TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIKTIR'

Hastalığın belirtilerine de değinen Prof. Dr. Gürgün, “40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan, meslek icabı ya da çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişilerde müzmin seyirli öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde, kişinin bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından görülüp nefes ölçüm testini yaptırması gerekir. KOAH, ilerleyici bir hastalık olmasına karşın önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Dünya KOAH Günü nedeniyle bu vurguyu özellikle yapmak istiyoruz, çünkü sigara içme oranı kadınlarda ve erkeklerde fazla ve bu hastalığın gidişatı da kötü olduğu için daha fazla tanınması ve toplumun daha çok bilinçlendirilmesi gerekiyor. KOAH’lı bir hastanın yapması gereken ilk iş, sigarayı bırakmak amacıyla hekime başvurmasıdır. Bunun dışında diğer zararlı toz ve dumandan uzak durulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanısıra fiziksel aktivitenin önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması, hem hastalık gelişimi hem hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde önemli bir adımdır.” diye konuştu.