Kazkayası, yaptığı yazılı açıklamada, sinüzitin sadece büyükler için değil, çocuklar için de sorun olabildiğini, üst solunum yolu enfeksiyonları, büyümüş geniz eti ve alerjinin sinüzit yapan nedenlerin başında geldiğini ifade etti.

Burun içi eğriliği, burunda polip olması ve bağışıklık yetmezliklerinin de sinüzite yol açtığını aktaran Kazkayası, "Çocuklarda sık görülebilen sinüzit rahatsızlığı, uyku düzeninin bozulmasından, okul başarısına kadar çocuğunuzun pek çok konuda olumsuz yönde etkilenmesine yol açabiliyor. Kış aylarında sık rastlanan sinüzit çocuklarda çoğu kez gözden kaçırılarak ihmal edilebiliyor" değerlendirmesinde bulundu.

Kazkayası, saçların ıslak bırakılması, rüzgar, klima karşısında kalınması ve çok soğuk havalarda alın ve kafanın korunmamasına bağlı olarak sinüslerin enfekte olmasının arttığını belirterek, şöyle devam etti:

"Sinüzitlerin ciddi kafa içi komplikasyonlarına yol açması ve tekrarlayan sinobronşiyal enfeksiyonlar nedeniyle çocuklarda gelişim bozukluğu yapabilmesi hastalığın önemini artırıyor. Sinüslerin içini döşeyen mukozanın iltihabı olan sinüzit, gerçek sıklığı bilinmemekle birlikte çocukluk çağında sık karşılaşılan bir problem olarak dikkati çekiyor.

Çocuk yaş grubunda sinüslerin anatomisi yetişkinlerinkine benzerlik göstermekle birlikte, hacim olarak küçük olmaları ve bunlarda üst solunum yolu enfeksiyonlarının sık görülmesi çocuğun tekrarlayan sinüs enfeksiyonlarına yatkın hale gelmesine neden oluyor. Çocuklarda sinüzitten başlıca virüsler ve bakteriler sorumludur. Bu sorun çocuğunuzun hayatını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Uyku düzeni ciddi anlamda bozulurken, okul başarısı da olumsuz yönde etkileniyor. Bazı durumlarda çocuklarda iştahsızlık ve mide bulantısı da görülebiliyor."

Ateş, öksürük, burun akıntısına dikkat

Semptomların değişken ve çoğu zaman belirsiz olmasının, çocuklarda sinüzit az görüldüğü kanısının yaygınlığının, hastalığın çoğu zaman gözden kaçmasına ve farklı tanılar nedeniyle yetersiz tedavi edilmesine, olayın kronikleşmesine ya da enfeksiyon yinelemelerinin sık olarak görülmesine neden olduğuna işaret eden Kazkayası, şunları kaydetti:

"Çocukluk döneminde sinüzit belirtileri genellikle spesifik olmaz. Ateş, öksürük, geniz ve burun akıntısı, tıkanıklık, burun kanaması, baş ağrısı, yüz ağrısı, halsizlik ve ağız kuruluğu gibi semptomlardan birkaçı aynı anda görülebilir. Ayrıca akut sinüzitler büyük oranda medikal tedaviye iyi yanıt verir. Antibiyotik tedavisi en az 10 gün süreyle verilmeli, hatta semptomlar düzeldikten sonra bir hafta tedaviye devam edilmelidir. Erken kesilen antibiyotik tedavisi semptomların tam olarak düzelmemesine ve hatta kronikleşmesine neden olabilir. Düzenli olarak deniz suyuyla günlük yapılan burun temizliği sinüzit oluşumunun önlenmesinde yardımcı olabilir."