Obezite, asrımızın giderek artan problemi olmakla birlikte, insani yaşayışa uygun olarak sağlıklı kalmanın ölçülerini Hz. Muhammed (asm) 1400 yıl öncesinden veriyor.
Mideyi yemekle doldurmamak
Rasulullah (asm) bir başka hadisinde şöyle buyurmuştur; ”Âdemoğlu karnından daha kötü bir kap doldurmamıştır. Oysaki Âdemoğlu için belini doğrultacak birkaç lokma yeterlidir. Şayet mutlaka yemesi gerekiyorsa, o zaman midesinin üçte birini yemek, üçte birini su, üçte birini de nefes için ayırsın”
Vücud bakımından hafif olmak
Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurur;
“Allah’a en sevgili olanınız; az yiyeniniz ve vücut bakımından hafif olanınızdır”
Mide hastalıkların evidir
“Mide hastalıkların evidir; perhiz ise,tedavinin başıdır. Her vücuda alışık olduğu şeyleri veriniz” (Hadis-i şerif)
Doymadan sofradan kalkmak
Asr-ı Saadette Müslüman hastaları tedavi için İran’dan bir doktor gelir. Uzun zaman Medine’de ikamet ettiği halde kendisine müracaat eden hastası olmayınca bir gün Rasulullah’a (asm) gelerek: ‘’Şu kadar zamandır, hastalarınızı tedavi maksadıyla Medine’de bulunuyorum. Ancak bugüne kadar hastalığından şikâyetle tedaviye başvuran olmadı. Bunun sebebi nedir? diye sorar. Peygamberimiz de (asm); “Buranın sakinleri karınları acıkmadıkça yemek yemezler, doymadan sofradan kalkarlar. Bu yüzden de hasta olmazlar.” buyurmuştur. Bunun üzerine hekim; ‘’İşte bu, sıhhatli bulunmanın esasıdır. Burası da benim yerim değilmiş’’ der ve memleketine döner.
Akşam yemeği yemek
Bu ve bunun gibi hadislerden çıkarabileceğimiz birçok prensiple, obezitenin ve birçok hastalığın önü alınabilir. Nitekim hayatında 2 sünnet haricinde (evlenmek ve sakal bırakmak) hepsine riayet etmiş olan Said Nursî Hazretleri’nin 82 yaşında olmasına rağmen hiç sağlık problemi olmaması bunu destekliyor.
HABER: Ş. SULTAN ZENGİN
***
“Tıbb-ı Nebevî, beslenme ve hayat tarzıdır”
Hz. Muhammed (asm), şeriatın da ortaya koyduğu gerek beslenme, gerekse temizlik anlayışıyla koruyucu sağlık konusunda çok önemli adımlar atmış.
Biz de, bu bağlamda Tıbb-ı Nebevî konusunu Fitoterapi Uzmanı Dr. Muammer Yıldız ile konuştuk. Keyifli okumalar…
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/aile-saglik/tibb-i-nebevi-beslenme-ve-hayat-tarzidir_396053
'Acıkmadan yeme, doymadan kalk''
Acıkmadan yememek, doymadan kalkmak' ilkesine dayanan 'akıllı beslenme'nin kanseri önlediğini söyleyen AKÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mükremin Uysal, bu sözleri ile Efendimizin (asm) Sünnet-i Seniyyesi'ni hatırlattı.
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/aile-saglik/acikmadan-yeme-doymadan-kalk_392045
''Yiyin, için, fakat israf etmeyin.''
Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi, Kur'an-ı Hakim'in hakikatli ve nurlu bir tefsiri olan Risale-i Nur'da konuyla ilgili olarak ve daha kapsamlı konuları içine lacak şekilde kaleme aldığı İktisat Risalesi'nde önemli hatırlatmalar yapmaktadır.
''Yiyin, için, fakat israf etmeyin.'' ayet-i kerimesinin tıp noktasında tefsiriyle ilgili olarak İbni Sina'nın sözüne yer veren Bediüzzaman iktisat ve kanaati tavsiye etmektedir.
19. Lem'a'da yer alan ilgili bölüm şu şekilde:
'' (...) İslâm hükemasının Eflâtun’u ve hekimlerin şeyhi ve feylesofların üstadı, dâhî-i meşhur Ebu Ali İbni Sina, yalnız tıp noktasında, ''Yiyin, için, fakat israf etmeyin.'' (A’raf Suresi: 31.) ayetini şöyle tefsir etmiş.Demiş:
“İlm-i tıbbı iki satırla topluyorum. sözün güzelliği kısalığındadır. Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra dört beş saat kadar daha yeme. Şifa hazımdadır. Yani, kolayca hazmedeceğin miktarı ye, nefse ve mideye en ağır ve yorucu hâl, taam taam üstüne yemektir.” Haşiye
Haşiye: Yani, vücuda en muzır, dört beş saat fasıla vermeden yemek yemek, veyahut telezzüz için mütenevvi yemekleri birbiri üstüne mideye doldurmaktır.''
Risale-i Nur Külliyatı'ndan Lem'alar isimli eserden On Dokuzuncu Lem’a olan İktisat Risalesi'nin tamamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/lemalar/#352
Güzel bir Sünnet-i Seniyye: Öğle uykusu tansiyona iyi geliyor!
Yunanistan’ın başkenti Atina’da, Asklepieion Voula Genel Hastanesi’nde yapılan araştırma; Peygamber Efendimizin -Aleyhissalatu Vesselam- Sünnet-i Seniyye'sinin ne derece önemli olduğunun ve Sünnet-i Seniyye'ye sıkıca tutunmanın, hayatımızı Sünnet-i Seniyye'ye göre şekillendirmenin, her iki dünyamızın sıhhat, selameti ve kalitesi açısından ne kadar nurlu sevaplı bir vazife olduğunun binler örneğinden sadece birtanesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Konuyla ilgili haberin tamamını okumak için tıklayınız;
http://www.yeniasya.com.tr/aile-saglik/guzel-bir-sunnet-i-seniyye-ogle-uykusu-tansiyona-iyi-geliyor_355029
Risale-i Nur Külliyatı'ndan Lem'alar isimli eserden On Birinci Lem'a olan ve Sünnet-i Seniyye'nin mahiyeti ve önemi hakkındaki hakikatleri ihtiva eden risaleyi okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/lemalar/#172