Dünya Yürüyüş Günü olarak Ekim ayının ilk hafta sonu, Dr. Yıldız Erdoğanoğlu, yürüyüşün beden ve ruh sağlığına olan etkileri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Yürüyüş yapmak, hem beden hem de ruh sağlığını koruyor. Herhangi bir ekipman gerektirmeyen ve sağlık için oldukça büyük bir öneme sahip olan yürüyüş; kalp sağlığından, metabolizmanın hızlanmasına; kilo vermeden, ruhsal ve nörolojik rahatsızlıkların önlenmesine kadar birçok alanda büyük rol oynuyor. Düzenli yürüyüşün önemini vurgulayan uzmanlar, günde en az 30 dakika yürüyüş yapılması gerektiğinin altını çiziyor. 1991 yılından bu yana, her yıl Ekim ayının ilk hafta sonu, Dünya Yürüyüş Günü olarak kutlanıyor. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Yıldız Erdoğanoğlu, yürüyüşün beden ve ruh sağlığına olan etkileri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Günde en az 30 dakika yürüyüş yapın!
Dr. Öğr. Üyesi Yıldız Erdoğanoğlu, “Prensip olarak az da olsa hareket etmek, hiç hareket etmemekten çok daha iyidir” diyerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Günde en az 30 dakika yürüyüş yapmak sağlıklıdır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen, yetişkinler için haftada toplam olarak 2,5 saat orta şiddette aktivitedir. Orta şiddette aktivite biraz nefes nefese fakat ter içinde bırakmayan anlamına gelir. Yürümeye devam, harekete devam!”
Yürümek için 20 sebebiniz var
Özellikle koruyucu yaklaşımların daha fazla önem kazandığı sağlıkta, yürüyüşün ayrı bir yeri olduğunu belirten Erdoğanoğlu, yürümenin sağlık üzerindeki etkilerini şöyle sıraladı:
- “Yürüyüşü her yerde, her mevsimde ve günün farklı saatlerinde yapabilirsiniz. Evde, tatilde deniz kenarında, dağlarda… Yeter ki yapmak isteyin.
- Yürüyüş karmaşık bir ekipman gerektirmez ve kuralları siz koyarsınız. Yürüyüşe uygun bir kıyafetinizin, bir spor ayakkabınızın olması ve kapıdan çıkmanız yeterlidir.
- Yürüyüşü hem bireysel olarak hem de arkadaşınızla yapabilirsiniz.
- Yürümek kalbiniz güçlü hale getirir, kan dolaşımınızı düzenler. Kalbiniz vücut dokularınıza daha fazla kan pompalar.
- Düzenli yapılan yürüyüş, kalp hastalıklarından ölüm riskini yüzde 40 azaltır.
- Kemiklerinizi güçlendirir ve ileri yaşlarda kemik erimesi olmasını engeller.
- Yürümek adrenalin ve kortizol gibi stres hormonlarını azaltır.
- Metabolizmanızı hızlandırır.
- Hafif koşu tarzında yaparsanız akciğer hacminizi geliştirir ve daha iyi nefes alabilmenizi sağlar.
- Soğuk algınlığı gibi enfeksiyon hastalıklarına karşı vücut direncinizi arttırır.
- Yürümeyle, artan serotonin ve endorfinler vücudunuza mutlu bir duruş kazandırır.
- İnsilün seviyenizi tabiî yolla düzenler. Bu bir anlamda da tabiî tokluk demektir.
- Düzenli yürüyüş yaparsanız daha iyi uyursunuz en önemlisi de uyku kaliteniz artar.
- Daha sağlıklı bir cildiniz olur.
Düzenli yapılan yürüyüş, ağrıyı hafifleten tabiî kimyasalların salınımını sağladığı için, migren veya baş ağrısı gibi şikâyetleri daha az yaşarsınız.
Kilo kontrolünüze yardımcı olur. Meselâ; 70 kg ağırlığında bir kişiyseniz, yarım saat hızlı tempo ile yürüdüğünüzde 149 kalori yakarsınız. Yani günde bir saat yürüyerek, kilonuza ve yürüme hızınıza göre ayda yaklaşık olarak 1-3 kg arasında kilo kaybetmeniz mümkün olur.
Demans, depresyon, Alzheimer gibi hastalıklara karşı koruyucudur ve bilişsel yeteneklerinizi geliştirir.
Hafif koşu şeklinde yaparsanız kırmızı kan hücre sayınız artar, kan damarlarınızı daha elastik hale gelir.
Karaciğeriniz atık maddeleri vücudunuzdan daha kolay uzaklaştırır.
Hafif koşu şeklinde düzenli yaparsanız, biyolojik yaşınızı 12 yıla kadar geriye alır.
İstanbul - Musa Aydın
***
Sağlıklı yaşlılığın yolu sağlıklı gençlikten geçiyor
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Sağlıklı Yaşlanma Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü Doktor Öğretim Üyesi Hilal Özkaya, Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, giderek yaşlanmakta olan dünya nüfusunun, buna yönelik eylem planları yapılmasını, sosyoekonomik, tıbbi önlem ve uygulamaların hızla hayata geçirilmesini zorunlu kıldığını söyledi. Sağlıklı yaşlanmayla ilgili yapılan bilimsel çalışma ve analizlerin, sağlık teknolojilerinde ilerlemelerin, sağlıklı erişkinlerin yaşlılıklarını da sağlıklı geçirmesine katkıda bulunabildiğini ifade eden Özkaya, “Sağlıklı gözüken, fiziksel rahatsızlığı ve şikayeti olmayan yaşlılar da yaşlarına uygun olarak en az yılda bir kez düzenli hekim kontrolünden geçirilmeli, böylece sinsice ilerleyebilecek pek çok hastalık erken evrelerinde yakalanabilmelidir. Unutulmamalıdır ki sağlıklı bir yaşlılık, sağlıkla ve düzenli yaşanmış bir gençlikle ve hatta çocuklukla başlar. Bu yüzden henüz gençken kötü alışkanlıklardan uzak olmak, hayat kalitesini sağlayan fiziksel ve sosyal iyilik halini yakalamak, aile ve diğer sevilenlerle geçirilen ve üretken bir ömür, sağlıklı ve başarılı yaşlılığın da en büyük belirteçlerindendir.” (AA)