Ulaşım gürültüsü olan bölgelerde yaşayan insanların daha yüksek bunama, özellikle Alzheimer hastalığı riskiyle karşı karşıya olduğu açıklandı.
İngiliz Tabipler Birliği sendikası tarafından yayımlanan hakemli dergi British Medical Journal’da yayımlanan ve türünün en büyük çalışmasına göre, karayolu ve demiryollarından gelen trafik gürültüsünün bunama riskini arttırdığı belirtildi. İki milyon yetişkinin katıldığı ve 13 yıl süren çalışmada, ulaşım gürültüsü olan bölgelerde yaşayan insanların daha yüksek bunama, özellikle Alzheimer hastalığı riskiyle karşı karşıya olduğu açıklandı.
Danimarka’da yapılan ve bulguları yeni paylaşan çalışmada, karayolu ve demiryollarından gelen trafik gürültüsünün bunama riskini arttırdığı açıklandı.
2004 ve 2017 yılları arasında ülkede yaşayan 60 yaş ve üstü yaklaşık iki milyon yetişkin üzerinde gerçekleştirilen çalışmada, binaların en fazla ve en az trafik gürültüsüne maruz kalan cephelerinde yaşayan kişiler incelendi.
İngiliz Tabipler Birliği sendikası tarafından yayımlanan hakemli dergi British Medical Journal’da yayımlanan araştırmada, ortalama 8,5 yılda 31 bin 219 katılımcıya Alzheimer, 8 bin 664’e demans ve 2 bin 192’ye Parkinson ile ilişkili demans tanısı konduğu belirtildi.
HASTALIĞA YAKALANDILAR
Bu kişiler arasında her gürültü kategorisine maruz kalan insanların yüzdesinin nüfusa oranın hesaplandığında, 8 bin 664 demans hastasının 963’ünün karayolu, 253’ünün ise demiryolu gürültüsü sebebiyle hastalığa yakalandığı aktarıldı.
Araştırmacılar, “Bu büyük ülke çapında kohort çalışmasında, karayolu ve demiryollarından gelen ulaşım gürültüsünün, tüm nedenlere bağlı bunama ve bunama alt türleri, özellikle Alzheimer hastalığı riskinin artmasıyla ilişkili olduğunu bulduk” diye yazdı.
Genel olarak, daha yüksek gürültüye maruz kalma ile daha yüksek bir risk modelinin keşfedildiğini söyleyen bilim insanları, “Bu bulgular gelecekteki çalışmalarda doğrulanırsa, hastalık yükünün ve ulaşım gürültüsüne atfedilen sağlık bakım maliyetlerinin tahmininde büyük bir etkisi olabilir” ifadelerine yer verdi.