Çocuk işçi ölümlerine değinen dernekler devletin çocuk işçiliğine dair verileri açık şekilde yayınlamadığını, çocuk işçiliğine dair denetimden kaçındığını belirtti ve cezasızlığa dikkat çekti.
12 Hazİran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü vesilesiyle Türkiye’de çocuk işçiliğinin geldiği durum, hükümet politikalarını ve çocuk işçi ölümleri konuşuldu. Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi 2 milyonun üzerinde çocuğun çalıştırıldığını belirtti. Rapora göre; 2013 yılının başından 2018 yılının ilk beş ayına kadar en az 319 çocuk iş esnasında vefat etti. Raporda devletin çocuk işçiliğine dair verileri açık şekilde yayınlamadığı, çocuk işçiliğine dair denetimden kaçındığını belirtti, cezasızlığa dikkat çekildi.
İşte değil okulda
Çocuk İşçiliğini İzleme ve Önleme Derneği kurucularından Mehmet Bayram ise Bağımsız İletişim Ağına yaptığı açıklamalarda durumu şu sözlerle özetliyor: “Çocuk işçi teriminin kaldırılmasını istiyoruz. Biz çalıştırılan çocuklar kavramını kullanıyoruz. Çocukların çalışmaması, okula devam etmesi lâzım.” Yola çıkış sloganlarının ‘İşte değil okulda’ olduğunu belirten dernek kurucularından Bayram şu açıklamalarda bulundu: “Çocuk işçi teriminin kaldırılmasını istiyoruz. Biz çalıştırılan çocuklar kavramını kullanıyoruz. Çocukların çalışmaması, okula devam etmesi lazım. Çocuk işçiliği statüsü var, ancak denetim eksikliği var.” Bayram, “18 yaş altındaki tüm çocuklar işe değil okula devam edene dek çalışmaya devam edeceğiz” diyor.
Çocuklar zehirleniyor
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu’nun düzenlediği II. Çocuk Hakları Sempozyumunu ise geçtiğimiz günlerde çocuk işçiliği paneli ile başlamıştı. Panelde konuşan Prof. Dr. Zeynep Şimşek mevsimlik tarım işçiliğinin çocuklar üzerindeki etkisini anlattı. Şimşek ayrıca, Türkiye’de ve dünyada tarımda çalışanların yarısının mevsimlik işçiler olduğunu, iki mevsimlik tarım işçisinden birinin ise çocuk olduğunu aktardı. Şimşek, tarım işçiliğinin çocuklarda yol açacağı problemlerin arasında göç ve yer değiştirme, işçe suyuna erişememe, barınma olanaklarındaki eksiklikler, eğitim ve sağlık hizmetlerinden uzak kalmayı sıraladı. Yaşanan bu durumdan çocukların telâfi edilemez hasarlar aldığını belirten Şimşek şu değerlendirmelerde bulundu; “Mevsimlik tarım işçiliğinde göçebe bir hayat var. Barınma alanlarının etrafında su kanalları oluyor. Güneydoğudaki çocuk ölümlerinin birinci sırasında boğulma var. Bu nedenle hayatını kaybedenlerin büyük kısmı da mevsimlik tarım işçiliğinde çalışan çocuklardır. Tarımda ilâçlama çok yoğun. Tarım ilâcına maruz kalmak, çocukların mental gelişimine zararlı olur. Bu zarar kadının hamileliği döneminde tarım işçisi olmasıyla da çocuklara yansır.”
HABER: NURDAN TOPRAK
[email protected]