Diyabet Diyetisyeni Şeyma Ekizoğlu, diyabetin görme kusurundan dikkat dağınıklığına kadar yaşam kalitesini bozan bir hastalık olduğuna dikkat çekti.
Ekizoğlu, çocukların sağlıklı beslenmeleri ve kaliteli yaşam sürmeleri için 0-12 yaş aralığının önemli olduğuna vurgu yaparak, 6 öneride bulundu.
Ekizoğlu’nun, ailelere, çocukların sağlıklı yaşam sürmeleri için önerdiği tavsiyeler şöyle:
“Kahvaltı alışkanlığınız sadece Pazar günlerinde kalmasın! Beslenme alışkanlığı aynı zamanda öğrenilmiş bir davranış biçimidir ve çocuklar daha çok duyduklarını değil gördüklerini öğrenmeye eğilimlidir, bu sebepten kahvaltı yapan bir çocuksa istediğiniz; siz de onunla birlikte kahvaltı yapın! Gece uykuda tüketilen düşük glikojen depoları ile güne başlamak yerine depoyu fulleyip, “düşük enerjili ve yorgun bir güne hayır” deyin. Bir de, depoyu fulleyeyim derken, taşırmayın!
Glikoz tüketimini en aza indirmek! Bilindiğinin aksine “şeker yediğinde sınavı daha iyi geçmeyecek çocuklarımızın” ; aşırı glikoz tüketimi istenmeyen insülin salınımına yol açması sebebi ile ilerleyen süreçte oluşturduğu hipoglisemik tablo; “asabiyet, uyuklama ve uyku hali, algıda odaklanamama, el-ayak titremeleri, mide bulantısı ve sık acıkma periyodları” ile karşımıza çıkıyor.
Fazla insülin salınımına yol açan (hiperinsülinemi) “rafine gıda” lardan çocuklarınızı uzaklaştırın! Dondurularak, tatlandırılarak, renklendirilerek, ayrıştırılarak, katkı maddesi eklenerek, konserve edilerek yapısının dönüştürüldüğü gıdalar, bırakın onlar market raflarında kalsın!
Süpermarketlerde çocuk gezdirmeyi bırakmalı, yeşille-maviyle büyütmeli! Açlık ve iştah hormonlarının salınımını tetikleyen görsellerle dolu, kalabalık ve oksijenden zayıf süpermarketler yerine, dokulara yeterli oksijen ve besin taşınabilmesi, açık alan yürüyüşleri ona en büyük armağan olacaktır!
Biz çay içmekten su içmeyi unutan bir toplumuz, çocuklarda artık teknolojiden kendilerini unutur durumdalar! Tablet, bilgisayar ve akıllı telefonlar ile zaman geçiren çocuklarımız hareketsiz kaldıkları gibi bu cihazların oluşturdukları ışınlar, gece uykusu sürecinde salınan melatonin hormonunu olumsuz yönde etkiliyor.
Bu cihazların günlük kullanımında mutlaka zaman sınırı olmalı ve bu cihazlar ile yatağa girilmemeli! Yapılan araştırmalarda çocukları sedanter yaşama iten cihazların günde 2 saatten fazla kullanımı; kardiyovasküler hastalık yaşını aşağılara taşıdığı gibi diyabet riskini arttırdığı bildirilmiştir.
Ve son olarak elbette SU! “Assolistler sonra çıkar” gibi oldu bu. Ortalama yüzde 59’u su olan insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğe, yalnızca yüzde 2 sini kaybetmek dahi bağışıklık sistemi için ciddi risk faktörü. “SU” yun üzerine sayfalarca yazar ve çizebiliriz, yine görevleri ve vücuttaki önemini anlatmaya yetmeyecektir. Lakin havaların soğumaya başladığı günlerde “vücut ısı denetimi” adına dahi gereken en önemli öğe, yine yapılan araştırmalar gösteriyor ki yeterli su tüketimi sağlanmadığında, vücut total kan hacmi azalmakta ve azalan kan hacmi ile dokulara yeterli besin ve oksijen taşınamamaktadır. Ortalama 8-10 bardak (2.0-2.5 lt) yeterli olacaktır.
Sağlık için, Su için! En büyük miras, çocuğunuza bıraktığınız alışkanlıklarınız olsun!”
Çocuk eğitimine dair anekdotlar
http://www.yeniasya.com.tr/aile-saglik/cocuk-egitimine-dair-anekdotlar_369016