Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hatice Kemal, kalp damar hastalıklarının dünyada ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer aldığını bu sebeple düzenli aralıklarla yaptırılacak ‘kalp check-up’ı sayesinde, ani ölüme yol açabilecek sorunların önlenebileceğini ifade etti.  

Kalp hastalığı genetik olanlar dikkat!

Düzenli check- up yaptırmanın erken teşhisin önemine değinen Kemal, kalp damar hastalıklarının erkeklerde kadınlara göre daha erken yaşta ortaya çıktığını belirterek şöyle dedi;  “Bu sıklık özellikle erkek hastaların kırklı yaşlarından itibaren artmaktadır. Kadınlarda ise menopoz sonrası belirgin risk artışı görülmektedir.  Ailesinde erken yaşta kalp hastalığına bağlı ölüm veya sebebi bilinmeyen ani kayıplar bulunan kişiler, kalp damar hastalıkları açısından daha yüksek risk altındadır.  Bu ve benzeri sebeplerle kırk yaş sonrası herkesin en az yılda bir kez kalp hastalıkları açısından check-up yaptırması gerekmektedir.”

“Ani ölüme SEBEP olabilecek sorunlar tesbit edilebilmekte”

Kalp check-up’ı yaptırırken mutlaka kan şekeri, kolesterol, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının da kontrol edilmesi gerektiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Hatice Kemal, kişinin fizikî kısıtlılığı olmadığı sürece efor testinin de uygulanması gerektiğini belirtti.  Efor testinin kişilerin kalp damar hastalıkları ve fizikî kapasitesini öğrenmesi açısından önemli bir uygulama olduğuna dikkat çeken Kemal, kalp check-up’larında her hastaya, kalp ritmini gösterir EKG çekilmesi gerektiğini de belirterek şöyle dedi: 

“Kalp check-up’larında normalin dışında, doğuştan veya sonradan gelişen, farklı yaş gruplarında hayatı tehdit eden ve yaşam kalitesini bozan ritim bozuklukları tesbit edilebilmektedir.  Mutlaka kalp ultrasonografisi olarak bilinen ekokardiyografinin yapılması önemlidir.  Check-up sayesinde, ani ölüme yol açabilecek.” (DHA)

***

Sigara bırakmak kanseri azalttı

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ülkü Yılmaz, “Sigarayı bırakmayı takiben 5. yılda risk grafiğinde belirgin bir iniş gözlenirken, 15. yıldan sonra yüzde 80-90 risk azalması söz konusu olmaktadır” dedi. Bütün dünyada, 2012 rakamlarına göre 1,8 milyon kişinin akciğer kanser teşhisi aldığını ve 1,6 milyonunun da hastalığa bağlı vefat ettiğini vurgulayan Yılmaz, 2025’te dünya genelindeki yeni teşhis alan akciğer kanseri olgularının sayısının 2,5 milyon olacağının öngörüldüğünü belirtti. Prof. Dr. Yılmaz, akciğer kanseri gelişiminde en önemli etkenin sigara kullanımı olduğuna dikkati çekerek, tütün kullanan bir kişide bütün hayatı boyunca sigara içmemiş kişiye oranla akciğer kanseri gelişme riskinin 10-30 kat fazla oluğunu söyledi.  Yılmaz, sigaranın bırakılmasıyla kanser gelişme riskinde azalma meydana geldiğine işaret ederek, şunları kaydetti: “Sigaranın bırakılmasıyla risk hızla azalmaya başlar. Bu risk azalması yüzde 20-90 arasındadır. Sigarayı bırakmayı takiben 5. yılda risk grafiğinde belirgin bir iniş gözlenirken, 15. yıldan sonra yüzde 80-90 risk azalması söz konusu olmaktadır. Bu riskin sigara içmemiş bir kişinin grafik özelliğine hiçbir zaman gerilemeyeceği de akılda tutulmalı.” (AA)

DHA