Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Doç. Dr. Ahmet Demir, son yıllarda yeni doğan bebeklerde en sık rastlanan sağlık problemlerinden biri olan kolik hastalığının öne çıktığını vurguladı.
Demir, “Kesin nedeni tam olarak saptanamayan kolik sebebiyle bebekler, saatlerce ağlayabilirken anne babalar da endişeye kapılabiliyor. Koliğin ana belirtisi ağlama krizleridir.” dedi.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Doç. Dr. Ahmet Demir, kolik hastalığı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Demir, kolik hastalığının kesin nedeni bilinmemekle birlikte bebeğin sinir ve bağırsak sisteminin tam olgunlaşmaması ya da gelişmekte olmasından kaynaklanabileceğini söyledi. Demir, “Ayrıca annenin sigara içmesi, yaşının ileri olması ve ilk bebek olma durumu diğer risk faktörleri arasında yer almaktadır. İnek sütü, protein alerjisi ve diğer alerjiler de koliğe yol açtığı düşünülmektedir.” ifadesinde bulundu.
KOLİĞİN ANA BELİRTİSİ AĞLAMA KRİZLERİ
Doç. Dr. Ahmet Demir, koliğin ana belirtisinin ağlama krizleri olduğuna dikkat çekti. 3 aydan küçük bir bebekte durdurulamayan ağlama krizlerinin günde en az 3 saat sürebileceğini aktaran Demir, bunun haftada 3 gün ve ayda 3 haftaya yayılabileceğini söyledi. Demir, “Genelde bu bebekler, akşam saatlerinde ve hemen hemen aynı saatlerde ağlarlar. Ağlama sırasında yüzleri kızarır, karınları belirgin olarak şiştir ve bacaklarını karınlarına doğru çekerler. Bazen kendilerini arkaya doğru atar gibi bazen ellerini yumruk yaparak, bazen de bacaklarını tekme atar gibi hareketler yaparak ağlayabilirler.” diye konuştu.
TEDAVİYE ANNE VE BEBEĞİN BESLENME PROGRAMINDAN BAŞLANMALI
Koliğin, genelde 4. aya doğru düzeldiğine vurgu yapan Demir, birçok tedavi yöntemi olduğunu açıkladı. Demir, “Anne sütü ile beslenen bebeklerde annenin diyetinin düzenlenmesi, mama ile beslenen bebeklerde uygun mamaların seçilmesi, ilaç tedavisi (Gerekmedikçe kullanılmamalıdır), probiyotikler (Faydalı bazı bakteriler kullanılabilir), bitki özleri, el yordamıyla tedavi ve masaj yapılabilir.” diye tedavi yöntemlerini sıraladı.
Demir, koliğin bebeklerde kalıcı bir hasara yol açmadığını belirtti. Demir, “Ancak infantil kolik adı verilen türdeki ağlama krizleri olan bebekler, en az bir kez doktor muayenesinden geçmeli ve başka bir hastalık nedeni ile ağlamadıkları kanıtlanmalıdır. Bebekte kilo alamama, halsizlik, kusma, ishal, ateş, isteksizlik veya kabızlık yoksa genelde herhangi bir tetkike gerek yoktur.” dedi.
BEBEĞİ DEVAMLI AĞLAYAN EBEVEYNLERE TAVSİYELER
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Doç. Dr. Ahmet Demir, bebeği devamlı ağlayan ebeveynlere şu tavsiyelerde bulundu:
“Mümkün olduğunca sakin olun, gerilmeyin.
Güler yüzle bebekle göz teması kurmaya çalışın.
Bebeğinizi bağrınıza basarak karnını ısıtın. Bunu ütü ile ısıtılmış bez ya da ısıtma pedleri ile de yapabilirsiniz.
Bulunduğunuz odada sakinleştirici müzikler açın.
Bebek emziği kullanın.
Su ve süpürge sesi bazı bebeklerin hoşuna gidebilir, unutmayın.
Son seçenek olarak bebekle birlikte ufak bir araba yolculuğuna çıkın.”
Demir, koliğin bir hastalık olmadığını söyledi. Demir, “Bu, bebek gelişiminin ana aşamalarından birisidir. Bebeğin doktor kontrolünden sonra herhangi bir hastalığı olmadığı biliniyorsa bu konu ile ilgili süreçler sabırla ve sükunetle yerine getirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.” şeklinde konuştu.