Toplu taşıma araçlarında çevredekilere rahatsızlık veren ağız kokusunun basit önlemlerle giderilebileceği belirtildi.
Uzmanlar, her öğün sonrası diş fırçalanması, diş ipi kullanımı, şekersiz sakız çiğnenmesi ve dil yüzeyinin temizlenmesi önerisinde bulundu.
İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşayanlar, toplu taşıma kullanımında çok fazla insanla yüz yüze ve yakın temasta bulunabiliyor. Buda kişisel bakıma daha önem verilmesini zorunlu hale getiriyor. Diş hekimleri, ağız kokusunu doktor kontrolü dışında günlük hayatta alınacak önlemlerle giderilebileceğini söyledi. Her öğünden sonra dişlerin fırçalanması, diş ipi kullanımı, dil yüzeyinin temizlenmesi, şekersiz sakız çiğnenmesi ve tarçınlı ürünleri kullanılması bu önlemlerin başında geliyor.
Diş Hekimi A. Doğan Bircan, ağız kokusu oluşum itibariyle fizyolojik ve patolojik olarak ikiye ayrıldığını söyledi. Gece sindirim sistemi çalışmaya devam ettiği için oluşan gazlar ağızda nefesle beraber bir kokuya sebep olduğunu dile getiren Bircan, “Aynı şekilde yediğimiz yiyeceklerden veya içtiğimiz içeceklerden alınan kötü kokuda nefesle beraber ortaya çıkıyor. Buna tedaviye yönelik bir hamlede bulunmuyoruz. Patolojik ağız kokusunu oluşturan sebepler arasında yüzde 15 oranında genel sistemik problemler oluşur. Böbrek yetmezliği, şeker hastalığının bazı evreleri, karaciğer yetmezliği ağızda koku olarak cevap verebiliyor.” dedi.
Yüzde 85’i ilgilendiren ağız boşluğundan kaynaklanan kokulara değinen Bircan, vatandaşların 6 ayda bir rutin diş hekimi kontrolümüzü ihmal etmemeleri gerektiğini söyledi. Koku oluşmasa bile 6 ayda bir diş hekimini ziyaret edilmesi gerektiğini kaydeden Bircan, diş ve diş etinin muayenesini yaptırarak herhangi bir kokuyu engellenmesinin mümkün olduğunu dile getirdi.
Hekimler olarak ağızda koku olan hastalara bir takım restorasyonlar değerlendirdiklerini ifade eden Bircan, “Geçmişte yapılan dolgular, diş kaplamalar, köprüler ve ya protezler ağız kokusuna sebebiyle verebiliyor. Biz öncelikle bu değerlendirmeyle tedaviye başlıyoruz. Ağzımızdaki diş etlerinin tedavisi ve mevcut dişlerle beraber yine restorasyonu olan dişlerin tedavisi olduktan sonra eğer ağızdaki kokuda geriye dönüş yoksa problemi sistemik olarak değerlendirip uzman doktor arkadaşlara yönlendirmekteyiz.” diye konuştu.
Yaz aylarında sosyal hayattı olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden birisinin koku ve ağız kokusu olduğunu kaydeden Bircan, ağız kokusunu günlük hayatta doktora gitmeden bireysel alınacak önlemlerle önüne geçilebileceğini belirtti. Bircan şu önerilerde bulundu: “Çok fazla sıvı tüketmeliyiz. Özellikle bol su tüketmeliyiz. Yemekten sonra diş fırçaladığımız gibi mümkünse yatmadan önce diş ipi kullanmalıyız. Diş fırçasının ulaşamadığı iki diş arasındaki bakteri tutumunu ancak bu şekilde sağlayabiliriz. Dil yüzeyi ve arka bölgesinin fırçalanması da ağız kokusunu miminize edilmesi için doğru bir yöntem olacaktır. Şeker içermeyen sakızlar çiğnemeliyiz. Tarçınlı ürünler tüketmeliyiz. Bu tedbirler kokuyu engelleyici bir yöntem olarak önümüze çıkmaktadır.” ifadesini kullandı.