1924 yılında Kastamonu’nun Araç ilçesinin Kıyan köyünde doğan Abdullah Ağabey, ortaokul talebesi iken Risale-i Nurları tanımış, Bediüzzaman’ı ziyaret edip talebesi olmuştur. Üstad’ın “Nurcuların ağabeyi” iltifatına mazhar olmuştur.
1924 yılında Kastamonu’nun Araç ilçesinin Kıyan köyünde doğan Abdullah Ağabey, ortaokul talebesi iken Risale-i Nurları tanımış, Bediüzzaman’ı ziyaret edip talebesi olmuştur. Üstad’ın “Nurcuların ağabeyi” iltifatına mazhar olmuştur.
Meyve Risalesi’nin Altıncı Meselesinde geçen “Kastamonu’da lise talebelerinden bir kısmı yanıma geldiler. Bize Hâlıkımızı tanıttır, muallimlerimiz Allah’tan bahsetmiyor” ifadesindeki sorunun sahibi Abdullah Yeğin Ağabey’dir. Sormuş olduğu bu soru ile, sadece içinde bulunduğu zamanın değil, gelecek zamanların gençlerine de tercüman olmuş, sanki bu soruyu tüm gençlik adına sormuştur.
Bediüzzaman Hazretleri o zamanlar Kastamonu’ya nefyedilmiş, polis karakolunun yakınında, tarassut altında bir eve yerleştirilmiştir. Abdullah Yeğin Ağabey, “Bediüzzaman” adını etrafından duymaktadır. Bir gün sınıf arkadaşı Rıfat, “Ben ziyaret ettim, bizim komşumuz, istersen beraber de ziyaret ederiz” der. Çok mutlu olur. İlk ziyaretinde Üstad adını sorar, “Abdullah” deyince, “Ağabeyimin adı da Abdullah, onun yerine kabul ediyorum seni, gel yakınıma otur” diye ilgi göstermiştir.
Abdullah Yeğin, liseyi bitirdikten sonra Ankara Hukuk Fakültesine kaydolur. “İslam hukukunun aleyhinde konuşuyorlar” diye okulu bırakır. Daha sonra Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesine girer. Önceleri maaşlı bir memur olma gayesi olsa da, Risale-i Nurları okuyup hizmet ettikçe memur olma isteği gider.
Risale-i Nurları yeni yazı (Türkçe) ile yazan ilk gençlerdendir.
Abdullah Yeğin Ağabey, Risale-i Nur dairesinde uzun ve bereketli bir ömür yaşamış, 92 yaşında, 7 Temmuz 2016 tarihinde vefat etmiştir. Bu vesile ile, rahmet ve dualarla anıyoruz.