Kültür-Sanat |
Denizli Mevlidi sıla-i rahime vesile oldu |
Mevlid, Denizli’nin yanısıra özellikle Bursa, Tire, İstanbul, İzmir, Ödemiş, Akhisar, Manisa’nın ile farklı il ve ilçelerden gelen katılımcı Nur âşıklarının sıla-i rahim yapmalarına da vesile oldu. Öğle namazı sonrasında başlayan mevlidin açış konuşmasını Denizli eski müftülerinden Halil Elitok Hocaefendi yaptı. Elitok, Üstad Bediüzzaman Said Nursî ve iki güzide talebesi için okutulan mevlidin onların hatırasına yapıldığını, rahmete vesile olduğunu ve kardeşler arasında ve ehl-i imanı birliğe-dirliğe davet ettiğine vurgu yaptı. Seçkin hocaefendilerin katılımıyla okunan mevlid-i şerif ikindi namazına kadar devam etti. Okunan Kur’ân-ı Kerim, söylenen ilâhiler ve program sonunda yapılan duâlar ile mevlid sona erdi. Cami avlusunda ise kitap sergisi ve kermes düzenlendi. Uzaktan gelenlere ikramlar yapıldı. Kardeşliğin pekişmesi duasıyla 1000 adet Uhuvvet Risalesi gelenlere dağıtıldı. Gazetemizin Pazar sayısı da gelenlere ücretsiz ulaştırıldı. Nur âşıkları, ikindi namazının kılınmasından sonra vedalaşarak tekrar buluşma temennisiyle ayrıldılar.
Denizli’de “İslâm Birliği” paneli yapıldı
DENİZLİ Yeni Asya Temsilciliği tarafından organize edilen “İslâm Birliği” konulu panel geçtiğimiz Cumartesi akşamı Denizli EGS Kültür Merkezinde gerçekleşitirildi. Panelistlerden gazeteci yazar Mustafa Özcan, 14 asırlık İslâm tarihinin 10 asrının fütuhat ve başarılarla dolu olduğunu, kalan 4 asrın ise perde altında ve fetret dönemi olarak geçtiğini vurguladı. Özcan, İslâmın daima gündemde olduğunu, bazen İslâma topyekün kucak açıldığını ve İslâmın yükselişe geçtiğini, bazen de idarî kadroların İslâmı dışladığını fakat millet tarafından tabanda İslâma sahip çıkıldığını anlattı. Son yüz yıllık dönemde İslâmı sahiplenmenin tabanda toplum tarafından yapıldığını kaydeden Özcan, “Türkiye-Mısır gibi lider ülkeler diğer toplumları yönlediriyor. Onları iyi ya da kötü olması İslâm âlemini de iyi ya da kötü olarak etkiliyor” dedi. Diğer panelist Bestami Çiftçi de, “Bizim düşmanımız cehalet, zaruret ve ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı sanat, marifet ve ittifak silahıyla mücadele edeceğiz” sözünün açılımını yaptı. Çiftçi, “Biz birliği coğrafyada kaybettik tekrar burada sağlayacağız” derken, Medresetüzzehra projesini İslâm Konferansı Teşkilatı’nın sahiplenmesini teklif etti. En son konuşan Nihat Derindere ise, İslâm dünyasının kendi haline bırakılmadığını, içten ve dıştan devamlı karıştırıldığını ve birliğinin bozulduğunu anlattı. Derindere, birliği bozanın ise dışarıdan İngiliz siyaseti olduğuna vurgu yaptı. İngiliz arşivlerinin 2007’de açılması gerektiğini fakat şimdiki vaziyetin tarihî seyrini değiştirecek mahiyette olduğundan İngilizler’in bunu 50 sene ertelediklerinden bahsetti. Derindere ayrıca, İslâm birliğini sağlayacak en önemli faktörün Risâle-i Nur ve Nur talebeleri olduğunu ifade etti. Panel, Gökçe Ok’un sunumu ve konuşmaları değerlendirmesi ile son buldu.
MEHMET CEBE/DENİZLİ |
30.11.2010 |
Hoşgörü şehrinde Medeniyetler Korosu’ndan konser |
HOŞGÖRÜ şehri olarak anılan, değişik din ve mezhepten insanların huzur içerisinde yaşadığı İskenderun’da, Medeniyetler Korosu şehit ve gazi aileleri yararına konser verdi. Hatay Medeniyetler Korosu Şefi Yılmaz Özfırat, konser öncesi yaptığı konuşmasında, “Koromuz Hatay’da üç semavi dinin, 6 farklı medeniyetin hoşgörü ve kardeşlik ortamını bütün dünyaya göstermek için yola çıkmıştır. Bugüne kadar en önemli konserlerimiz New York’ta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne vermiş olduğumuz konser, Avrupa Birliği Parlamantosu’nda vermiş olduğumuz konserdir. Bunlarla, ülkemizin ve insanlarımızın farklı tanıtımına karşı gayret sarfetmekteyiz.” diye konuştu. |
30.11.2010 |
Su kabağından sanat eserleri |
Denizli’de emekli muhasebeci 1 çocuk annesi Şengül Ertürk (47), testere ve matkapla işlediği su kabağından yaptığı eserler büyük ilgi görüyor. Su kabağından avize, lamba, ördek, süs eşyaları, kuş yuvası, çaydanlık, şekerlik gibi eserler yapan Ertürk, bunların sergilerini de açıyor. Yıllar önce köylerde sadece su taşımak için yetiştirilen ve kullanılan son zamanlarda ekimi de yapılmayan su kabaklarını Yeşilköy Mahallesi’nde bulunan evinin bahçesinde 3 yıldan bu yana yetiştiren Ertürk, önümüzdeki yıl kişisel su kabağı sergisi açmayı hedefliyor. |
30.11.2010 |
Nano BorX’in, 5 ülkeye ihracatına başlandı |
Nano teknoloji sayesinde Türkiye’de ilk defa bor ve elması bir araya getiren Gelecek Nano firması, Nano BorX adlı ürünü ihraç etmeye başladı. Araçlar için enerji içeceği özelliği taşıyan Nano BorX, araçlarda yaklaşık yüzde 30 performans artışı ve yüzde 20 yakıt tasarrufu sağlıyor. İlk etapta iç pazar odaklı üretimine başlanan Nano BorX ’in Hollanda ve Kazakistan başta İran, Almanya ve ABD’ye ihracatına başlandı. Türkiye’nin petrolden daha değerli olan Bor’a sahip olduğuna dikkat çeken Gelecek Nano Genel Müdürü Aydın Baran, “Türkiye bu zenginliğini iyi kullanabilirse enerji ve teknoloji alanında dünya devi olabilir. Şu an Nano BorX ’te 6 çeşit ürünümüz var. 2011 yılında 5 Milyon Dolar yatırımla ürün çeşidimizi 130’a çıkaracağız” diye konuştu. |
30.11.2010 |
Kocaelililer 100 bin adet lale soğanı aldı |
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından satışa çıkarılan 100 bin adet lale soğanı üç günde tükendi. En Güzel Lale yarışması için Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından satışa çıkarılan lale soğanlarına vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. 14 ayrı noktada, 2 farklı paket halinde 1 ve 2 liradan satışa çıkarılan 100 bin adet lale soğanının tamamı üç günde satıldı. Vatandaşlar, satılan lale soğanları ile 2011 Nisan ayında düzenlenecek ‘En Güzel Lale’ yarışmasına katılacak. |
30.11.2010 |